Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısında tüm milletvekillerine çağrıda bulunmasının ardından AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, avukatların 6 kişi adına eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve Dursun Çiçek hakkında öğleden sonra suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
“Hakaret” ve “iftira” suçlamalarıyla şikayette bulunacaklarını kaydeden Elitaş, "Parlamenter olan milletvekili arkadaşlarımızın bu işi düşünmesi gerekir. Parlamentoyu bombalayan bir terör örgütünü yeni gördük. Parlamentoyu susturmak için yapılan bir icraat olduğunun bunun görünmesi gerekir" diye konuştu.
Suç duyurusunda bulanacak 6 isim arasında Mustafa Elitaş’ın yanı sıra Bekir Bozdağ, Ahmet Aydın, Yahya Doğan, Mehmet Ceylan ve Abdurrahmen Müfit Yetkin bulunuyor.
Elitaş: Baykal'ın çağrısı sonucu işlem başladı
Elitaş açıklamasında CHP’nin tepkilerine de karşılık verdi:
“O gün söylediğimiz bu önergede ittifak yaptığımız arkadaş eski bir baro başkanıdır, eczacı değildir. Önergeye 'evet' deyip kanun görüşülürken o zamanki genel başkanın haberinin olmaması mümkün değildir.
“Demek ki bir gün Sayın Baykal’a telefon gitmiş Sayın Baykal da buna şiddetli bir şekilde itiraz etmişti. Geçmişte CHP Genel Merkezi'ni telefonla uyaranlar herhalde şimdi CHP’deki birilerini de hızlı bir şekilde uyarmıştır.
“O gün danışma kuruluna imza atan bugünkü genel başkan Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Bizim aklımızda olmayan ta arka sıralardaki bir kanuni düzenlemeyi, Sayın Baykal’ın 23 Haziran tarihindeki grup konuşmasında yaptığı çağrı sonucu bu işlem başlamıştır.”
CHP’li Özel’den karşılık
Elitaş’ın açıklamalarının ardından düzenlediği basın toplantısında konuşan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Yapılan operasyon Tayyip Erdoğan imzasıyla uyuşturucu ile mücadelesi diye konulup gecenin bir yarısı Mustafa Elitaş önergesiyle hali dahilindeyi halindeye çevirme meselesidir" diye konuştu.
Özel’in açıklamaları şöyle:
"Bu operasyondan sonraki grup toplantısında CHP'nin itirazlarına hali dahil halinde bir kelime kıyameti kopardı diye Hürriyet manşet yapmış.
“FETÖ ile mücadele diyorsunuz ya FETÖ kendisi ile mücadele edenleri temizledi size bu imzayı attırarak, bu değişikliği yaptırarak. Kimi, neyi kandırıyorsunuz?
“İmzayı atanlar suçlu olduğunu biliyor”
“Baykal'ın haberi uyuşturucu ile mücadele için bir kelime ekleyeceğinizden haberi var. Ama gece yarısı yapılan bu işten haberi yok. Bu işi bir şeytan bir FETÖ bir de bu imzayı atanlar ya biliyor ki öyleyse suçlular, bilmiyorlarsa önergeyi ellerine kim tutuşturmuş açıklasınlar.
“Şunu sormazlar mı sen dürüstsen, namusluysan neden Recep Tayyip Erdoğan bu uyuşturucu yazdı da bunu yazmadı? İlk kanunun metnine koyaydın. Bu 'halinde'yi yazıp daha demokratik bir şey biz askerleri sivil mahkemelerde yargılayacağız demiyorsan oyun yapıyorsan bunu görecek, bileceksin.
“Siyasi ayak tartışması biraz eşelendiğinde AKP'nin neden hayır oyu verdiğini görüyoruz. Çünkü bu meseleler ortaya çıksın istemiyor.
