Danıştay saldırıyla ilgili davayı kendisinin ele aldığı Ergenekon Davası'yla birleştirilmesi yönünde görüş bildiren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 31'i tutuklu 86 sanığı "darbeye zemin hazırlayan örgüte üyelik" ile yargılamaya devam ediyor.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesiyse, 13 Nisan'da gözaltına alınan Başkent Üniversitesi'nin kurucusu ve rektörü, Başkent Hastanesi'nin ve Kanal B'nin sahibi Dr. Mehmet Haberal için avukatlarının yaptıkları tutukluluğa itiraz başvurusunu reddetti. Haberal ile birlikte yedi öğretim üyesi ve rektör de tutuklanmıştı.
Beş tutuklu için tahliye kararı çıktı
8 Mayıs'ta mahkeme, "tutuklulukta geçen süreleri ve suç vasfının değişme ihtimali"ni dikkate alınarak, sanıklar Bekir Öztürk, Abdullah Arapoğulları, Rasim Görüm, Oğuz Alparslan Abdülkadir ve Halil Behiç Gürcihan'ın tahliyesine karar vermişti.
Ceza Yasası'nın (TCK) 314/2 maddesi uyarınca yargılanan Öztürk, 21 Temmuz 2007, Arapoğulları 29 Ocak 2008, Görüm 28 Mayıs 2008, Abdülkadir 26 Ocak 2008 ve Gürcihan da 7 Haziran 2008'den beri cezaevindeydi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, mahkemenin talebi üzerine Haziran 2007'de İstanbul Ümraniye'deki bir gecekonduda polisin ele geçirdiği 27 el bombasının görüntülerini göndermişti.
Polis Ümraniye silahlarının CD'sini gönderdi
Emniyet Müdürlüğü'nün gönderdiği CD, dava dosyasına konuldu. Ntvmsnbc.com sitesine göre, CD'de gecekonduda ''2007-R-461'' rapor numarası ile çekilen 38 adet fotoğraf ve 7 dakika 32 saniyeden oluşan kamera görüntüleri bulunuyor.
El bombalarına ilişkin fotoğraflarda, malzemelerin bulunduğu eski ahşap sandık da yer alıyor. Fotoğraflarda, el bombalarının yanında MKE yapımı tapa ve fünye de görülüyor. Görüntülerde ise el bombalarının seri ve kafile numaraları dikkati çekiyor.
Veli Küçük: Yayınevi katliamında şüpheliyim
Ayrıca, duruşmada söz alan tutuklu sanık Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Mersin'de cezaevinde bulunan iki kişinin, Taraf gazetesine gönderdikleri elektronik posta mesajında ''Malatya'daki Zirve Yayınevi katliamının tertipçisi veya azmettiricisi, Veli Küçük'tür'' iddiasında bulunduklarını ileri sürdü.
Küçük, 6 Mayıs'ta Silivri'de Yayınevi katliamı davasında şüpheli olarak ifade verdiğini açıkladı.
Muzaffer Tekin Yıldırım'ı hiç görmemiş...
8 Mayıs'taki Ergenekon davası duruşmasında, Danıştay davası sanıklarının ifadelerine de başvuruldu. Muzaffer Tekin, Osman Yıldırım'ı tanıyıp tanımadığı sorusuna ''Hayatımda görmedim'' cevabını verdi.
Mahkeme "Danıştay saldırısı öncesinde sabaha karşı saat 01.00-01.50 arasında telefonunuzdan 64 mesaj çekilmiş, neden?" sorusuna Tekin, arkadaşından hoşuna giden bir mesaj geldiğini, onu tanıdıklarına gönderdiğini savundu.
Tekin, Danıştay saldırısı sanığı Alparslan Arslan'ı en son Danıştay saldırısından 1,5 yıl önce gördüğünü söyledi: "Büromun olduğu handa hukuk bürosu vardı. Saldırıyı duyduğumda 'acaba bu avukat Alparslan, o avukat mı bir arayayım' dedim.''
Tutuklu sanıklardan Mehmet Demirtaş da Ümraniye'de bombaların bulunduğu evde üç yıl ikamet ettiğini söyledi. (EÖ)