Diyarbakır’da gerçekleşen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Olağanüstü Konferansı’nın ardından 27 Aralık’ta Siyasi Çözüm Deklarasyonu yayınlandı.
Kongre'nin başlangıcı ve Deklarasyon'un açıklanması ile ardından gelen açıklamaları kronolojik sıra ile yayınlıyoruz:
26 Aralık
DTK özyönetim gündemiyle toplandı
TIKLAYIN: DTK EŞBAŞKANI IRMAK: MÜZAKEREYE HAZIRIZ AMA BAŞKA YOLLAR DA VAR
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) özyönetim gündemiyle iki gün sürecek konferans için Diyarbakır'da toplandı.
Toplantının açılışında DTK Eşbaşkanları Selma Irmak ve Hatip Dicle, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel söz aldı. Bu konuşmalar nedeniyle Irmak, Demirtaş, Dicle, Tuncel hakkında 28 Aralık günü soruşturma açıldı.
Irmak: Müzakereye Hazırız Ama Başka Yollar da Var
Irmak “Gelin siyasi yollarla, müzakere yollarıyla Kürt halkının isteklerini tartışalım. Kürt artık statüsüz yaşamak istemiyor. Dilinin dışında eğitim görmek istemiyor. Varlığını ortaya koymak istiyor. Müzakereye hazırız. Bu yol olmadı, önümüzde başka yollar da var. Bugün de bunu tartışacağız” diye konuştu.
Demirtaş: Özyönetim meşru bir talep
Demirtaş, çözüm sürecinde büyük çaba harcadıklarını belirtti ve HDP’nin özyönetimi halkların meşru bir talebi olarak kabul ettiğini vurguladı.
“Özyönetim küçümsenemez, katliama karşı hendekteki, barikattaki duruş ve kavrayıştır. 'Bunu aklından bile geçirenleri yok edeceğim' diyenlere hendek barikat çok değil. Ne yapacaklardı peki?”
“Bölgesel dar bir özerkliği mi tartışalım? Buna da varım. Demokratik bölgeler oluştuktan sonra seçimler olsun kim kazanacaksa o yönetsin. Cizre'de MHP kazanırsa saygı duyarız. Biz de kazandığımızda onlar saygı göstersin.
“Diktatörlük mü, tek adam mı, özyönetim mi? Bunun kararını biz verdik. Batı da buna katılmalı ve bunun kararını vermeli.
“Siyasetle çözelim, desinler amenna. Masaya özyönetimin özünü bile getirmediler. Zurnanın zırt dediği yerde dile getirdik. Dolmabahçe'de bunu dile getirdik, işte orada kıyamet koptu.”
Tuncel: Birlik oluşturulmalı
Tuncel, imha politikalarını kabul etmediklerini söyledi.
“Biz bu devletin içinde yaşayabiliriz. Ama inkar ve imha politikalarını kabul etmiyoruz. Demokratik Türkiye ve demokratik cumhuriyet istiyoruz.
“Türkiye'yi yönetenlere sesleniyorum, Türkiye'yi yönetmek ve krizden çıkarmak istiyorsanız, bir birlik oluşturmalısınız. Kürtlere imha dayatılırsa Kürtler de direnecektir.”
Dicle: Özyönetim haktır
Dicle özyönetimin sorunları çözeceğini belirtti.
“Özyönetim talebimiz hakkımızdır. Tarihten gelen ilk doğal hakkı Kürt halkı kullanacak. Hiçbir güç buna engel olamayacak. Bin yıllık tarihimizden ders çıkaracaksak, devleti bir kez daha müzakereye davet ediyoruz. Tüm çabalarımız bu müzakerenin devam etmesidir.
“Elimizde tank top yok, kimseyi tehdit etmiyoruz. Demokratik özerklik modelimiz Türkiye'de tüm sorunları çözecek bir anahtardır.
“Türkiye'nin farklı yerlerinde herkes kendi sorunlarını çözmek için bu sistemi kullanabilir. Bölgesel özyönetimleri bugünkü kongremizde somut haline getireceğiz ve sunacağız.
27 Aralık
Deklarasyon açıklandı
TIKLAYIN - DTK SONUÇ BİLDİRGESİ, KÜRTÇE TÜRKÇE TAM METİN
Deklarasyon’da, tüm ülkede demokratik özerk bölgelerin kurulmasının da yer aldığı 14 maddelik karar yer aldı.