“Ayıp örtme değil özür dileme zamanı”
“Ramazan Can ve arkadaşlarının 28 tane imza ile koydukları albayları emekliliğe teşvik edip FETÖ'cülere yer açma önergesiydi. 10 gün önce susanlar bugün Meclis koridorlarında, asker bunlar diyor.
“AKP için bir suç duyurusunda ayıp örtme değil öz eleştiri yapıp özür dileme zamanıdır. Yok bu iş FETÖ yaptı diyor, sahipleniyor, ben o FETÖ'nün yaptığı tüm Balyoz, Ergenekon'u sahipleniyorum demektir. Ey Erdoğan sen yine FETÖ'cülerin yanında saf tut biz yine bu insanların yanında oluruz."
Başbuğ ne demişti?
2008-2010 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı görevini yürüten İlker Başbuğ, geçen hafta Haber Global’de konuk olduğu programda, 26 Haziran 2009’da Meclis’ten geçirilen torba yasadaki “asker kişilerin özel yetkili mahkemelerde yargılanması”na ilişkin maddeyi hatırlatarak şöyle konuşmuştu:
“FETÖ’nün siyasi ayağı yok dersek gerçeği inkar olur. Bunun yargının çıkarması ve siyasi iradenin ağırlığını koyması lazım. 26 Haziran 2009’da yasalar torba yasa olarak gündeme getiriliyor. Bu TSK ile ilgili bir kanun teklifi. Bu yasa 25 Haziran’ı 26’sına bağlayan gece yarısı oluyor. Bu yasa ile kimsenin haberi yok, biz bundan 26 Haziran sabahı 2009’daki toplantıda haberimiz oluyor.
“Bahsedilen yasa teklifi askeri şahıslar askeri mahalde işlediği suçlarda dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanacak. Bu bir kere anayasaya aykırı. Bu tamamen ne için Dursun Çiçek için. Bu olay medyada ‘AK Parti ile cemaati bitirme planı’ algısı olarak yapıldı. Sivil şahıslar her durumda askeri yerlerde yargılanmaz Özel yetkili mahkemelerde yargılanır.
“Kayseri’de biz bir olay yakalamıştık Hava İkmal Bölge Komutanlığı’nda astsubay yakaladık. Flaş bellek ayarlıyorlar. Burada sivillerden yardım alıyorlar. 14 Nisan 2009’da ‘FETÖ ile mücadele edeceğim’ dedim. Bu kanun teklifini kim hazırladı, tamamen FETÖ ile ilgili bu araştırılsın.”
Çelik ve Erdoğan'dan "dava açın" çağrısı
Başbuğ’un sözlerine ilk tepki AKP Sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. Çelik 4 Şubat’ta yaptığı açıklamada, AKP’li isimleri Başbuğ’a dava açmaya çağırarak, “Emekli bir askeri bürokratın TBMM üyelerini terör örgütünün üyesi olarak değerlendirmesi, kanun teklifini kim hazırladıysa yasamanın üyelerini suçlaması son derece vahim yaklaşımdır” diye konuşmuştu.
5 Şubat'ta da Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında konuya değinerek, “Eski bir genelkurmay başkanı, kendisini gayet iyi tanırım. Meclisimizi itham altında bırakan açıklamalar yaptı. Süratle hepiniz dava açmalısınız. Anayasa buna amir. Meclis'in yasama yetkisini bir kişinin yere çalmaya hakkı yoktur” demişti.
Tepkilere resmi internet sitesinden yaptığı bir yazılı açıklamayla yanıt veren Başbuğ ise "Hükümet tasarısının dışında gece yarısı getirilen ve 13 dakika içerisinde kabul edilen bu iki önergeden en çok istifade eden FETÖ olmuştur. Bu iki değişiklik yapılmamış olsaydı Kayseri ve Erzincan soruşturmaları ile 2009 yılında bile FETÖ’ye ciddi bir darbe indirilebilirdi" ifadelerini kullanmıştı.
(TP)