İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen Ergenekon Davası'nın 82. duruşmasında savunma yapan tutuksuz sanıklardan Mehmet Murat Yücel, özel harekatçı olarak nitelendirilmesiyle ilgili, "Bu doğru değil. Spor akademisi mezunuyum" dedi.
Silivri Cezaevi'nde dün (7 Mayıs) süren yargılamada, "Örgüt üyeliği", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek" ve Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet etmekle yargılanan Yücel, mesleki yaşantısındaki elde ettiği başarıları sıraladıktan sonra, davaya, Güneydoğu'da görevini yaptıktan sonra sendrom geçirdiği ifade ettiği ve benzer suçlamalarla yargılanan Kemal Şahin'in kaleme aldığı "MİT Ergenekon yapılanması" başlıklı bir belge nedeniyle dahil edildiğini ileri sürdü.
Tutuklu İsmail Yıldız'a bağlı olarak çalıştığının ileri sürüldüğünü hatırlatan ve hakkında suçlamaları reddeden Yücel, "Ben İsmail Yıldız'a nasıl bağlı çalışabilirim ki Yıldız ile sadece bir kez bir araya geldim. Onu da sonra izah edeceğim." dedi.
Nuhoğlu'nun silahları hatıraymış....
Emekli özel harekatçı Feridun Refik Nuhoğlu da, suçlamaları eddederek, ''Özel harekat timlerinde terörle mücadele eğitimi aldım. Güney doğuda yıllarca terör örgütlerine karşı savaşmış bir insan olarak bu şekilde karşınızda yargılanmayı hak etmiyorum. Evimde o yıllardan hatıra olarak sakladığım göz yaşartıcı bomba, kamuflaj elbisem, berem ve kasaturam bulundu" dedi.
Mahkeme, bugünkü 83. duruşmada Danıştay saldırısıyla ilgili davayı birleştirip birleştirmeyeceğine karar verecek. Mahkeme Danıştay sabıklarını sorguluyor.
Tuncay Güney, Kıbrıs'ta talimat verenmiş...
Taraf gazetesi, Ergenekon İddianamesi'ndeki eklerde yer alan bir belgeye dayanarak, Adem Yılmaz'ın, Tuncay Güney'in 13 yıl önce Kıbrıs'ta Türk bayrağını indirmeye kalkışırken Solomos Solomu'yu bir Kıbrıs askerinin değil Ergenekon örgütünce ve "Siirtli Mehmet Bey" tarafından öldürüldüğünü; kendisinin de Güney gibi 23 kişilik ekipte yer aldığını, Güney'in de "talimat bildiren" kişi olduğunu savundu.
Ergenekon soruşturması savcısı Zekeriya Öz, 18 Nisan 2007'de Malatya'daki Zirve Yayınevi işlenen cinayetleri azmettirdiği ve sanık Emre Günaydın'a devlet güvencesi verdiği gerekçesiyle Şubat başında tutuklanan Varol Bülent Aral'ın ifadesini aldı. Sabah gazetesi, kendi isteğiyle ifadesi alındıktan sonra Aral'ın yeniden Metris Cezaevi'ne gönderildiğini yazdı.
Aral: Seni hapse SIM kart gönderenler desteklesin
16 Ekim 2008 tarihinde Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen cinayet davasının duruşmasında Emre Günaydın, Aral'a, "Aral bana devlet desteğini nasıl sağlayacağını mahkemede açıklasın" sorunu sormuş, "Cezaevine ceket içinde SIM kart gönderenler bunu nasıl başardıysa, diğer desteği de sağlarlar" yanıtını almıştı.
Günaydın'ın yerel bir gazetede çalıştığını söylediği, "abi" diye andığı Aral, bir ajandasında Ergenekon'un tutuklu sanıkları Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz ve Zekeriya Öztürk'ün isimlerini bulundurmakla da suçlanıyor.
Erdoğan: Takoz olmak için elinden gelini yapıyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı partilerin Ergenekon ile ilgili yargıyı tahkir ettiğini açıkladı: “Ben böyle tahriklere asla prim vermedim bundan sonra da vermeyeceğim. Ben devam eden yargı sürecinin hiçbir yerinde değilim. Ne sağındayım, ne solundayım, ne altındayım, ne üstündeyim ama bazıları bu davanın önünde takoz olmak için elinden gelini yapıyor”. (EÖ)