Doğan Haber Ajansı'nın haberine göre, DİSK Genel Başkanvekili Tayfun Görgün ve sendikanın yönetim kurulu üyeleri, dün (15 Mart), Şık'ın Gümüşsuyu'daki evinde eşi Yonca Şık ile yaklaşık 15 dakika görüştü.
Görüşmenin ardından basın açıklaması yapan Tayfun Görgün, Türkiye'nin seçimle gelen ancak seçimle gitmek istemeyen iktidarların uygulamalarıyla karşı karşıya olduğunu savunarak, "Yasama, yürütme, yargıyı tek elde toplayan bir tek parti diktatörlüğüne doğru giden birçok olayla karşı karşıyayız. Ahmet Şık ve Nedim Şener'in de içinde bulunduğu bu son olay, çok net bir biçimde bunu gözler önüne serdi" dedi.
DGM'lerin yerini özel yetkili mahkemeler aldı
Demokratikleşmenin bir gereği olarak Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin (DGM) kaldırıldığını, ancak yerine kurulan özel mahkemelerin DGM'leri aratmadığını öne süren Görgün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu süreçte ülkemizde çokça yasa dışı dinleme, izleme, tacizle karşı karşıya kalındı. Bununla ilgili birçok ihlal, hukuki hatalar yapılıyor. Pek çok insan mağdur oldu. Bunun içinde sendikacılar, aydınlar ve gazeteciler de var. Ahmet Şık ve Nedim Şener'in de içinde bulunduğu olay, bize tekrar Türkiye'de hukuksuzluğun hangi noktaya geldiğini gösterdi. Biz buna tepki verdik ilk günden beri.
Aile mücadelede kararlı
Bu ihlali, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu ile Dünya Sendikalar Konfederasyonu'na bildirdiklerini belirten Görgün, bunun üstüne iki konfederasyonun, Başbakana, bu ihlalleri gördüklerini ve derhal ortadan kaldırılmasını isteyen bir mektup yazdıklarını ifade etti.
Tayfun Görgün, Ahmet Şık'ın ailesinin, tutuklamaların demokrasi güçlerine, basın özgürlüğüne karşı yapıldığını düşündüklerini "Niye bizim başımıza geldi?" diye bir soru sormadıklarını ifade ederek, "Mücadele etmekte kararlılar. Ahmet Şık'a inanıyorlar. Bu olayın, Türkiye'deki hak ihlallerinin, adli süreçteki büyük yanlışlıkların ortaya çıkmasına bir vesile olmasından dolayı da bir çabaları olacaktır" dedi.
Şık'a mektup yazdık
Tayfun Görgün, Ahmet Şık'a mektup yazdıklarını da ifade etti. Tayfun Görgün, mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"Zulme karşı direnenler unutulmazlar fakat haksızlıklar, adaletsizlikler, baskılar, zulümler ve zalimler de unutulmaz. Tarih her şeyi hak ettiği yere koyar. Her şeyi hak ettiği yerde istifler. Ülkemizin ilerici, demokrat, sosyalist, devrimci, halkını seven ve gerçeklerden yana olan dürüst kalemlerine karşı siyasi iktidarlar her daim bir komplo ve Bizans oyunları peşindedir. Çünkü iktidarlarını sürdürmenin, halkı kandırmanın, gerçekleri örtbas etmenin önemli bir yolu olarak görürler bunu. Çünkü halkı susturduklarını sanabilirler fakat halkının mutluluğu için atan yürekleri asla susturamazlar.
Biz senin nasıl bir komploya ve ne için cezaevine atıldığını çok iyi biliyoruz. Sadece biz değil, alanları doldurarak 'Ahmet-Nedim onurumuzdur' diye haykıran binlerce arkadaşın da biliyor bunu." (EKN/EÖ)