Bir iş müfettişinin elini makineye kaptırdığını ve ardından işten çıkarıldığını söyleyen Hatice Koç aleyhinde yanlı rapor verdiğini açıklayan emekli iş müfettişi Niyazi Uslay Ceza Yasası'nın (TCK) 301. maddesinden mahkum oldu.
Koç'un çalıştığı şirketin bir siyasi parti il başkanına ait olduğunu, aleyhte raporu düzenleyen müfettişin de aynı partiye yakınlık duyduğunu öğrenen Uslay, kaza denilen olayı araştırmaya koyuldu.
Doğan Haber Ajansı'na göre, bu müfettişin konuyla ilgili raporunda olayın iş kazası olmadığını yazdığını gören Uslay, raporları düzenleyen müfettişin sürekli bu işyerinde meydana gelen olaylara baktığına, yanlı davrandığına kanaat getirince, durumu bakanlığa iletti.
Bakanlık dilekçedeki politik gözleme dava açtı
2000'de hazırlanan kararnameyle önce Ankara, hemen ardından da İzmir'e tayin edilen Uslay'a şikâyetinden dolayı disiplin cezası verildi. Emekli müfettiş, bundan iki yıl sonra da görevinden alındı.
Görevine geri dönebilmek için aynı yıl İzmir 2. İdare Mahkemesi'nde dava açan Uslay, 'Disiplin cezası ve görevden alınma' ile ilgili işlemin iptalini istedi.
Uslay, dilekçesinde "Bakanlığımız özellikle 1980'den sonra tam bir yolsuzluk tarlası olmuştur. Bakanların büyük çoğunluğu bakanlığı çiftlik ve sapık emellerini gerçekleştireceği bir ortam olarak görmüştür" dedi.
Dilekçede Uslay, "12 Eylül 1980'den sonra ülke idaresine el koyanlar, kendi içlerinden dünyanın en zengin generallerini çıkarırken, ülkenin geri kalmışlığına çözüm arayan, bunda samimi olan aydınlara ve gençlere saldırmış, onları asmış, kesmiş ve atom bombasının atıldığı ortamdaki radyasyon etkisi gibi Türkiye'yi hâlâ etkisi altında tutan bir ahlak çöküntüsüne uğratmıştır. En ağır gerçekleri bazı kazalar ortaya çıkarmış ve generallerin en ünlü katilleri asmayıp da besledikleri ortaya çıkmıştır. İşte bu generaller, ortanın bir tarafında yer alanlara adeta soykırım uygularken, diğer tarafını da beslemiş ve bunların bir kısmı siyaseti bırakmak sonucu dışarıda mafyalaşırken ve siyasetçileri emrine alırken, mürekkep yalayıp da dışarıda tutunamayanları da kamuda köşe başlarına yerleştirmiştir" dedi.
"Hakaret etmedim; sapma anlamında kullandım"
Bunun üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Uslay hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Savcılık 2004'te Uslay hakkında 'Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile askeri kuvvetlerini alenen tahkir ve tezyif etmek' suçundan TCK'nın 301. maddesi kapsamında yargılanması için dava açtı.
İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın son duruşmasında Uslay kendini savundu ve "Ben Atatürkçü bir kişiyim. Dilekçemde belirttiğim 'sapık' kelimesini, sapma anlamında, yani normal ve yasal olmayan emeller anlamında kullandım. Eleştiri kastı ile yazdığım cümlelerden dolayı bakanlık işime son verdi. Ben de emekli olmak zorunda kaldım" dedi.
Hâkim suçlamayı yerinde görüp, Uslay'ı yedi ay hapis cezasına çarptırdı. Cezasını daha sonra bin 260 YTL paraya çevirip erteledi. (EÖ/EZÖ)