* Fotoğraf: Pixabay
Ekoloji Birliği bileşenleri, Adana Tabip Odası, Ziraat Mühendisleri Odası ve bireysel olarak yurttaşlar 766 adet maden ihalesinin ilanının iptali için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne karşı dava açtı.
Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına sunulmak üzere Muğla Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına verilen dilekçede ihale ilanının iptali, dava sonuçlanıncaya dek yürütmenin durdurulması istendi.
TIKLAYIN - 68 ilde 766 maden sahası: Ağaca, suya, insana tehdit
Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre, dilekçede madencilik faaliyetlerinin yol açtığı çevre sorunlarının iklim değişikliği ve özellikle Covid-19 pandemisi sürecindeki etkilerine dikkat çekilerek ihalelerin iptal edilmesi istendi.
"Madenler salgının en önemli nedeni"
Davacı kurumlar ve yurttaşlar adına, Doğu Akdeniz Çevre Platformları Avukatı İsmail Hakkı Atal tarafından verilen dava dilekçesinde daha önce, mart ayında 305 adet maden ihalesinin ilanının iptali davasının açıldığı hatırlatılarak, şu ifadelere yer verildi:
“Madencilere ve ihaleye çıkaran Maden İşleri Genel Müdürlüğüne çağrımız şudur ki; 'Boşu boşuna zaman ve para harcamayın. Bu maden projelerinin hepsi iptal edilmek zorunda kalınacak. Çünkü madenler koronavirüs salgınlarının en önemli sebebidir.
“2012'de Çin'de bir bakır madeninden bulaşarak 3 işçinin ölmesine neden olan virüsün, Covid-19 virüsüyle yüzde 96 aynı olduğu ve mutasyona uğrayarak koronavirüs salgınına yol açmış olabileceği bilim insanlarınca belirlenmiştir.”
"Madencilik ve iklim değişikliği ilişkili"
Yaygın ormansızlaşma, tarımın kontrolsüz genişlemesi, yoğun çiftçilik, madencilik ve altyapı gelişiminin koronavirüsleri değişime uğrattığının ve koronavirüs salgınlarına yol açtığının bilim insanları tarafından belirlendiğine dikkat çekilen dilekçede, şu görüşlere yer verildi:
“İnsanların madencilik gibi faaliyetlerle tahrip ettiği orman alanlarında koronavirüs gibi zoonotic virüslerin varlığının en az 2.5 kat arttığı ve virüslerin insan yaşam alanlarına geçişinin de yüzde 70 arttığı bilimsel olarak ispatlanmıştır.
“Madencilik faaliyetleri aynı zamanda iklim değişikliğine de neden olmaktayken, iklim değişikliği de koronavirüs salgınlarına neden olan diğer önemli sebeptir. Önümüzdeki 20 yılda iklim değişikliği, yeni bölgelerde yeni hastalıkların ortaya çıkmasına neden olan en önemli sorun olacak.”
"Kazdağları’nda eko kırım yaşandı"
Kazdağları'nda altın madeni çıkarma izni verilen Alamos Gold şirketinin 2019’da 350 bin ağacı keserek iklim değişikliğine etki eden bir işlem yaptığının ifade edildiği dilekçede, bu durum "eko kırım" olarak nitelenerek, "İnsanlığa karşı suç işlenmiştir" denildi.
TIKLAYIN - Kaz Dağları Yöresi'nin yüzde 79'u maden ruhsatlı
Dilekçede, "kapitalizmin başat aktörlerinden biri" olarak tanımlanan madenciliğin sınırsız üretim -sınırsız tüketim mantığıyla doğal yaşamın dengesini bozarak koronavirüs salgınlarına yol açtığına dikkat çekildi:
“İçecek suyumuz -tarımsal üretim yapacak toprağımız -yiyecek ekmeğimiz - nefes alacak havamız olmadığı takdirde hiçbir işe yaramayacak olan; insan organizasyonu kurumlar tarafından değer izafe edilmiş adına 'para' denilen kağıt parçaları uğruna, geleceğimizin yok edilmesi bir delilik halidir.”
“Bu ihaleler kamu yararına değil”
"Türkiye’de madencilik faaliyetleri kanunlara uygun yapılıyormuş gibi gösterilse de kanuni olmadığı gibi hukuki de değildir. Yapılan işlemler evrensel hukuk kurallarına ve idealine uygun olmadığı gibi; etik ahlaki ve vicdani açıdan da doğru değildir.
“Madencilik ve termik santral faaliyetlerinin neden olduğu iklim krizi ve salgın hastalıklar sürecinde zorunlu hizmetler için gerekli durumlar dışında madencilik yasaklanmalı, özel teşebbüs madenciliğine ise hiçbir şekilde izin verilmemelidir.
“Toplumun yaşama hakkını yok eden madencilik faaliyetlerine izin verilmesi, izin veren kamu gücünün de hukukilik dayanağını yitirmesine neden olacaktır."
Özbucak: Dört bir yan maden sahası olacak
Maden ihalelerine karşı dava açılmasına ilişkin açıklama yapan Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Coşkun Özbucak, tarım arazilerinin, ormanların, meralar, dereler ve dağların bir bir yok edildiğini belirterek, şunları söyledi:
"Şu anki vahim durumdan geriye dönüş yapılması gerekirken ülkenin dört bir tarafını maden sahası haline getirecek ihale yapılmaktadır. 766 saha maden işletmesine açılması için ihale süreci başlatıldı.
“Yeraltının talan edileceği, yer üstünün yok edileceği bir süreç yaşanacak. Kabul etmiyoruz. Yerin üstü 'altın’dan değerlidir. Yerin üstü hepimize yeter, gelecek kuşakların emaneti olan topraklar korunmuş olur.”
Doğan: Halkın yararına bir yasa yapılmalı
Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü, Kaz Dağı Doğa ve Kültürel Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan ise şunları söyledi:
"Bilindiği gibi 2000’li yılların başında çoğu ülkede Maden Yasası çok uluslu şirketlerin ve yerli işbirlikçilerinin istekleri doğrultusunda değiştirilmiş ve bizim ülkemizde de 2004’de yapılan değişikliklerle ülkemizin her yanında, ormanlık alanlarda, koruna alanlarda, su havzaları yakınlarında, tarım alanlarında madencilik yapılmasına yol açılmıştı.
“Ülkemizin doğasının ve kaynaklarının talan ve sömürüsünün önüne geçmek için Maden Yasası’nın acilen değiştirilerek halkın yararına bir yasa yapılmalıdır. Riski yoksul halka, karı şirketlere olan bir madencilik anlayışı kabul edilemez.”
18 kurum davacı
Bireysel olarak yurttaşların da bulunduğu davacılar arasında şu kurumlar yer aldı:
- Çevre ve Tüketici Koruma Derneği–Adana
- Mersin Çevre Dostları Derneği
- Antakya Çevre Koruma Derneği
- İskenderun Çevre Koruma Derneği
- Erzin Çevre ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği
- Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği
- EGEÇEP
- Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği
- Çan Çevre Derneği
- Yeşil Artvin Derneği
- Ordu Çevre Derneği
- Ayvalık Tabiat Derneği
- Adana Tabip Odası
- Çanakkale Tabip Odası,
- Ziraat Mühendisleri Odası
- Erzin Ziraat Odası
- Erzin Yeşilkent Sulama Kooperatifi
- Erzin Turunçgil Üreticileri Birliği
(TP)