Diyarbakır Barosu, 24 Nisan 2021’de sosyal medya hesabı ve web sitesinde “Büyük Felaket’in Acısını Paylaşıyoruz” başlıklı açıklama yayınladı.
M.T. isimli kişinin suç duyurusu üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı açıklama hakkında inceleme başlattı.
Savcılık, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Yönetim Kurulu üyesi avukatlar Zuhal Işık, Mehdi Özdemir, Serdar Özer, Seyit Rıza Karakaş, Mehmet Erdem ile eski yöneticiler Ali İsmet Girgin, Diyar Rüknedin Çetedir, Öykü Çakmak, Hatice Demir ve Atilla Berk hakkında soruşturma izni verilmesi için Adalet Bakanlığına başvurdu. Bakanlık, Baro yöneticileri hakkında TCK 301’inci maddeden soruşturma izni verdi.
Adalet Bakanlığı soruşturma ve kovuşturma izni verdi
Avukatlık Kanunu’na göre, avukatların yürüttükleri görevleri nedeniyle işlediği suçlarla ilgili davalar, ikamet ettikleri adrese en yakın ildeki ağır ceza mahkemesinin kararıyla açılabiliyor. Soruşturmayı tamamlayan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Baro yöneticileri hakkında dava açılması için hazırladığı fezlekeyi, Diyarbakır’a en yakın il olan Batman’a gönderdi.
MLSA’dan Deniz Tekin’in haberine göre, Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Baro yöneticileri hakkında TCK 301. Maddesinde düzenlenen “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin Yargı Organlarını Alenen Aşağılama” suçlamasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı.
Baro yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunan M.T. isimli kişi iddianamede “ihbar eden” sıfatıyla yer aldı.
M.T’nin dilekçesinde, Baro’nun yaptığı açıklamayı Türkiye Cumhuriyeti'nin milli ve manevi değerlerine hakaret ve açık saldırı teşkil ettiğini ileri sürerek, şikayetçi olduğu belirtildi. Avukatlara usulüne uygun yapılan tebligatlara rağmen bugüne kadar yazılı ya da sözlü savunma yaptıkları kaydedildi.
İddianamede suç delili olarak gösterilen ''Büyük Felaketin Acısını Paylaşıyoruz" açıklamanın içeriğine yer verildi.
İddianamede suç delili gösterilen açıklamada özetle şu ifadeler yer alıyor: ''Yüzlerce yıl birlikte hayat süren birbirlerinin farklılıklarından öğrenen ve çoğulculuğuyla yaşayan toplumumuz, 1915'in 24 Nisan'ında kara bir güne uyandı... Onlar bir daha hiç geri dönmedikleri gibi 24 Nisan 1915'te başlayan ‘Ermeni tehciri’ toplumsal tarihimizin en acı felaketlerinden birinin başlangıcı oldu. Bu yüzden 24 Nisan yeryüzünün dört bir yanına savrulmuş Ermeni ulusunun tarihinin en kara günlerinden biridir... Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Hükümeti ve bürokrasisi her 24 Nisan'da telaşlı bir gerginlik içinde büyük felaketin üzerimize sinen karanlığını görmezden geldiği gibi, kimin bu felaketi nasıl adlandırdığının çetelesini kaydediyor, hakikatle kavgaya tutuşuyor... Geçmişle yüzleşmede ‘Ermeni hakikati’ en hayati kavşaklardan biridir. Bu kavşağı karanlıkta bıraktıkça onun ürkütücü gölgesi bizlerin ve kurbanların ruhlarına azap vermeye devam edecektir. Bugün bize düşen karanlığa ışık tutmak, acı da olsa gerçekle yüzleşmek ve büyük felakette yaşamını yitirenlerin ruhuna bir nebze olsun huzur sağlamaktır. Diyarbakır Barosu olarak, Ermeni toplumuna karşı işlenen suçların delillerinin ortaya çıkarılması ve yeryüzüne dağılmış Ermeni komşularımızın ruhlarının huzura ermesi için ‘Hakikatin açığa çıkarılması’ sürecinin başlatılması çağrısında bulunuyoruz” sözleri suç delili olarak gösterildi.
İddianamede, Avukatlık Kanununun 59/1 ve 59/ maddeleri uyarınca baro yöneticileri hakkında son soruşturma izni verilerek, TCK 301’inci maddeden yargılanmaları talep edildi.
Mahkeme, avukatların yargılanmasına izin verdi
İddianameyi kabul eden Batman 3. Ağır Ceza Mahkemesi, baro yöneticileri savunma yapmaması üzerine dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda karar verdi.
Mahkeme, açıklamanın “Türk Milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama” suçunu oluşturduğunu ileri sürerek, avukatların yargılanmasına karar verdi.
Mahkeme, yargılamanın yapılması dosyası Diyarbakır’da görevli ve yetkili ağır ceza mahkemesine gönderdi. Davanın yargılamasına önümüzdeki aylarda başlanması bekleniliyor.
(EMK)