bianet, Haziran ayında kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve cinayet çetelesine bu konuda sürdürülen mücadele, saldırganlara verilen cezalar ve "olumlu" ve "olumsuz" yargı kararlarını da ekliyor.
Toplu iş sözleşmesinde aile içi şiddet maddesi
Çanakkale Belediyesi ile Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Tüm belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) arasında imzalanan toplu iş sözleşmesine, "Eşine ve çocuklarına şiddet uygulayan personelden ödemeleri kesilecektir" ek maddesi kondu. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, kocalarının şiddet ve baskılara maruz kalan kadınların şikayetlerinin belediye Etik Kurulu Komisyonu tarafından incelenerek gereğinin ivedilikle yerine getirileceğini, inceleme sonucuna göre yardım ödemelerinin haklı bulunan eşe ödeneceğini kaydetti.
İstanbul'da şiddet ve taciz mağdurlarına özel klinik
Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği, sadece şiddet ve taciz mağdurlarına hizmet verecek bir Adli Tıp Polikliniği kurdu. Hastane bahçesinde özel bir konumda yer alan Adli Tıp Polikliniği'nde mağdurlar artık yarım saatte adli tıp raporu alarak darp, tecavüz, aile içi şiddet gibi travmatik durumlarını belgeletiyor.
Bir ay önce hizmet vermeye başlayan poliklinikte, adli tıp konusunda uzman doktor ve personel haftada yedi gün 24 saat hizmet veriyor. Polisin içeri girme yetkisinin olmadığı poliklinikte, girişler güvenlik gerekçesiyle tek kapıdan yapılıyor. İçeriyi göstermeyen filtreli camlar, demir parmaklık, özel görüşme odası, mağdurdan delil toplamak için tasarlanmış özel muayene odası, saatler süren adli tıp raporu alma sürecini kısaltıyor. Tecavüze veya şiddete maruz kalan 18 yaş üstü herkes karakol ya da savcılığa başvurmadan ve zaman kaybetmeden direkt hastanede yer alan adli tıp birime başvurarak yaşadığı travmayı belgeletip rapor tutturabilir.
Kadına yönelik şiddete özel savcı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "Müracaat Bürosu" bünyesinde, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun başta olmak üzere, kadına yönelik şiddet içeren suçlara bakmak üzere iki özel savcı atadı. İki Cumhuriyet savcısı, gelen şikayetleri değerlendirdikten sonra 4320 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda, kusurlu eş veya diğer aile bireyleri hakkında Aile Mahkemesi hakiminden koruma tedbiri talep edebilecek.
Kadın hakları savunucularına soruşturma
Antalya'nın Kaş ilçesinde geçen yıl 16 yaşındaki öğrenciye tecavüz edilmesiyle ilgili davanın duruşması öncesinde adliye binası önünde basın açıklaması yapan demokratik kitle örgütlerinin kadın temsilcileri hakkında soruşturma başlatıldı.
11 Mayıs 2011'de Antalya Kadın Dayanışma Merkezi üyeleri, Eğitim-Sen Antalya ve Kaş şubeleri, Antalya Kadın Platformu üyesi kadınlarla ve Kaşlı bazı kadınlar, Kaş Meydanı'ndan adliye önüne kadar ellerinde dövizlerle ve pankartlarla yürüyüş düzenlemişlerdi.
Kaş Cumhuriyet Savcılığı, polis kamerasından tespit ettiği ve Kaş'ta yaşadıklarını belirlediği 20 kişiyi ifade vermek üzere savcılığa çağırdı. Basın açıklaması yapan ve gösteriye katılanların 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ettikleri iddiasıyla haklarında soruşturma başlatıldığı öğrenildi.
Örnek kararlar
* Ankara 11. Aile Mahkemesi, boşanma davasında 'Beni katil edeceksiniz' diyen kocanın sözlerini tehdit saydı. Mahkeme şikâyet olmamasına rağmen resen harekete geçerek kadını korumaya aldı. Koca, altı ay boyunca eşinin evine ve işyerine yaklaşamayacak. Tedbire uyulmaması halinde tutuklanması ve hürriyeti bağlayıcı cezaya çarptırılmasına karar verildi.
* Yargıtay, mahkemelerin eski eşlerini öldüren kocalara uyguladığı tahrik indirimini kaldırdı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu "Boşanmayla ilişki bitmiştir, hiçbir şey tahrik oluşturamaz" diyerek, eski eşini öldüren kocalara en ağır cezanın verilmesine hükmetti. (Zeynep Genç-Osman Polat davası)
* Yargıtay Ceza Genel Kurulu, "Bir cinayetin töre cinayeti sayılması için aile meclisi kararı gerekir" içtihadına geri dönerek, nişanlısı ile telefonda konuşan kişiyi öldüren sanığa verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasını bozdu. Yargıtay'ın bu yorumuna göre namusunu gerekçe göstererek cinayet işleyen ve bunu ailesinin baskısıyla değil, kendi iradesiyle yaptığını söyleyen her sanık, düşük cezalar alacak.
Cezalar
Kadın katli
* Mayıs ayında cesedi bulunan Hatun G.'nin kocası ve azmettirici olarak aşiret ağası Yozgat'ta yakalandı. Erzincan'ın 5 Mayıs 2010 tarihinde çobanlar, toprağa gömülmüş bir kadın cesedi bulmuştu. Yapılan otopsinin ardından boğazı bıçakla kesilip daha sonra yazmayla boğulan kadın cesedinin kimliği belirlendi. Cinayetin kadın başka bir ilişki yaşadığı için aşiret tarafından kararlaştırarak işlendiği iddia ediliyor.
