Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün İstanbul'daki Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın kapanış töreninde konuştu. Erdoğan Amerika Birleşik Devletleri'nde ikamet eden Fethullah Gülen'in ismini geçirmeden ona seslenerek dön çağrısında bulundu.
Erdoğan'ın sözleri şöyleydi: "Gurbet hasrettir. Hasretin bedeli çok ağırdır. Faturası çok ağırdır. Biz gurbette olup şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz. Gurbet aynı zamanda garipliktir. Zaten oradan anlamı yükleniyor. Onun için de biz garipliğe tahammül edemeyiz. Diyoruz ki bu sıla hasreti artık bitmelidir ve bitsin istiyoruz."
"Gurbeti bir kenara bırakalım"
Türk Telekom Arena'da bulunan kalabalığın alkışları ve gözyaşları üzerine Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Doğrusu ben şu andaki tavrınızda hep birlikte bu hasretin bitmesini istediğinizi anlıyorum. Öyleyse bitsin bu hasret. Bu anlamlı gecede, kadim bir medeniyetin evlatları olarak zengin bir kültürün diliyle bize ve dünyaya seslendiğiniz için sizlere bir kez daha sesleniyorum. Gurbeti bir kenara, hasreti bir kenara bırakalım diyorum."
"Kimsenin ayrımcılığını yapmayız. Dinine, diline, inancına bakıp ayrımcılık yapmayız. Hiçbir ırkın inancının birbirine hükmetmesine, baskın kılmasına razı olmayız. Kendisinden olmayanları dışlayan, kendisi gibi düşünmeyen, kendisi gibi inanmayanların, hor görenlerin yanında olmayız. Nasıl ki, 75 milyonu beraber ve kardeş olarak görüyorsak, yeryüzünde yedi milyar insan arasında ayrım yapılmasını kabul etmeyiz. Esas olan özgürlüktür bizim için. Esas olan barıştır, dayanışmadır. Bizim için esas olan hak, hukuk ve adalettir. Milletin halkların arzu ve talepleri, onların iradeleri bizim için her şeyin üzerindedir."
Nasıl karşılandı?
Gülerce: "İktidar cemaat kavgası çıkarmaya çalıştılar"
Fethullah Gülen Cemaati'ne yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce bir televizyonda konuşurken Erdopğan'a destek verdi ve "Sayın Başbakan'dan Allah razı olsun diyorum. Çünkü bir kaç haftadan beri, özellikle bu özel yetkili mahkemelerin hakimleri savcıları bir grup illa Türkiye'de tırnak içinde 'İktidar-cemaat' kavgası çıkarmaya çalışıyordu. O fitne ateşine bugün son vermiş oldu Başbakan. Gönülleri kaynaştırmış oldu" dedi.
Bozdağ: "Arzumuz gelmesidir"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ardından Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da Gülen'e "Arzumuz bu hasreti bitirip gelmesidir" şeklinde seslendi.
Özkök: "Artık dönün"
Ertuğrul Özkök şunları yazdı: "Şimdi şartlar, hava, iklim, dönem değişti. Artık orada kalmasını gerektirecek bir şey yok. Eğer o, tercih edilmiş, "Şahsi bir inziva" değilse; eğer oradaki gurbet, gurbet değil de, şuurlu ve taktik bir ikamet değilse; hoca'nın dönmesi açsından şartlar oluşmuş demektir. Ama eğer ülkenin demokratik iklimini hala uygun bulmuyorsa; adaletinden hala şüphesi varsa; polisi ona hala güven vermiyorsa; tabii ki karar kendisinindir. Ama buradaki çağrı, herhangi birinin ağzından çıkmadı. Ülkenin en etkili yöneticisinin ağzından çıkan bu sözler bir garantidir. O çağrıya ben de bütün kalbimle katılıyor ve diyorum ki; "Hocam artık dönün ve bu haksızlıkları bitirin."
Tekin: "Bu onun seçimi"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Gürsel Tekin bir televizyon kanalında şöyle dedi: "Fettullah Gülen tabi gelebilir ama dir. Bu kadar tartışmanın olduğu bir yerde ben de gelmesinden yanayım. Bence gelip yüzleşmesi daha doğru olur. Bunun bir sorun yaratacağını sanmıyorum ama Başbakan'ın çağrısı politiktir."
Vural: "Tereddüt oluşturmak doğru mu?"
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkan Vekili Oktay Vural, "Geri dönmesin, gelmesin demek ne derece insani olabilir. Bu ülkenin vatandaşı olan herkes, dönmesi konusunda herhangi bir sakınca yoksa, ülkesine dönebilir. Kemal Burkay, Musa Anter'in dönüşü çok olumlu da, Fethullah Gülen Beyi'in gelmesi konusunda bir tereddüt oluşturmak doğru mu?" diye sordu.
Kart: "Siz benim iktidar ortağımsınız mesajı mı?"
CHP milletvekili Atilla Kart: "Fethullah Gülen hakkında Türkiye'de bir yargılama yok. O zaman neden Başbakan'ın özel talebi, ricası devreye giriyor? Yani Başbakan, 'benim iktidarımda sizin gücünüzü ben kabul ediyorum, mı veriyor? Neyin pazarlığı yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olduğuna göre Türkiye'ye gelip gitmesi noktasında irade herhalde kendisine aittir. Kendisi bu iradeyi kullanabilecek durumda olmalıdır" şeklinde konuştu. (IC)