31 Mart seçim sonuçlarının "Kürt meselesinin çözümü ile ilgili olarak yerel yönetimin, belediyeciliğin bir alternatif ve yol olabileceğini göster[diğini] söyleyen Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç, seçimlerin DEM Parti'ye özgü mesajlarını çözümledi.
31 Mart'tan sonra DEM Parti
Yeni Yaşam'dan Selman Çiçek'in sorularını yanıtlayan Genç, yeni koşulların DEM Parti'nin Kürdistan'da ve Batı'da özgül politikalar izlemesi gerekliliğini ortaya çıkarttığına dikkat çekti.
Genç, "DEM Parti’nin bu seçim sonuçlarına bakarak üç görevi[nin] açığa çıktığını" söyledi.
"Birincisi; Batı’daki DEM Parti tabanının yeniden DEM Parti seçmeni olarak konsolide edilmesii gerekiyor.
"İkincisi; sandığa gitmeyen seçmenlerle daha güçlü bağ kurmaya ve küskün-kırgın seçmenle barışmaya ihtiyacı var. Seçim sonuçlarının ardından Van’da gelişen karşı duruşlar bu konuda çok olumlu ortam oluşturdu. Bu avantajları DEM Parti’nin kullanması gerekir.
"Üçüncüsü; Batı ve bölge seçmenleri arasında ana politika ve hedefler konusunda yeniden güçlü bağlar kurabilmelidir. Politika ve hedefler konusunda daha net söylemler kuran, daha net adres ve işaretler gösterebilen bir DEM Parti’ye ihtiyaç var. Bölge ile batı seçmeni arasında uzaklaşan bir mesafe var. DEM Parti, her iki seçmen grubunu ortak paydada güçlendirecek bir siyaset ve söylem geliştirmelidir.
"DEM Parti, seçim süreci boyunca strateji konusunda kimi muğlaklar yaşadı. Bölgede kayyımdan belediyeleri alma stratejisini uygularken Batı’da ise stratejisi çok net olamadı. Bu seçmeni kendiliğinden AKP karşısındaki muhalefette konsolide olmasını biraz daha kolaylaştırdı. Belki meramı buydu, ama kendi tabanı ile kurduğu muğlak ilişki kendiliğinden bir yol almasına neden olduğu için o tabanın giderek partisi ile olan arasındaki mesafeyi de artırır."
DEM Parti seçmeninin partiye,
iktidara ve muhalefete verdiği mesajlar
Genç, DEM Parti seçmeninin özellikle bölgede DEM Parti’ye attığı ve atmadığı oylarla bir siyasal mesaj verdiğini çözümlüyor.
"Seçmen şunu söylüyor: Merkezden doğru seçme ve seçilme hakkını hiçe sayan bütün uygulamalara kırmızı kart gösteriyoruz.
"İkincisi, DEM Parti’nin seçmeni kayyımdan belediyeleri geri alarak ve artı belediyeleri ekleyerek Türkiye’nin çok önemli bir Kürt meselesi olduğunu yeniden hatırlatıyor ve bu Kürt meselesinin çözümü ile ilgili olarak yerel yönetimin, belediyeciliğin bir alternatif ve yol olabileceğini gösteriyor.
Dolayısıyla Kürt meselesinde siyasal çözüm tartışmalarının yeniden güçlenerek somutlaşarak yürütülebilmesi ile ilgili hem DEM Parti’yi güçlendirmiş oluyor, hem de iktidar ve muhalefete ana mesajını veriyor.
Seçime katılımın düşüklüğünün imaları
Genç, sandığa en çok gitmeyen seçmenin AKP seçmeni olduğuna dikkat çekerek, bir kısım seçmenin Yeniden Refah'a bir kısmının da Hüda-Par’a kaymış göründüğünü söylüyor ve "Sandığa gitmeyen seçmen [...] en çok kendi partisine ders verirken sandığa gitmeyerek diğer muhalefete de beni yeterince kapsamıyorsun, görmüyorsun, kaygılarımı gidermiyorsun demiş oldu[ğunu]" değerlendiriyor.