14 madde içinde merkezi yönetimin vesayetine son verilmesi, kadınlara eşit temsil hakkı, sağlık, yargı ve adalet hizmetlerinde düzenlemeler ve yerel güvenlik konuları ele alındı.
28 Aralık
Baluken: Metne önyargılı yaklaşım yerine içeriği tartışılmalı
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Deklarasyonun tarihi bir bildirge olduğuna inandıklarını söyledi.
“Daha önce Dolmabahçe mutabakatında Öcalan tarafından hazırlanmış ve taraflarca kabul edilmiş olan mutabakat metni reddedilmiş ve masa devrilmişti. Şimdi Kürt siyasi hareketi bütün bileşenleri ile demokratik toplum kongresi çatısı altında yürüttüğü tartışmalardan sonra çözüm için müzakere için herkesin üzerinde tartışabileceği yeni bir çözüm metni kamuoyuna sunmuş durumda.
“Bu metne karşı önyargılı yaklaşımlar, itibarsızlaştırmaya, kriminalize etmeye çalışan yaklaşımlar yerine metnin içeriğinin tamamının tartışılmaya ihtiyacı var. Bu metinde yer alan düzenlemeler hayat geçerse sadece Kürt halkı açısından değil bütün Türkiye halkları açısından ulusal anlamda büyük bir demokrasi hamlesinin gelişeceğine inanıyoruz.”
“Polis asker sivil gerilla ayrım yapmadan ifade ediyoruz. DTK sonuç bildirgesinde ortaya çıkan metin bütün bu ölümleri önleyebilecek yaşanan bütün sorun alanlarının sorumluluğunu siyasi kanallara aktarabilecek son derece değerli son derece tarihi bir metindir. Başta hükümet ve diğer siyasi partiler olmak üzere bu metnin içeriğini doğru tartışması ve doğru ele alması önemlidir.
"AKP hükümeti metindeki hususlara yabancı değil"
"AKP hükümeti de bu metinde belirtilen hususlara yabancı falan değil. 2,5 yıllık süre içerisinde AKP ile görüştüğümüz konu başlıkları burada dile getirildi.
"AKP’nin geçmişte kendisinin de hazırlıklarını yaptığı yetkilerin yerele devri, yerel yönetimlerin yetki genişlemesi yerine var olan yetkilerin kısılması yoluna gidilmesi durumunda biz bu yangının büyüyeceğinden endişe ediyoruz. Bu süreci rahatlatacak şey bu yangını söndürecek şey antidemokratik yeni düzenlemeler değil tam tersine yeni demokratik hamlelerdir.
"Bu yönüyle DTK’nın bu metninin bir milat olabileceğine dair de umut taşıyoruz. Umarız ki hükümet devlet tüm kamuoyu tüm sivil toplum alanı bu konuda sağlıklı tartışmalar yürütür. Bu konuda rasyonel bir akılla tekrar savaş ve kaos ortamından çözüm ve müzakere ortamına doğru bir hamlenin zeminini hazırlar.”
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: Özyönetim, Kanton fantezi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında konuştu:
“Zaman zaman dile getirilen ve dün açık ifadesi kullanılan ayrılma, bölünme, işte özyönetim, kanton yönetim vesaire gibi fantezilerin de demokratik olgunluk içesinde hareket eden toplumlarda bir karşılığının olmadığını ifade etmek isteriz.”
TIKLAYIN: CUMHURBAŞKANLIĞI SÖZCÜSÜ: ÖZYÖNETİM, KANTON FANTEZİ
MHP’li Oktay Vural: Kürdistan’ı ilan etmişlerdir
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis’te yaptığı basın toplantısında
"14 maddelik bildiriyle üniter yapıyı değiştirme cüretine kalkışıyorlar. Silahlı ve siyasi kalkışma devam etmekte. Kürdistan'ı, ayrı bir devlet oluşturmayı, bölünmeyi açıkça ilan etmişlerdir. Bu aymaz açıklamaların hiçbir hükmü yoktur. Türkiye Cumhuriyeti devletinde gecekondu kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Öz yönetim, özerklik, açılım adı altında Kürdistan hayali kuranlara karşı milletimiz de tepkisini koyacaktır. 14 maddelik deklarasyonda Dolmabahçe mutabakatının izdüşümleri vardır.
