Haber ve fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin kuzeyinde varılan anlaşma ile ilgili olarak "Şu andan itibaren 120 saatlik bir süreç işliyor. Bizim anlaşmamızın bir özelliği de şu, şu anda oradaki güvenlik güçlerimiz alanı terk etmeyecek" dedi.
TIKLAYIN - ABD Türkiye Anlaştı, Operasyona 120 Saat Ara Verildi
Telefon diplomasisiyle devam eden bir süreç olduğunu söyleyen Erdoğan, bu kapsamda ABD Başkanı Trump, Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmeler yaptıklarını, bu arada da çeşitli Avrupa ülkeleriyle yaptıkları birçok görüşme olduğunu söyledi.
İstanbul'da cuma namazı çıkışında konuşan Erdoğan şunları söyledi:
"Yoğunlaşan görüşmelerimizi ise dün gerçekleştirdik. Dünkü görüşmelerimiz de aslında bir gün öncesi Sayın Trump ile yaptığım telefon görüşmesinden sonra, 'yani bir heyeti buraya gönderebilirseniz ve heyetlerarası bir görüşmeyle bunu çok daha iyi bir yere taşıyabiliriz' dedik. Kendileri de sağ olsun Sayın Pence'nin başkanlığında, Dışişleri Bakanı Pompeo ve diğer arkadaşlarla buraya bir gün öncesi ve bir gün sonrası olmak üzere heyetler gönderdiler ve bu heyetler benim de belirlediğim heyetlerle ön görüşmeleri yaptılar. Dün de adeta işin final görüşmelerini önce ikili olarak Sayın Pence ile ben yaptım, daha sonra dar kapsamlı bir heyetler arası görüşmeyi gerçekleştirdik."
13 maddelik ortak bildiriyi hep birlikte dünya kamuoyuna açıkladıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
TIKLAYIN - Türkiye-ABD Anlaşmasının Ortak Metni
"32 kilometre derinlik, 444 kilometre uzunluk"
"Şu andan itibaren 120 saatlik bir süreç işliyor. Bu 120 saatlik süreç içerisinde bu malum terör örgütü YPG'nin bu bölgeyi, yani özellikle de güvenli bölge olarak belirlediğimiz bölgeyi terk etmesi söz konusu. Bunun da zaten Sayın Trump'ın da ifade ettiği gibi 20 mil, bir rivayete göre 22 mil ama biz 32 kilometre olarak zaten bunu ifade etmiştik.
"Bunun yanında uzunluk itibarıyla da 444 kilometrelik bir uzunluk ki bu en batıdan en doğuya böyle bir durum var. Şu anda dünkü görüşmelerimizde bu 120 saat içerisinde buraların boşaltılacağı konusunda mutabık kaldık. Bu süreci de ağırlıklı olarak Türkiye'nin riyasetinde ve birlikte bir dayanışma içerisinde yapma sözlerini de aldık. Ama sürekli irtibat halinde olacağız, heyetlerimizin görüşmeleri devam edecek ve bu 120 saati de başarıyla bitirebilirsek ki biliyorsunuz salı günü de günü birlik Sayın Putin ile ayrıca bir görüşmem olacak. Tabii ben Sayın Putin ile yapılacak görüşmeyi de adeta yine bu sürecin bir ayrı unsuru olarak kabul ediyorum. Bu görüşmelerle birlikte bölgeye de barışı, Barış Pınarı'yla inşallah getirmiş oluruz diyoruz."
Sahadan gelen ilk bilgilerin sorulması üzerine Erdoğan, "Şu anda tabii bu konuda sabah Milli Savunma Bakanımla da görüştüm. Bunların başladığını (çekilme) kendileri de ifade ettiler. Bizim yine anlaşmamızın bir özelliği de şu, bizim şu anda oradaki güvenlik güçlerimiz alanı terk etmeyecek. Bizimkiler yine orada kalmaya devam edecekler ki gerçekten bu terör örgütü alanı terk ediyor mu etmiyor mu bunları göreceğiz" dedi.
"Siz nereden alıyorsunuz haberi?"
Resulayn bölgesinde çatışmaların devam ettiği iddialarına ilişkin Erdoğan, "Siz nereden alıyorsunuz haberi bilmiyorum ama Milli Savunma Bakanımdan aldığım haberle, böyle bir çatışma söz konusu değil. Bunların hepsi spekülasyondur, dezenformasyondur. Lütfen bu dezenformasyonlara da kulak asmayalım. Şu anda attığımız adımı güçlendirelim" diye konuştu.
Süleyman Şah Türbesi
Süleyman Şah Türbesi'nin eski yerine götürülmesinin söz konusu olup olmadığı sorusu üzerine de Erdoğan, "Böyle bir şey söz konusu değil. Zaten eski yeri de yine bir taşımaydı. Bunun adı nakli kuburdur. Ama bu nakli kubur gerçekçi midir? Hayır olmamıştır, şeklidir. Burada da yapılan yine o olmuştur" dedi.
Namaz çıkışı basının sorularını yanıtlamasının ardından Erdoğan, Dolmabahçe Çalışma Ofisinde yabancı medya temsilcileriyle bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada ABD Başkanı Donald Trump'ın, kendisine gönderdiği mektupla ilgili olarak "Vakti saati geldiğinde gerekenin yapılacağının bilinmesini istiyoruz" dedi.
"Vakti geldiğinde gerekeni yapacağız"
Erdoğan şöyle devam etti:
"Tam da bu görüşmenin olduğu gün Başkan Trump'ın siyasi ve diplomatik nezaketle bağdaşmayan bir mektubu, medyada yer aldı. Elbette bizler bunu unutmadık. Unutmamız doğru değil ama bizim karşılıklı olan sevgi saygımız da bunları sürekli gündemde tutmaya müsaade etmiyor. Bu konuyu bugünkü meselemiz ve önceliğimiz olarak da görmüyoruz. Vakti saati geldiğinde bu konuyla ilgili olarak gerekenin yapılacağının da bilinmesini istiyoruz." (AÖ)