Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 31 Mart seçimlerinin ardından gerçekleşen partisinin ilk haftalık grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
31 Mart yerel seçimlerinden zaferle çıktıklarını belirten Hatimoğulları, seçimlerde Türkiye halklarının kazandığını ve umut kapısının aralandığını söyledi.
Hatimoğulları’nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Özgürlük ittifakına bir kapı aralandı"
“Türkiye halkları AKP ve MHP kuşatmasını seçimlerde kırmıştır iktidarın alanını daraltmıştır. 85 milyon yurttaşımızla birlikte kurulmuş olan özgürlük ittifakına bir kapı aralanmıştır. Türkiye halklarının verdiği her oy yoksulluk istemiyoruz anlamındaydı, ayrışma istemiyoruz anlamındaydı, yaşam tarzlarımıza müdahale etmenizden bıktık ey AKP anlamındaydı.
Halklarımız iktidarın baskıcı ve otoriter siyasetine karşı demokratikleşmeyi savunmuştur, yoksulluk ve hayat pahalılığına karşı adil bir ekonomik bölüşümün kapılarının aralanmasını istemiştir, ekmek kavgası vermiştir. Bunun ürünüdür bu seçim sonuçları.
Şimdi Türkiye’de bütün siyasetçilere düşen en önemli görev, Türkiye halklarının verdiği bu mesajı doğru okumaktır. Bu, iktidar için de böyledir, muhalefet açısından da böyledir. Ve burada özellikle Kürt halkının seçimlerde verdiği mesaj, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesinin kapılarının aralanmasını istemiştir.
"DEM Parti’nin seçim stratejisi kazandı"
Burada iktidar da muhalefet de bu mesajı en güçlü şekilde ele almalıdır ve en güçlü şekilde değerlendirmelidir. Kürt halkının taleplerine kulak verilmelidir. 31 Mart’ta ortaya çıkan harita ve değişim demokratik bir değişim ve dönüşümün talebinin haritasıdır.
Demokratik bir ülkeyi yaratabileceğimizin umutlarının haritasıdır. Güçlü ve umutlu geleceklerin ve yarınların kurulabileceğinin haritasıdır. İnancın haritasıdır. DEM Parti olarak seçim sonuçlarını böyle okuyoruz.
31 Mart’ta DEM Parti’nin seçim stratejisi kazanmıştır. Ortaya koyduğumuz hedefleri hatırlayacak olursak; kayyımları göndermek az farkla kazandığımız belediyeleri kazanmak, batıda da Türkiye halklarının kazanması ve tüm halkların temsiliyetinin yerel yönetimlerde sağlanmasıydı. DEM Parti Türkiye’nin yönünü belirlemiştir.
"Van'da ortak mücadelenin önemine şahit olduk"
Bu ülkede demokratik çözümü ancak ortak mücadeleyle getirebiliriz. Hem 31 Mart’ta irademizi sandıklara yansıtırken hem de Van’da gasp edilmek istenen belediyemizi savunurken ortak mücadelenin önemine bir kez daha şahit olduk.
Ve buradan özellikle 14’te 14 yapan ve aynı zamanda belediyede iradesine sahip çıkan darbeyle elimizden alınmak istenen Van seçimlerinde seferber olan halkımıza ve birlikte ortak mücadele yürüttüğümüz bütün kurumlara, siyasi partilere buradan sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
DEM Parti olarak bu seçim başarısını ve ortaya çıkan bu haritayı göz önünde bulundurarak Türkiye’de demokratik cumhuriyeti inşa etmenin kapılarını aralamak üzere Türkiye'deki bütün demokrasi güçleriyle bir arada olarak bu mücadeleyi daha da büyütmemiz gerektiğinin farkındayız.
"Ortadoğu'da büyük barışı sağlayalım"
Bugün Ortadoğu’ya baktığımızda kaynayan iki temel sorun vardır. Filistin sorunu ve Kürt sorunu. Filistin sorununu acil olarak çözüme kavuşması konusunda mesajlarımızı sürekli verdik.
Türkiye halklarına sesleniyoruz; gelin Kürt sorunu ve Filistin sorununu çözelim. Özellikle Türkiye halkları için bu kadar kaynayan kazan konumunda olan bölgede bu kadar çetrefilli bir siyasi süreçten geçilen bir dönemde Kürt sorununu çözmüş olan bir Türkiye’nin halklarının ve toplumunun çok daha güçlü ve dayanışmacı bir mesaj verebilecektir. Bu kaos ve karmaşa içinde diyoruz ki tek çözüm halkların birlikte kuracağı ittifaktır.
Bölge açısından en önemli çözüm Türk ve Kürt ittifakıdır Kürt Arap ittifakıdır. Gelin bu ittifakları bu halklar ittifakını hep birlikte güçlendirelim barışın sesini savaş çığırtkanlarına karşı daha da yükseltelim ki bu bölgeye barış ve huzur gelsin. Biz DEM Parti olarak Ortadoğu’nun büyük barışı için çalışmaya devam edeceğiz.”
(RT)