Haber ve Fotoğraf: HDP Basın Bürosu
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve çeşitli inisiyatifler Diyarbakır’da basın toplantısı düzenleyerek 1 Mayıs’a katılım çağrısı yaptı.
Toplantıya DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Parti Sözcümüz Ebru Günay, Milletvekilimiz Remziye Tosun, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, TJA temsilcisi Figen Ekti ve bazı kurum temsilcileri katıldı.
Hazırlanan ortak metin Öztürk ve Aydeniz tarafından okundu.
Aydeniz: Bu 1 Mayıs’ta savaşa karşı ortak mücadele büyütülmelidir
“Bugün yaşanan çoklu krizlerin nedeni savaş siyasetidir, bu savaş sürdükçe daha çok açlık yoksulluk, kadın katliamları ve kaosun süreceği ortada. Bu savaşlar dün sonuç almadığı gibi bugün de sonuç almayacaktır. Bütün geleceğini bu savaşta görenler bilmeli ki bu politikalar sonlarını da getirecektir.
“Savaş, tecrit kayyım politikaları kadın ve Kürt düşmanlığı daha çok halkları birbirine düşürecek, emek sömürüsünü ve katliamları derinleştirecek. Ekonomiyi soranlara kurşunun fiyatını soranlar bu ülkeyi düşünmediklerini, demokrasiyi düşünmediklerini gösterdiler. Bu 1 Mayıs savaşa karşı mücadelenin büyütüldüğü alanlar olmalı. Biz de DBP’yi Kürdistan’da 1 Mayıs’ı birlikte mücadelenin alanlarına dönüştürülmelidir diyoruz.
“Hem 8 Mart alanları hem de Newroz alanları savaş politikalarına karşı birlikte mücadelenin büyütülmesi gerektiğini net olarak gösterdi. Bu iktidar toplumdan yana politika yürütmüyor, kendi saraylarını ve geleceklerini ayakta tutma derdinde. Bunun nafile olduğunu Newroz alanları nasıl gösterdiyse 1 Mayıs alanları da gösterecektir.
“Geçmişten günümüze işçilere, emekçilere, kadınlara, Kürdistan ve Anadolu’da yaşayan halklara ve ötekileştirilmiş kimliklere karşı yürütülen baskı, sindirme ve katliam politikaları, AKP-MHP faşist ittifakıyla yoğunlaşarak devam etmekte. İktidarların yürüttüğü savaş politikalarının ülkeyi ekonomik krize sürüklediğini ve özellikle Kürt sorununu çözümü noktasında “güvenlik” politikalarına başvurulmasının sorunu daha da derinleştirdiğini son 40 yılda deneyimledik. Buna karşın diyalog ve müzakere yolunun Kürdistan ve Türkiye toplumu üzerinde siyasi ve ekonomik olarak olumlu sonuçlarına da toplum olarak tanık olduk.
“7 Haziran 2015 seçimlerinde tek başına iktidar olamayan AKP ülkeyi şiddet sarmalında kaosa sürükleyerek tek adam rejimini inşa etmeye çalıştı; darbe girişimiyle birlikte OHAL ve KHK yoluyla işçiyi, emekçiyi açlığa ve yoksulluğa mahkum ederek cezalandırmak istedi.
“Aynı zihniyet çöktürme planıyla Kürtleri ve demokrasi güçlerini siyaset dışı bırakmaya çalışırken, kayyım sistemiyle de Kürt halkının iradesini gasp etti. Bugün ise AKP-MHP iktidarı, tükenmekte olan siyasi ömrünü, aynı şekilde şiddet, savaş ve kutuplaştırma politikası üzerinden uzatmaya çalışmaktadır ancak kadınlar 8 Mart’ta, Kürt halkı Newroz alanlarında bir kez daha gösterdi ki iktidarın baskı ve çöktürme politikaları asla sonuç vermeyecektir.
“Herkesi 1 Mayıs alanlarında ortak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. 1 Mayıs; etnik ve inançsal kimliği fark etmeksizin, işçilerin, köylülerin, emekçilerin ortak mücadelesinin toplumsal bir karakter kazandığı gün olma özelliğiyle, emekten yana olan herkesi; Türkiye'nin ve Kürdistan'ın her yerinde dilimiz, kimliğimiz ve rengimizle talana ve emek sömürüsüne karşı alanlara çağırıyoruz.
“İş yerlerinde işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanarak iş cinayetlerini önlemek, göçmen işçilerinin ucuz iş gücü olarak görülüp sömürülmesini durdurmak, çocuk işçiliğinin son bulması, hak ve ifade özürlüğünü haykırmak için; Ortadoğu'da barış ve kardeşliğin arzusunu haykırmak; Kürt sorununu eşitlik ve özgürlük temelinde siyasal çözümü için, Ekonomik krizin yarattığı işsizlikle mücadele etmek, savaş ve yıkıma karşı direnişi ve emek dayanışmasını büyütmek, emekçiler olarak halkların kardeşliğini ve işçilerin birliğini inşa etmek için, 1 Mayıs’ta alanlardayız BIJÎ YEKÊ GULAN! YAŞASIN 1 MAYIS! DTK, TJA, DBP, HDP”
(EMK)