“Siyasi ve silahlı kalkışma karşısında hem hukuku hem de Türkiye'yi yönetenleri göreve davet ediyoruz. Cumhuriyet savcıları ne yapıyor?
"'Evet. Benim askerim, polisim orada kurşunlanacak, özerklik talepleri dile getirilecek, hendek meşrulaştırılacak, Kürdistan talepleri dile getirilecek, teröristler, tetikçiler cesaretlendirecek, ondan sonra da bunun adına siyaset diyeceğiz. Böyle bir siyaset olmaz. Bu Siyasi Partiler Kanunu'na da aykırıdır."
Özyönetim Açıklamalarına Soruşturma
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, HDP Ankara vekili Sırrı Süreyya Önder, DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel başkanı Kamuran Yüksek, DTK Eşbaşkanı Selma Irmak ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel hakkında soruşturma başlattı.
Soruşturmanın 'Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak', 'Örgüt üyesi olmamaklı birlikte örgüt adına suç işlemek', 'Terör örgütü propagandası yapmak' ve 'Halkı suç işlemeye teşvik' maddelerinden başlatıldığı belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise yine özyönetim açıklamaları nedeniyle Demirtaş hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar"a ilişkin maddeleri ile "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ve "suçu ve suçluyu övme" suçları kapsamında soruşturma başlattı.
TIKLAYIN: ÖZYÖNETİM AÇIKLAMALARINA ANKARA VE DİYARBAKIR SAVCILIKLARINDAN SORUŞTURMA
CHP’li Gürsel Tekin: Özyönetimi parlamentoda anlatsınlar
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, gazetecilerle yaptığı toplantıda CHP’nin yaşanan gerilim ortamının yumuşatılması konusunda AKP ile HDP arasında arabulucu olabileceğini belirtirken, “Ancak üzülerek söylüyorum ki tarafların inisiyatifi yok. İnisiyatifleri olsa aracı olacağız. Kusura bakmasınlar” dedi.
Cumhuriyet’ten Fırat Kozok’un haberine göre Tekin, HDP’nin “özyönetimi anlatmak için” CHP’yi ziyaret edebileceği yönündeki haberlere de “Bireysel olarak bize bir şey anlatmasına gerek yok. Parlamentodaki o kürsü her siyasi partinin kendi düşüncelerini ifade etme alanıdır. Bu sorunlar kapı arkasında çözülecek işler değildir. Çıksın anlatsınlar. Sadece CHP değil tüm Türkiye duysun” diye yanıt verdi.
İçişleri Bakanı Ala: Hendek kazmanın neresi meşru?
İçişleri Bakanı Efkan Ala, NTV canlı yayınında Funda Görey'in DTK deklarasyonuna ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı:
"Hendek kazmanın neresi meşru? Terörist saldırıların neresi meşru? İşte bunu söyleyen siyaset kendi meşruiyetini kaybeder. Demokrasinin dili midir direniş? Şu anda 550 milletvekili var 60'a yakında HDP milletvekili var. Peki orada mecliste ne yapıyorsanız yapacaksanız millet size oy verdi. Terör örgütüne silahları gömdürün siyasetin önünü açın diye oy verdiler ama söylemlere bakıyoruz neredeyse siyaseti terörize edecek yollar açılıyor. Mecliste olmak çok önemli bir iştir. Mecliste başkan vekiliniz var. Oraya gidiyorsunuz bugün ilçeler belediyeler 102 belediyeniz var. Ne yapıyorsunuz bu belediyelerde? Önce bu aldığınız yetkiyi hizmete dönüştürün millet memnun olsun sonra fazlasını isteyin."
29 Aralık
Erdoğan: Özyönetime Müsaade Etmeyeceğiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demirtaş’ın açıklamalarını “ihanet'' olarak niteledi, özyönetimle ilgili olarak “müsaade etmeyeceğiz” dedi.
"Malum eş başkan hafta sonu Rusya ziyareti sonrasında kulaklarına üflenen suflelerinde etkisiyle olsa gerek bir takım hezeyanlar ifade etmiştir. Bu eş başkanın yaptığı açık ve net olarak bir provokasyondur, ihanettir.
