Haberin Kürtçesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı avukat Eren Keskin hakkında verilen 7.5 yıl hapis cezasına ilişkin İHD binasında basın toplantısı düzenlendi.
Hakkında 143 dava olan Keskin’e bu ceza 2014-2016 yılları arasında Özgür Gündem gazetesiyle dayanışma amacıyla yaptığı eş yayın yönetmenliği görevi nedeniyle verildi.
Toplantıya Keskin’in müvekkilleri ve hak savunucularının yanı sıra gazeteciler Ümit Kıvanç, Tuğrul Eryılmaz, Yasemin Çongar, Murat Çelikkan, Yıldırım Türker, oyuncu Nur Sürer, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Ümit Efe, Müzisyen Eylem Aktaş, İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve Demokratik Kadın Hareketi sözcüsü Kıvılcım Arat, Filmmor'dan Melek Özmen, avukat Emel Ataktürk ve 78’liler Girişimi’nden Nimet Tanrıkulu katıldı.
TIKLAYIN - Eren Keskin ve Reyhan Çapan'a Ayrı Ayrı 7,5 Yıl Hapis Cezası
Kılıç: Erdoğan’ın avukatları davaları bitirmek için baskı yapıyor
Toplantıda ilk sözü alan avukat Özcan Kılıç, Keskin’e açılan davalara ilişkin yaptığı bilgilendirmenin ardından Keskin’in 7 Mayıs’ta görülecek duruşmasına çağrı yaptı:
“Eren Keskin örgütün neredeyse merkez komite üyesi olarak ana davada yargılanıyor. Para ve hapis cezalarıyla Keskin’e kaç git bu ülkeden ya da kaybol, diyorlar.
“Türkiye’de 25 yıldır böyle alışkanlık oluştu, ceza alan birçok insan palyatif çözümle yurtdışına gidiyor. Devlet de buna alıştı. Fakat bu defa sert kayaya çarptılar. Çünkü Erdoğan’ın avukatları davaları sonlandırmak için, baroya da Keskin’in avukatlığını bitirmek için baskı yapıyorlar.
“Yargıtay’da cezalardan biri onanırsa, sonu yok, diğerleri de ardı ardına infaza girecek.”
Keskin: Tek düşüncem annem ve kedilerim
Eren Keskin katılan herkese teşekkür ederek şöyle konuştu:
“Her zaman hak savunucusu oldum, siyasete girmeyi hep reddettim, ifade özgürlüğü mücadelesi verdim. Kürdistan kavramını kullandığım için daha önce de cezalar aldım, hapis yattım.
“Musa Anter’e, Burhan Karadeniz’e, Ferhat Tepe ve onlar gibi birçok kendimi borçlu hissettiğim için, bu gazete onların olduğu için, dayanışma amacıyla ismim oraya genel yayın yönetmeni olarak yazıldı ama bu işi hiç yapmadım ve gazeteye de gitmedim.
“Benim hiçbir zaman inanmadığım ancak onların barış süreci dediği zamana kadar gazetenin hiçbir davası yoktu ancak sonrasında davalar ardı ardına geldi. Üç yıl adım yazılıydı gazetede. Baskıdan dolayı arkadaşlara beni değiştirin, dedim çünkü 85 yaşında bakmak zorunda olduğum annem var.
“Ana davada müebbet ile yargılanıyorum, yurtdışına çıkış yasağım, 105 bin kesinleşmiş para cezam ve 12 yıl hapis cezam var. İnsanın yazmadığı yazılardan müebbet ceza oranında ceza alması hiçbir hukuk vicdanına uymaz. Türkiye şu anda tüm uluslararası sözleşmeleri ihlal ediyor. Türkiye hukuk devleti değil ama AB ülkeleri neden sessiz kalıyor?
“Yurtdışına gitmeyeceğim, ifade özgürlüğü mücadelesine devam edeceğim. Tek düşüncem annem ve kedilerim. Bu haksızlığı kabul etmiyorum. O nedenle mücadeleme devam edeceğim.
“Ahmet Altan ‘Cezaevinde ölmeye hazırım siz hazır mısınız’ demişti. Kendileri yatmasın diye bütün bir toplumu ateşe atıyorlar ama bu coğrafyada her gün, her an, her şey değişebilir.”
Yoleri: Bu saldırıyı kabul etmek mümkün değil
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Keskin’e verilen cezaların kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek şöyle konuştu:
“Düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelen bu saldırının kabul edilmesi mümkün değil. Eren Keskin insan hakları savunuculuğu döneminde onların ayağına çok basmış olacak ki para cezasına çevrilebilecek veya ertelenebilecek birçok cezası hızlıca ve hapis cezası olarak veriliyor.”
Birdal: Eren Keskin gerçek bir hak savunucusudur
İHD eski başkanı Akın Birdal şu ifadelere yer verdi:
“Eren Keskin insanlara karşı borcunu ödemek için burada, biz de Eren Keskin için buradayız. Cezaevlerine girdik, tehditler aldık. Eren Keskin gerçek bir insan hakları savunucusu. Tecavüze uğramış kadınların, sokak çocuklarının, emekçilerin, ötekileştirilmişlerin, dışlananların savunucusu ve bir hukuk insanı. Bu baskı hepimize yönelik baskıdır. Onun susturulmak istenmesi bizim susturulmak istenmemizdir.
“Eren Keskin kimseyi; dili, dini, ırkı reddedilenleri yalnız bırakmadı. Toplumun haber alma hakkının kanalları kapatıldı. Eren Keskin'in bugün uğradığı saldırı hepimize karşıdır. Susmayacağız. Yitirdiklerimize karşı nasıl sorumluluğumuz varsa yaşayanlara da onları diri tutma sorumluluğumuz var. Biz Eren Keskin'le beraber olacağız. Onu yalnız bırakmayacağız. Eren Keskin'le olmak demek eşitliği, özgürlüğü yalnız bırakmamak demek."
“Keskin mücadelesini geleceğe taşıyacak"
Toplantıda söz alan diğer hak savunucuları da şöyle konuştu:
Ümit Efe: “Ben Eren'in büyük emeğini görüyorum, her seferinde beni hayretlere düşürüyor. Direnişine hayranım. Eren Keskin'in yanındayız.”
Gülistan Kılıç Koçyiğit: "Faşizmin kendisini kurumsallaştırdığı bir iklimin içerisinde yargının eliyle bir şeyler yapıyorlar. Arkadaşlarımızı da cezaevlerine hapsetmek istiyorlar. Kürt basınına, Kürt halkına da bir saldırı olduğunu açıkça görebiliyoruz. Buna yeni direniş hattını büyüterek cevap verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu ülkede savaş suçlarından dolayı yargılanacaklar ama Eren Keskin geleceğe bu mücadelesini taşıyacak."
Kıvılcım Arat: “Eren Keskin toplumsal yaşama çıktığımızdan beri yanı başımızda olan insanlardan biri. Eren Keskin bizim için yoldaş ve arkadaştır. Darbe sonrası geri durmamamın, yurtdışına gitmememin en büyük etkenlerden birisi de Eren Keskin’dir. Ben umut var diyorum." (TP/ÇT)