* Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bir gün gecikmeyle partisinin grup toplantısını gerçekleştirdi.
Erdoğan, İdlib'de Suriye Ordusuna bağlı güçler tarafından yapılan topçu atışı neticesinde 7 asker ile 1 sivil personelin hayatını kaybetmesine ilişkin, "Suriye'de anlaşmalara uyulmuyor. Önceki gün askerlerimize yapılan saldırı Türkiye açısından Suriye'de yeni bir dönemin miladıdır. Her kim, 'Türkiye'nin Suriye'de ne iş var' diye soruyorsa bilin ki ya gafildir ya da taammüden bu milletin ve ülkenin hasmıdır" diye konuştu.
TIKLAYIN - Erdoğan: Rusya'yla Çatışmaya Girmemize Gerek Yok
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
İdlib meselesi
"Türkiye’nin Suriye’deki varlığı keyfe keder değildir. Bu millet bugün de mazluma sırtını çevirmemiştir çevirmeyecektir. Ancak 2015 yılından itibaren Suriye'deki kriz tamamen kontrolden çıktı. Durum rejimin ve terör örgütlerinin sınırlarımızı taciz etmeye başladığı, can ve mal güvenliğini doğrudan tehdit ettiği bir noktaya vardı. Rusya ile yaşadığımız ve bir provokasyon ile algıladığımız uçak meselesi bizim açımızdan Suriye meselesini daha da karmaşık hale getirdi.
“Suriye hükümetiyle imzaladığımız Adana mutabakatı Türkiye'ye gerektiğinde terör örgütlerini takip etmek için Suriye'ye operasyon düzenleme hakkı tanıyor. Bu çerçevede ilk olarak 2016 Ağustos'unda DEAŞ ve PKK'ya yönelik ilk harekâtımınız Fırat Kalkanı'nı başlattık. Bazıları Suriye topraklarında ne işi var diyor. Amerika'yı da davet etmedi, sadece Rusya'yı takip etti ama bizim elimizde kapı gibi Adana Mutabakatı var.
“Taammüden bir saldırı”
“Bugün geldiğimiz noktada ne İdlib'deki ne de Barış Pınarı Harekâtı bölgesindeki güvenli bölge mutabakatlarının gerçek anlamda işlemediğini görüyoruz. Hassasiyetimizi ve kararlılığımızı her fırsatta belirtmemize rağmen Suriye'de anlaşmalara uyulmuyor. Askerlerimize yapılan saldırı Türkiye açısından Suriye'de yeni bir dönemin miladıdır.
“Askerlerimize karşı taammüden yapılmış bir saldırıdır. Hiçbir şeyin aynı şekilde devam etmesine izin veremeyiz. 76 kişi orada etkisiz hale getirdik. Fazlası var azı yok. Şayet taraflardan biri uymayacaksa bu mutabakatlar niçin yapılıyor?
"Gelişmeler stratejimizde değişiklik yapmaya mecbur bıraktı”
"Suriye'deki gelişmeler bizim hem İdlib'de hem de tüm sınır hattımızdaki güvenlik stratejimizde değişiklik yapmaya mecbur bırakmıştır. İdlib'den kontrolümüz altındaki ülkelere ve sınırlarımıza harekete geçen kişi sayısı bir milyonu aştı. Bu çarpık fotoğrafı düzelterek İdlib halkını evinde yaşamasını sağlamakta kararlıyız.
“Bundan sonra vardığımız mutabakatların ihlali anlamına gelen hiçbir adıma göz yummayacağız. Öncelikle İdlib'de rejimin gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesini dün akşam Sayın Putin'e iade ettim. Şu andaki gözlem noktamız rejimin gerisinde kalmıştır. Şubat ayı sonuna kadar geri çekilmelerin tamamlanmasını umuyoruz. Rejim bu sürede geri çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır.
"Türkiye'nin izleyeceği yeni yol..."
"Madem terör örgütünün saldırıları garantör ülkeler tarafından durdurulamıyor, öyleyse bizim bu işi bizzat kendimizin yapması kaçınılmaz hale gelecektir. Önümüzdeki günlerde bu çerçevede beklediğimiz adımların atılmaması halinde Barış Pınarı bölgesinde başlattığımız harekâtı sağ sol ve alt taraftan sürdürmekte tereddüt etmeyeceğiz.
“Türkiye'nin Suriye'deki güvenlik ihtiyaçları karşılanana kadar Türkiye'nin izleyeceği yeni yol işte bu şekildedir. Bizim hiçbir müttefikimizle hiçbir dostumuzla karşı karşıya gelmek gibi bir niyetimiz, amacımız kesinlikle söz konusu değildir.
"Rusya'dan beklentimiz hassasiyetimizi anlaması"
"Rusya ile olan dostluğumuzun ve iş birliğimizin sürmesine özel önem veriyoruz; ticaretten turizme, savunma sanayisinden enerjiye kadar derin ilişkilerimizin olduğu Rusya'dan beklentimiz Suriye'deki hassasiyetimizi anlamasıdır.
Kudüs tepkisi
“Kudüs konusunda duruşumuzla Hristiyanların ve bir kısım Musevi’nin de hakkını savunduk. ‘Yüzyılın Anlaşması’ barış değil, işgal ve ilhak planıdır.
