Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün TBMM’nin açılış töreninde konuştu.
Bu sabah Emniyet Genel Müdürlüğü önündeki bombalı saldırıya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır. FETÖ ihanet şebekesinin bilhassa yurt dışında yuvalanan militanları vasıtasıyla yaymaya çalıştığı ‘yıkılmadık ayaktayız’ havası bir çeşit mezarlıkta ıslık çalma gayretidir. Bu ülkede bir daha asla FETÖ yeniden dirilemeyeceği gibi benzer örgütlerin de yeni ihanetler sergileyebilmesi mümkün değildir. Ne devletimiz ne milletimiz ne de siyaset kurumu böyle bir durumun ortaya çıkmasına izin vermeyecektir. Operasyonlarımız neticesinde adeta can çekişen terör örgütlerine siyasi hesaplarla moral aşılamanın vebali çok ağır olacaktır.”
Ardından konuyu, iptal edilen Altın Portakal Film Festivaline getirdi:
“Özellikle sanat öne sürülerek milli iradeye kast edenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz. Kültür sanat gibi insanı yücelten ortak değerlerin insanlık ve demokrasi düşmanların istismar alanı haline dönüşmesine sorumluluk makamında olan bizlerin karşı çıkması hayati öneme sahiptir.”
“Her anayasanın ayrı bir hikayesi vardır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yasama döneminde yeni Anayasa çalışmaları olacağını dile getirdi:
“Şimdi önümüzde yeni bir görev ve yeni bir fırsat var. Bu da ülkemizi cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturmaktır. ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletimizindir” yazısının hakkını ancak bu şekilde verebiliriz.
Türkiye’yi 12 Eylül’de darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut Anayasa kamburundan kurtarmak hepimizin en öncelikli sorumluluğudur. 41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu Anayasa’nın 2023’ün Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır. Bu gerçeği ekonomiden diplomasiye adaletten hak ve özgürlüklere çok geniş bir yelpazede farklı vasilerle şahit oluyoruz.
Esasen yeni Anayasa meselesi 10 seneyi aşkın süredir meclisimizin gündemindedir. Hatta yarım kalmış olsa da bu doğrultuda atılan kimi adımlar oldu. Cumhur İttifakı olarak 2021 yılında yeni Anayasa için önce kendi hazırlıklarımızı yaptık ardından diğer siyasi partileri de hazırlık yapmaya davet ettik.
Maalesef bu samimi davetimiz karşılık bulmadı. Lafa gelince sürekli darbe anayasasından şikâyet edenler, iş somut adım atmaya gelince ne yazık ki konfor alanlarının dışına çıkmak istemediler. Buna rağmen ümidimizi asla kaybetmedik.
Her anayasanın ayrı bir hikayesi vardır. Türkiye 1921-24-61-82 anayasalarıyla dönemlerinin olağanüstü şartları içinde tanıştı. Bugün ülkemizin şartlarının ilk defa demokratik sisteminin kendi tabii işleyişi içinde bir anayasayı hazırlamaya ve milletin takdirine sunmaya uygun olduğuna inanıyoruz.
Tüm partilere çağrı
Türk demokrasisinin ulaştığı olgunluk seviyesi Anayasa meselesinde 27 Mayıs 1960 darbesiyle başlayan kötü geleneği tamamen sona erdirmeye fazlasıyla yeterlidir. Devletin ve milletin ortak geçmişini ortak geleceğini kuşatmayan bir Anayasa ülkeye fayda getirmez.
Şahsım ve Cumhur İttifakı partileri olarak grubu olsun olmasın tüm partileri tüm milletvekillerini tüm toplumsal kesimleri bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz.
Bu vesile ile cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk döneminde tecrübelerin ışığında ortaya çıkan iyileştirme ihtiyacını da yeni anayasa çalışmaları kapsamında değerlendirebileceğimizi ifade etmek istiyorum.
Yeni Anayasa ile birlikte yönetim sistemi tartışmalarını sona erdirme imkanı bulacağız. Gördüğünüz gibi biz ülkemizi ve milletimizi Türkiye yüzyılı anayasasına kavuşturmak için her türlü uzlaşmaya açık davranıyoruz. Diğer siyasi aktörlerden de aynı yapıcı yaklaşımı bekliyoruz.” (AS)