* Muş'ta 16 Kasım 2007 tarihinde karısı A.A'yı döverek öldüren S.A. "kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis cezası aldı.
* Adana'da Kasım 2009'da sevgilisi Tuğçe Anlaş'ı 28 yerinden bıçaklayarak öldüren eski sevgilisi A.E. (19) müebbet, cinayete yardım eden A.P. (37) 11 yıl 8 ay hapis cezası aldı.
* 23 Şubat'ta İstanbul'da karısı Arzu Odabaş'ı tabancayla öldüren M.O., ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırıldı. Mahkeme, sanık hakkındaki cezadan indirim taleplerini de reddetti.
* Antalya'da 29 Ocak'ta karısı Dilber Kılıç'ı bıçaklayarak öldüren ve ardından intihara teşebbüs eden D.K. müebbet hapis cezası aldı.
* İstanbul'da 4 Mart 2010 tarihinde eski sevgilisi Derya Çakır'ı (25) çalıştığı anaokulunda öğrencilerinin önünde önce tabancayla vurup sonra boğazını kesen müdür yardımcısı E.Ş. (33) tasarlayarak adam öldürmekten müebbet hapis cezasına çarptırıldı
Tecavüz
* Adana'da 15 yaşındaki kız kardeşi H.K'yi kaçırıp tecavüz ettiği iddia edilen eniştesini, bu ilişkiye göz yumduğu öne sürülen annesi ile iki kız kardeşini tabancayla öldüren Halil K. (24) ile cinayeti azmettirdiği önü sürülen üç amcası ve bir akrabaları 15'i ağırlaştırılmış olmak üzere 20 müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
* M.Ö., hamile komşusu F.Y.'ye (36) tecavüz suçundan 18 yıl 20 gün hapis cezası aldı. Olay 2008 yılında yaşanmıştı.
* Antalya'da tatilini geçirdiği sırada alkol komasına giren 26 yaşındaki kadına hastanede tecavüz ettiği gerekçesiyle sekiz yıl dokuz ay hapis cezasına çarptırılan 28 yaşındaki temizlik elemanı H.G., muhtardan seçmen kartını almaya gidince yakalanarak cezaevine gönderildi.
* Bir üniversitede öğretim üyesi olan Prof. Dr. H.Y.A., 2005 senesinde aynı bölümde doktor olan G.A.Y.'e tecavüz ettiği ve evde zorla alıkoyduğu suçlamasıyla yargılanmaya başlamıştı. Savcılık "zorla cinsel ilişkiye girme" suçundan altı yıl dokuz ay hapis cezasına çarptırırken, 'alıkoyma' suçundan ise beraatına karar verdi. Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi, "zorla ilişkiye girme" suçundan verilen altı yıl dokuz ay hapis cezasını onamasının ardından kayıplara karışan H.Y.A. Interpol tarafından aranmaya başladı.
Taciz-Cinsel şiddet
* İstanbul'daki yılbaşı kutlamaları sırasında cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen iki tutuksuz sanığın yargılanmasına başlandı. Sanıkların TCK'nın 102. maddesi uyarınca iki ile yedi yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor.
Çocuk istismarı
* Samsun'da, ev sahibinin kızı 14 yaşındaki E.Ö'yü 2009'da taciz ettiği iddiasıyla tutuklu yargılanan 39 yaşındaki Z.T., "15 yaşından küçük kız çocuğunu cinsel amaçlı olarak alıkoymak ve cinsel istismar" suçundan 17.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
* Trabzon'da 2003 ila 2007 yılları arasında iki kızına tecavüz eden ve 2009'dan beri tutuklu olan H.Ö. (40) toplam 52 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
* Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 13 yaşındaki küçük kıza cinsel istismara 16 yıl sekiz aylık cezanın yarı oranında artırılmasını istedi. Mahkeme, sanığı "15 yaşını doldurmayan mağdure ile rızası ile livata ve oral seks yapmak suretiyle cinsel istismarda bulunmak" ve "cinsel amaçla alıkoymaktan" suçlu bulmuş ve 30 Haziran 2009'da mağdurenin "beden ve ruh sağlığının bozulduğu" yönündeki raporu da dikkate alarak, sanığı TCK 103/1 maddesindeki, "cinsel istismardan" 12 yıl altı ay ve "cinsel amaçla alıkoymaktan" da iki yıl altı ay hapis vererek, toplam 15 yıl hapse mahkum etmişti. Ancak Yargıtay 5. Ceza Dairesi 21 Ocak 2010'da kararı bozdu. Bozma kararında, sanığın küçük kıza, cebir uyguladığı için yasada öngörülen 15 yıllık cezasının 103/4'e göre yan oranında artırılması istendi. Sanığın, küçük kızı cinsel amaçla alıkoyma suçunda da "cebir" uygulandığı için de 1-5 yıl değil, 2-7 yıl olarak cezalandırılması istendi. Kararda, mağdurenin ruh ve beden sağlığı bozulduğu için 103/6'ya göre 15 yıl hapis üzerinden ceza uygulaması yapılmaması isabetsiz bulundu.(ÇT)