"Türkiye üzerinde operasyon yapmak, ameliyat yapmak isteyen herkes boyunun ölücüsünü almıştır ve bunlar da alacaktır.
"Hangi hakla kalkıp da Türkiye'nin bu mevcut üniter yapısı içerisinde, yani Güneydoğu'da, Doğu'da bu bölgelerde bir devlet kurmaktan bahsediyorsun.
"Anayasamızın biliyorsunuz 14. maddesi, bir defa bunların attığı bu adımlara karşı konulmuş bir maddedir. Siz böyle bir adımı bir defa atamazsınız."
TIKLAYIN: ERDOĞAN: ÖZYÖNETİME MÜSAADE ETMEYECEĞİZ
HDP: Deklarasyon, Demokratik Siyaset Alanına Çağrıdır
HDP Merkez Yürütme Kurulu imzalı “Baskı, hakaret, tehdit ve yalanlarla demokratik siyaseti engelleyemezsiniz” başlıklı açıklamada deklarasyonun barışa bir fırsat daha vermek amacıyla hazırlandığı anlatıldı.
HDP, deklarasyonun şiddet politikalarının terk edilmesi ve hızla bir çözüm hattına girilmesi yönünde önemli bir fırsat ve olanak olduğunu belirtti. Meclisi siyasi inisiyatif alması, sorunların Meclis’e taşınıp ve çözümlerinin tartışılması gerektiğini söyledi.
Açıklamada Erdoğan ve Kalın’ın sözlerine de yanıtlar yer aldı:
“Cumhurbaşkanı, Başbakan, bazı bakanlar, siyasi parti sözcüleri ve Cumhurbaşkanlığı sözcüsünün HDP’yi hedef gösteren mesajları ve ‘ihanet’ suçlamalarıyla demokratik siyaseti değil, çatışmayı, savaşı, ölümleri istedikleri bir kez açığa çıkmıştır.
"Yargı baskısı ve 'ihanet' suçlamalarıyla, Eş Genel Başkanlarımıza hakaretlerle, onları hedef gösteren yayınlarla ve ifadelerle bu tartışmayı engellemeye çalışmanın bir tek anlamı vardır, o da Anayasa tartışmalarını sadece siyasi iktidarın ve Saray'ın önerileri doğrultusunda yapmak istemektir.
“Özerklik, özyönetim vb. kavramların bir ‘fantezi’ olduğunu ve ‘bunların demokratik olgunluk içerisinde hareket eden toplumlarda bir karşılığının olmadığını’ ifade etmek, üyelik müzakereleri yapılan Avrupa Birliği’ni ve o birlik içindeki İspanya, Fransa, Almanya gibi devletlerin idari yapılarını anlamamış veya bilmiyor olmak demektir.
TIKLAYIN: HDP: DEKLARASYON, DEMOKRATİK SİYASET ALANINA ÇAĞRIDIR
Yüksekdağ: Özyönetim Cizre’nin değil Rize’nin de hakkı
HDP TBMM Grup Toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Deklarasyon’a ilişkin, "Öz yönetim haktır. Sadece Cizre, Silopi, Nusabin'in değil aynı zamanda İstanbul, Rize, Mersin ve Ankara'nın da hakkıdır. Bu talebi savunmaya devam edeceğiz" dedi.
Bildirinin barış ve çözüm için belki de son fırsat olduğunu belirten Yüksekdağ, bunu kimsenin gözardı etmemesi gerektiğini bildirdi.
Yüksekdağ, barışı ve çözümü daha fazla konuşmak gerektiğini vurguladı:
"Biz bu metni değişmez, statik bir metin olarak ortaya koymadık. Her türlü katkıya ve değişime açık dinamik bir metindir. Gelin dinamik bir tartışma yürütelim. DTK'nın yayınladığı ve bizim ortaklaştığımız metin Türkiye'nin 21. yüzyılda Türkiye halklarının birleşmesinin harcı ve temelidir.”
Kılıçdaroğlu: Hendekleri kimse savunamaz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada şöyle dedi:
"16 Mart'ta Erdoğan açıklama yaptı. 'Kardeşim ne Kürt sorunu, artık öyle bir şey yok.' 180 derece çark. Vallahi fırıldak bile bu kadar hızlı döner mi bilmiyorum. Milletten gizli bir şey olmaz. Türkiye'nin en temel sorununu çözeceksen adresi TBMM. Geleceksin, burada çözeceksin, burada tartışacağız. Ama sen kapalı kapılar ardında soluğu başka yerde alıyorsun. Sana 'bu yol yol değil' dedik. Ama sen, 'Hayır, ben böyle yapacağım' dedin. Böyle yaptığın için Doğu, Güneydoğu Suriye'ye dönüştü.
