* Fotoğraf: Anadolu Ajansı.
Türkiyeli genç iklim aktivistlerine göre 6-18 Kasım'da Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı (COP27) "tam bir hayal kırıklığı"ydı.
COP27'ye katılan diğer ülkelerle birlikte Türkiye'nin de güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı'nı değerlendiren iklim aktivistleri, Türkiye'nin 2030 yılı için belirlediği yüzde 21 artıştan azaltım hedefinin yüzde 41'e çıkarılacağını yani emisyonların azalmayıp aksine artacağını söyledi.
İklim aktivistlerinin COP27'ye dair görüşleri şöyle:
İklim İçin Gençlik ekibinden Resul Hüseynzade:
"Umutla sonuçlarını beklediğimiz ve 27. kez iklim krizine çözüm üretmek amacıyla toplanan fakat pek bir sonuca varılmayan COP27 bu sefer de bizi hayal kırıklığına uğrattı, yine kömürden çıkışa dair net bir sonuç çıkmadı.
"Özellikle Türkiye'nin azaltım yerine emisyonları artırma üzerine olan açıklaması durumun daha da kötüleşmesine neden oluyor. Türkiye'nin 2030 yılına kadar %35 mutlak azaltım yapması mümkün, bilim bunun uygulanabilir olduğu kanıtladı, hatta elektrik üretiminde bile tamamen kömürden çıkış yapılabilir. Biz gençler bu yok oluşu kabul etmiyoruz ve acilen net yüzde 35 hedefinin açıklanmasını ve tüm fosil yakıtlardan çıkılmasını talep ediyoruz."
İklim Öncüleri ekibinden Alen Zinzal:
"COP27 ne yazık ki bu sene de beklentilerimizi karşılamadı, karşılamıyor. Zirve sırasında yayınlanan BM Sentez Raporu da Paris İklim Anlaşması'na taraf olan 193 ülkenin toplam iklim taahhütlerinin, yüzyılın sonuna kadar yaklaşık 2,5 derecelik ısınmaya sebep olabileceğini ortaya koydu. Yürütülen kampanyalara, yapılan çağrılara ve bilimsel kanıtlara rağmen Türkiye, emisyonlarını azaltmak yerine artıracağını açıkladı!
"Türkiye'nin, uzman STK'lar ve gençler tarafından ortaya konan yüzde 35 mutlak emisyon azaltımını rahatlıkla yapabileceğini söylemeye artık lüzum yok, pek çok kez tekrarladık, belli ki burada bir atalet ve çıkar hırsı söz konusu. Ne yazık ki çıkarlar anlayışının en belirgin tezahürü de, COP27 sponsorunun, dünyanın en büyük kirleticilerinden olan CocaCola'nın olması. Bu vurdumduymazlık sürerse, bugün en büyük kârları elde eden şirketler dahi çöküşe uğrayacaklar. Unutmayın ki, dünyayı kurtaracak olan kâr değil, insanlardır."
İklim için Türkiye ekibinden Gökçe Çiçek Arslan:
"Benim COP27 için beklentim emisyonların azaltımı üzerine planlamalar yapılması ve iklim krizi karşısında uluslararası bir birliktelik sağlamak adına her ülkenin bu mücadeleye katılımının sağlanılması doğrultusundaydı. Konferans süresince yenilikçi, teknolojiye dayalı fikirler sunuldu, gelişmekte olan ülkelere destek planları yapıldı ve takiben Paris Antlaşması gibi eski hedefler hatırlatıldı fakat konulan hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği hâlâ muamma.
"Türkiye de dahil olmak üzere her ülkenin iklim krizine karşı bu mücadelede kolunu sıvaması gerekiyor."
change.org'dan COP27 değerlendirmesi"İklim krizine karşı yapılan planların güçlendirilmesi ve bunların somut adımlar atılarak hayata geçirilmesine ilişkin müzakerelerin yapıldığı Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı, 6-18 Kasım tarihlerinde 195 ülkeden 40 bin kişinin ve 100'den fazla devlet lideri ve politika yapıcının katılımıyla Mısır'ın Şarm el Şeyh kentinde gerçekleşti. "Bu sene 'Uygulanma İçin Birlikte' sloganıyla yola çıkan ve Afrika COP'u olarak anılan COP27 İklim Zirvesi'nin birinci gününde ilk uyarı Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'ten geldi: 'Hayatımızın en büyük savaşı bu ve kaybediyoruz. Sera gazı emisyonları artmaya, küresel sıcaklıklar yükselmeye devam ediyor. Ayağımız gaz pedalında, iklim cehennemine giden bir otoyoldayız.' "Zirvenin ana gündemleri sera gazı emisyonu azaltım taahhütleri, iklim krizine uyum politikaları, kayıp & zararlar ve iklim tazminatıydı. Konferansın ilk gününde iklim değişikliğinden kaynaklanan kayıplar ve zararlar için tazminat ödenmesi konusu resmi olarak konferans gündemine eklense de zirve sonunda kurulan kayıp ve zarar fonuna dair detaylar açıklığa kavuşmadı, konuya dair tartışmalı kararlar seneye bırakıldı. "Zirvenin ikinci haftasında Türkiye'nin yeni iklim hedefi de açıklandı. Bakan Murat Kurum, 2030 yılı için daha önce yüzde 21 olarak açıklanan artıştan azaltım emisyon hedefini yüzde 41'e yükselttiklerini, Türkiye'nin emisyon pik yılını 2038 olarak belirlediklerini söyledi. Uzmanlar, 'Yüzde 41 artıştan azaltım' hedefinin, 2030'a kadar %30'dan fazla emisyon artışına neden olacağını vurguladılar. Bu hedefinin ardından Türkiye, Avrupa İklim Eylem Ağı tarafından iklim müzakerelerini tıkayan ülkelere ve kuruluşlara verilen Günün Fosili Ödülü'nü kazandı. "COP27'nin ardından çıkan sonuç metninde Glasgow Paktı'nda da belirtildiği gibi, 'etkisi azaltılmamış (unabated) kömür enerjisinin aşamalı olarak azaltılması ve verimsiz fosil yakıt sübvansiyonlarının aşamalı olarak sonlandırılması' ifadelerine yer verilirken Hindistan gibi bazı ülkelerin 'tüm fosil yakıtlardan kademeli çıkış veya en azından kademeli azaltım' talepleri karşılık bulmadı. Uzmanlar ve genç iklim aktivistleri bu kararları iklim krizi ile gerçek mücadele için yeterli bulmadı." |
(TY)