*Fotoğraf: Cumartesi Anneleri'nin sosyal medya hesabından alınmıştır.
Cumartesi Anneleri/ İnsanları, adalet arayışlarının 921. haftasında 21 Kasım 1980 yılında gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbetini sordu.
Haftanın açıklamasını yapan Eren’in yeğeni Setenay Yarıcı, geçtiğimiz hafta (13 Kasım Pazar) İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıda yaşamını yitirenleri ve yaralananları hatırlattı ve “Yaşamını yitirenleri saygıyla anıyor, ailelerinin acılarını tüm kalbimizle paylaşıyoruz. Kim tarafından yapılırsa yapılsın yaşam hakkını hedef alan bu insanlık dışı şiddeti kabul etmiyor, kınıyoruz” dedi.
"Saldırganlar cesaretlendiriliyor"
Gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’nun kızı avukat Jiyan Tosun’un saldırıyla ilişkilendirilmesi ve hedef gösterilmesine de değinen Yarıcı, şunları söyledi: “Cumartesi Anneleri’nin evladı ve avukatı Jiyan Tosun; bu menfur saldırı ile ilişkilendirilmek istendi. Hem Jiyan’ı, hem ailesini hem de hak savunucularını hedef gösteren bir komplo girişimi ile karşılaştık.
"Avukatlarımız Jiyan Tosun ve Eren Keskin’e örgütlü bir biçimde yapılan ölüm tehditleri karşısında, tüm çağrılarımıza rağmen, İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü başta olmak üzere yetkililer uzun süre suskun kaldı.
“Adalet Bakanı ise olaydan 3 gün sonra açıklama yaptı ve koruma kararı verildiğini açıkladı. Saldırganları cesaretlendiren bu suskunluğu daha önce de yaşadık, tanıyoruz. Bugün susanların, tarih önünde insan hakları savunucularına yönelebilecek her türlü saldırının sorumlusu olacaklarını hatırlatıyoruz.”
"Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü"
Yarıcı, ardından haftanın açıklamasını yaptı:
“26 yaşındaki Hayrettin Eren, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül darbe koşullarında hakkında arama kararı vardı. 21 Kasım 1980 tarihinde otomobili ile İstanbul Saraçhane’ye gitti.
"Burada buluştuğu arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Hayrettin, arkadaşı ve otomobili önce Karagümrük Karakoluna, oradan da Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
"Hayrettin Eren'in akıbeti gizlendi"
"Hayrettin, Gayrettepe Siyasi Şube’nin bodrum katında ağır işkence altındayken, kapıda bekleyen annesine 'Gözaltında böyle biri yok!' denildi. Emniyetin bahçesinde duran otomobili gösterip, 'Oğlumun arabası burada kendisi nasıl yok?' diye ısrar eden Elmas Eren tartaklanarak dışarı atıldı.
"Sonra Hayrettin’in arabası da kaybedildi. Hayrettin Eren’i gözaltına alınırken, karakolda tutulurken ve siyasi şubede işkencedeyken gören çok sayıda tanık vardı. Ancak gözaltına alındığı inkâr edildi. Sıkıyönetim Savcılığı’na yapılan suç duyuruları sonuçsuz bırakıldı. Aradan geçen 42 yılda hukuk işletilmedi. Hayrettin Eren’in akıbeti gizlendi, onu kaybedenler cezasız bırakıldı.
"İktidar bu suçun ortağı"
"Dosyayı canlandırmak için girişimlerde bulunmayı sürdüren Eren Ailesi üç kuşaktır Hayrettin’i ve adaleti arıyor. 921. haftamızda 42 yıldır Hayrettin Eren’in akıbetini açığa çıkarmayan ve uluslararası hukukta 'sürekli bir suç' olarak tanımlanan gözaltında kaybetme suçunu cezasız bırakan tüm iktidarların suçun ortağı olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
"Adli mercileri hukuku işleterek Hayrettin Eren’in akıbetini açığa çıkartma ve sorumluların cezalandırılmasını sağlama görevini yerine getirmeye çağırıyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; Hayrettin Eren için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 222 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz."
(RT)