“Diyarbakır'da toplantı yaptılar, hendekleri savunuyorlar. Hendekleri kimse savunamaz. Savunan insan, demokrasi, hukuk, adaletten, özgürlüklerden yana değildir.
“Şehrin ortasına hendek kazacaksın, birileri sessiz kalacak. Zaten sessiz kaldıkları için ülke bu hale geldi. Niye zamanında kapatmadınız? 'Birden fazla il bir araya gelsin, özerk bölge olsunlar.' Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirmeyi niye istiyorlardı, buna izin vermek için. Onun için anayasanın ilk 4 maddesi kırmızı çizgimiz dedik. Ön görülen 14 madde, AKP yetkilileriyle ne zaman, nerede görüşüldü, çıkıp anlatsınlar."
Perinçek: HDP kapatılmalı
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "HDP'nin kapatılması için derhal dava açılmalı" dedi.
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP hakkında Anayasa Mahkemesine kapatma davası açma sorumluluğu ve göreviyle karşı karşıyadır. Hukukun emri de budur, milletin talebi de budur."
Ömer Çelik: Özyönetim ilanı siyasi suikast girişimi
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, basın açıklamasında konuştu:
"Hiç kimse mevcut demokratik hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde halkın genelinin karar vermediği bir sistem üzerinde fiili durum yaratamaz. Ben ülkenin şu bölgesinde şunu ilan ettim. Öz yönetim ilan ettim derseniz, bu sadece siyasi bir durum olmaz. Türkiye'deki mevcut hukuk düzenini, barış geleneğini tahrip etmeye dönük bir siyasi suikast girişimi olur.
"Bu ikili siyasetin farkındayız. Bunu tartışıyoruz demiyorlar ilan ettik diyorlar. Sürekli olarak Kürt halkı adına istiyor diyorlar. Kendi Stalinist siyasetlerini, pratiklerini vatandaşlarımızın bir kısmına mal ederek konuşmaya hakları ve yetkileri yok. Geçmişte de bir takım insanlar darbeyi Türk milleti adına yaptık derlerdi. İlk seçimde de tasfiye edilirlerdi. Bir yerlerde öz yönetim ilan ederek hendek ve barikat siyasetini, eli silahlı teröristlerin halk üzerinde baskı kurmasını savunursanız bu meşru bir siyaset zemini olmaz. Bunu hiçbir şekilde kabul etmez sonuna kadar karşısında dururuz.”
İstanbul Barosu'ndan özyönetim karşıtı 14 madde
İstanbul Barosu, DTK'nın 14 maddelik özerklik talebine 14 maddelik bir açıklamayla cevap verdi.
Yapılan yazılı açıklamada, “Talep edilen sözde ‘demokratik özerklik’ veya ‘özyönetim’, açıkça ülkenin bölünmesini istemek ve bu yönde bir kalkışma çağrısıdır. Cumhuriyet’e karşı bu kalkışma ve meydan okuma kabul edilemez. Anayasanın değiştirilemez ilkelerine aykırı bu taleplerin hukuken ve fiilen gerçekleşme şansı bulunmamaktadır” denildi. Ardından DTK'nın 14 maddesine 14 yorum getirildi.
ÖHD'den Baro'ya yanıt
Özgürlükçü Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, İstanbul Barosu'nun açıklamasına 14 madde ile yanıt verdi. Baro'nun açıklamasına karşın deklerasyonun birlik deklarasyonu olduğunu söyledi.
"Bir hukuk kurumu olarak hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunma ve koruma görevi bulunan İstanbul Barosu, DTK'nin açıkladığı tartışmaya açık bir deklarasyona karşı "Sözde Demokratik Özerklik", "Cumhuriyete Kalkışma ve Meydan Okuma" gibi klasik devlet refleksiyle yanıt vermiştir."
ÖHD İstanbul, "İstanbul Barosu Yönetimi'ni, hukuk sınırlarına davet ederek bu kana ortak olmamaya" çağırdı. (BK)