Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 3 milyonu aşkın adayın katıldığı 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarını açıkladı.
Açıklanan verilere göre, kız öğrencilerin üniversite sınavına girme oranı, erkek öğrencilere göre çok daha yüksek. Ancak net ortalamaları ile ilgili veriler incelendiğinde, kız öğrencilerin belirgin bir biçimde sadece Türkçede erkeklerden daha yüksek net ortalamasına sahip olduğu görülüyor.
Bu duruma dikkat çeken Eğitim Sen, “Sınava giren tüm adaylar içerisinde Türkçedeki net oranı kız öğrencilerde yüzde 19,195 erkek öğrencilerde yüzde 16,366 olarak gerçekleşmiştir. Diğer derslerde net ortalamasının erkek öğrencilere göre düşük olması, yaşamın her alanında yeniden üretilen cinsiyet eşitsizliğinin eğitimdeki yansımasını ortaya koymaktadır” dedi.
"Kız çocuklarının okullaşma oranı düşüyor"
Eğitim Sen'in dikkat çektiği noktalar şöyle:
*Kız öğrencilerin sözel ağırlıklı derslerde kısmen başarı oranı yüksekken, sayısal ağırlıklı derslerde başarısının düşük olması kız öğrencilerin eğitime erişimi açısından da eşitsizliği ortaya koymaktadır.
*İktidarın kesintisiz eğitim yerine hayata geçirdiği 4+4+4 eğitim sistemi, köy okullarının kapatılması ile taşımalı eğitimin yaygınlaştırılması, ekonomik krizin derinleştirdiği yoksulluk, pandemi koşulları ve iktidarın cinsiyetçi politikaları nedeniyle ilk ve orta öğretimde kız çocuklarının okullaşma oranları her geçen yıl düşmektedir.
*Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, 2012-2013 eğitim öğretim yılında yüzde 98,9 olan kız çocuklarının okullaşma oranı, 2020-2021 eğitim öğretim yılında gerileyerek yüzde 93.1 olarak gerçekleşti.
*Kız çocukları evde, sokakta, okulda yani toplumsal yaşamın her alanında ciddi boyutlarda şiddet riski altında bulunmakta, cinsiyetleri nedeniyle daha fazla ayrımcılığa maruz kalmakta, karar alma süreçlerinde dikkate alınmamakta ve eğitimden koparılıyor.
*Kız öğrencilerin, tüm bu dezavantajlı durumlara rağmen 2022 YKS sonuçlarının da gösterdiği gibi, karşılarına çıkan tüm engelleri ve cinsiyetçi eğitim politikalarına rağmen sınavlara katılım oranı ve kısmen başarı göstermiş olmaları önemlidir. Eğitimin bütün kademelerinde eşitsizliği yeniden üreten her türlü ayrımcı ve cinsiyetçi politikalara son verilmeli, kız çocuklarının nitelikli eğitime erişimini sağlayan eğitim politikaları üretilmelidir.
(EMK)