Van'da dün akşam (9 Kasım) yaşanan 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından yıkılan otellerde gazeteci ve kurtarma ekiplerinden kişilerin bulunması, deprem bölgelerinde görev yapanların ne koşullarda çalıştıklarını gözler önüne serdi.
23 Ekim'de yaşanan 7,2 büyüklüğündeki deprem sırasında hasar gören ve asansör boşluğundaki kayma nedeniyle asansörü dahi çalışmayan Bayram Otel'in enkazında Doğan Haber Ajansı'ndan (DHA) Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'e henüz ulaşılamazken, bölgede görev yapan gazeteciler bianet'e konuştu.
"O otellerde kalmak, 'bile bile lades' yapmak"
Bölgede görev yapan ve adını açıklamak istemeyen bir muhabir, bianet'e yaptığı açıklamada, özellikle deprem bölgelerinde "Allah'a emanet" görev yaptıklarını söyledi.
Bazı gazetecilerin bağlı oldukları kurumların anlaşmalı oldukları otellerde kaldığını, bazılarının ise kendi buldukları otellere yerleştiklerini söyleyen muhabir, kendilerine Van'a gitmeden önce sadece temel ilkyardım eğitimi verildiğini, herhangi bir deprem eğitimi almadıklarını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
* O otellerde kalarak "bile bile lades" yapıyorsunuz. Mesela ben yıkılan Bayram Otel'de kaldım. 7,2 büyüklüğündeki depremden sonra tüm duvarlarında çatlaklar oluşmuştu.
* Gün boyu çok yoruluyor ve bir an evvel kaldığımız yere gitmek istiyoruz. Hava çok soğuk olduğu için arabada yatmak söz konusu değil. Bu koşullarda kaldığınız yeri önemsemiyorsunuz; mecburen yattığınız yeri beğeniyorsunuz. Çadırda kalalım desek, insanlara çadır yetmiyorken bizim çadırda kalmamız olmaz.
* Bu gibi bölgelerde gazetecilerin sağlıklı haber verebilmelerini sağlamak için belki kurumlar tarafından karavanlar ayarlanabilir. Ancak Van'da eksikler o kadar fazla ki, sorunları sadece gazetecilere indirgemek doğru değil.
"Ayakta kalan bir, iki otelden biri"
Müjgan Halis, 23 Ekim'de Erciş merkezli deprem sonrası Bayram Otel'de kalan gazetecilerden.
Otelin kendilerine "sağlam" olduğunun söylenmesi üzerine Bayram Otel'de kaldığını söyleyen Halis, çalıştığı gazetenin Van'da başka otellerle anlaşması olduğunu ama onların hasarlı olması nedeniyle, bir turizm şirketinin yönlendirmesiyle Bayram Otel'de kaldığını söyledi.
Halis, Otelde kaldıkları süreçte 5,6 büyüklüğünde artçı sarsıntı da yaşandığını, duvarlarda oluşan çatlakları da otelden ayrılmak üzereyken fark ettiğini ifade etti.
"Ucuz diye orada kalıyorlar" söylentisinin doğruyu yansıtmadığını söyleyen Halis, Bayram Otel'in ayakta kalan bir, iki otelden biri olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
"Van'a gitmek istiyorum ama bilet bulamıyorum. Şimdi gazeteciler ne yapıyor, nerede kalıyor; bilmiyorum. Oradaki insanlardan daha mağdur olduğumuzu söylemek istemiyorum ama gerçekten çok zor koşullarda çalışıyoruz. Gazeteciler için çadır veya karavan oluşturulmalı."
"Haber geçmekte zorlanıyoruz"
Dicle Haber Ajansı (DİHA) Van muhabiri Sıdık Güler ise dün geceyi arabada geçirmiş.
"Nerede kalacağımız hiç belli değil, bazen çadır, bazen ev. Buraya gelen gazetecilerden büyük yayın organlarında çalışanlar otelde, diğerleri ise genelde çadırlarda kalıyor" diyen Güler, teknik imkansızlıklardan dolayı haber geçmekte zorlandıklarını, arabanın içinde iki fotoğraf göndermek için uzun süre uğraştıklarını söyledi. (NV/EKN)