"Açıklanan planın yegane hedefi 70 yıldır aralıksız süren İsrail’in işgal, yıkım ve gasp politikalarına meşruiyet kazandırmaktır. Filistin toprakları 1947’li yıllarda neydi bugün ne? 1947 öncesi haritayı görüyorsunuz. 1947 öncesi Filistin topraklarının durumu böyle.
“Şu anda yapılmak istenen Filistin topraklarının İsrail toprakları haline getirmek. Şu anda yapmak istedikleri İsrail’i bu hale getirmek. Ne yazık ki Filistin’i de İsrail’in o zamanki haline dönüştürmek. Bu BM’ye de gelecek. Tartışmasını yapacağız o ayrı bir mesele fakat kendileri de birbirlerine düştüler.
“Türkiye olarak Filistin’i işgal, Kudüs’ü gasp etme anlamına gelecek bu planı hemen reddettik, tepkimizi açıkça ortaya koyduk.
“Amerika tehditler sallıyor”
"Şu anda maalesef Amerika gerek şahsıma gerek istihbarat başkanıma yönelik tehditler sallıyor. Daha da ileri Türkiye’deki bazı finans kuruluşlarını da tehdit altına alıyor. Ne yaparsanız yapın bunu kesinlikle başaramayacaksınız. Filistin’de o kadınların direnişi karşısında bize düşen onların en az onların direnişi kadar dik durmaktır. Bunu başarmamız lazım.
“Çok büyük paraları olabilir, çok büyük silahları olabilir ama biz şunu biliyoruz; nice az inanmış toplulukları inanmamış kalabalıkların üzerine galip kıldık diyor. Planla ilgili ikircikli ifadeler kullanan kimi devletler de kamuoyundan gelen tepkiler karşısında farklı tutum almaya başladı.
“Jakoben zihniyetin yeni oyunu”
"Türkiye’de milli iradeye ve TBMM’de sürekli tuzak kuran sürekli bu yüce kurumu yıpratmaya çalışan bir zihniyet var. Zahirde demokrat görünen ama aslında faşistin önce giden jakoben zihniyetin yeni bir oyunuyla karşı karşıyayız. Suça karışmış asker kişilerin sivil mahkemelerde yargılanabilmelerinin önünün açılmalıdır.
“Bu düzenleme komisyon ve genel kuruldan geçip kanunlaşmıştır. Dönemin Meclis tutanaklarına komisyon genel kurul görüntülerine baktığımızda CHP'liler başta olmak üzere tüm Meclis’in bu düzenlemeyi desteklediğini görüyoruz.
“Meclisimizin gayet doğru bir karar verdiğini düşünüyoruz. Zaman zaman yanlış değerlendirmeleriyle kamuoyunun önüne çıkan eski bir genelkurmay başkanı, kendisini gayet iyi tanırım, bu düzenlemeyi bahane ederek Meclis’imizi toptan itham eden bir takım açıklamalar yapmıştı.
“Dava açın”
“Ben özellikle kendi grubumuza sesleniyorum, hepiniz süratle dava açmalısınız. Meclis’in yasama yetkisini dışarıdan birilerinin kalkıp da atıp tutmak suretiyle yere çalmaya hakkı yoktur. Maalesef bu açıklamalara CHP’den ve diğer partilerden destek vermiştir, daha önce aksi kararı aldıkları yönünde. FETÖ gölgesi sürülmeye çalışılması en hafif tabiriyle meclise saygısızlıktır.
“Bu düzenlemeye destek veren tüm milletvekillerinin böyle bir ithama maruz bırakılması yasama dokunulmazlığına ve milli iradenin temsilcilerine yönelik gayet bilinci bir saldırıdır.
“Hukukun gereğinin yapmamız lazım”
“Süratle bu parlamentonun hukukunu hep beraber korumamız lazım. Bu hukukun gereği neyse bunu yapmamız lazım. Meclis’i ve milletvekillerini aşağılayarak sadece vesayet zihniyetine hizmet edebilir. Bu boru göstermeye benzemez. Parlamentonun hukuku boruyla sindirilemez.
“Emekli bir askerin peşine düşüp yasama dokunulmazlığını izama yeltenenler herhalde kendi geçmişlerinden utanıyorlar. Aksi takdirde böyle bir yanlışa düşmezlerdi. CHP’nin geçmişinde hatalar vardır ama müsterih olsunlar bu konu göğüslerini gere gere savunabilecekleri bir meseldir.
TIKLAYIN – Çelik: Arkadaşlarımız Başbuğ için yasal haklarını kullanacak
Depremler için çağrı
“Bir çağrıda bulunmak istiyorum. Elazığ ve Malatya’da meydana gelen depremden etkilenen vatanlarımız için bir yardım kampanyası başlattık. Dün çıkmış konuşuyor Kızılay’ın bir çadırını bile görmedim. Ya senin gözün var ama göremiyorsun. Ve girdiği çadırda bile kendisine göre sol tarafta, solcu ya, buna rağmen görmüyor.
“Çadırın solunda Kızılay’ın sağında AFAD’ın çadırı var. Görmüyor. Bu amaçla Ziraat Katılım’da bir hesap açtık. Milletvekillerimizden bin liradan az olmamak üzere açılan bu hesaba 21 Şubat’a kadar katkıları yapmalarını bekliyoruz. Ayrıca Türkiye genelinde de teşkilatlarımızın bu kampanyaya katılma iradeleri hakları mevcuttur.” (TP)