"DEM Parti'nin yüzde 10-15 seçmeni sandığa gitmedi"
Genç yeterince üzerinde durulmayan önemli bir olguya ilişkin olarak da DEM Parti'nin mutlak oy sayısındaki düşüşe dikkat çekiyor. "Yine bölgedeki katılım oranına baktığımızda bir kısmının AKP’den kaynaklı olabileceği düşünülse bile DEM Parti’nin geldiği geleneğe daha önce oy vermiş, ortalama yüzde 10 – 15 bandında seçmen grubunun sandığa gitmediğini öngörüyoruz.
"Bu seçmen grubunun sandığa gitmemiş olması, DEM Parti’nin çok ciddi anlamda yeniden seçmen ile kurduğu ilişki, siyaset ve gelecek ile kurduğu ilişkiyi güncelleme ihtiyacı olduğunu bize söylüyor.
"AKP’de kimi oyların Refah’a [kaymasıyla], [seçmenlerin] bir kısmının adres bulduğunu söyleyebiliriz. Ama daha önce DEM Parti geleneğine oy vermiş seçmen, ikinci bir adres bulmuş gibi gözükmüyor. Sandığa gitmemeyi tercih etmiş oluyor. Sandığa gitmemiş olmasının en büyük nedeni, kendi partisine mesaj vermekti. Senden kopmuyorum, başkasına gitmiyorum, ama sana da oy vermiyorum. ‘Çünkü; senin yaptığın bazı siyasetleri onaylamıyorum, desteklemiyorum’ demiş oluyor."
Hüda-Par avantaj sağladı
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkrzi Koordinatörü, yaygın kanaatin aksine seçim sonuçlarının "Hüda-Par'ın kendi potansiyelini güçlendirmiş olduğunu, meşruluk alanlarını belli alanlarda rahatlattığını ama halen iktidar olanakları üzerinden bunu yapmış olduğunu [gösterdiğini]" söylüyor.
Genç'in gözlemine göre, "[Hüda-Par], 31 Mart seçimlerinde silinmek bir yana bu seçimi biraz potansiyelini geliştirme, potansiyel rezervlerini arttırma, meşruluk alanlarını geliştirme, yerel yönetimlere yavaş yavaş giriş yapma seçimi olarak değerlendirdi. 2016 yılından beri iktidar olanaklarından ciddi anlamda bir pozisyon elde etmiş Hüda-Par’ın, Filistin meselesi üzerinden sokak eylemlerini test etmesinin ardından seçimde AKP’nin de kısmen oy kaydırması ve Hüda-Par’ın dikkatli dil siyaseti kurmuş olmasından kaynaklı olarak kimi yerlerde ortaya çıkardığı pozisyon bu hedefi ile uyumlu görünüyor."
"Yeni aktörler Kürt Sorunu'nun
çözümünde yeni roller
üstlenebilir ancak henüz erken"
Genç, 31 Mart seçimlerinin çoğulculuk ile beraber yeni aktörlerin güçlenmesine de yol açtığını tespit ederken "CHP’nin içindeki yenilikçi grup olarak tanımlananlar [ın], İmamoğlu['nun], Yeniden Refah[ın]" yeni birer aktör olduklarına işaret ediyor.
Genç, "Bu aktörler[in] Kürt sorununun çözümü konusunda demokratik ve radikal yaklaşım gösterebilecek[leri], kendilerini Türkiye siyasetinde bir sonraki kulvara taşıyabil[ceklerini]" kabul etmekle birlikte "'Bu aktörlerin taban güçleri, cesur adım atmalarına yeterince destek veriyor mu?’ diye sorarsanız eğer henüz erken." diyor.
"Toplumu milliyetçilik ile zehirleyen bir siyasal iktidarın ardından ana problemi radikal bir biçimde çözme cesareti gösterebilecek siyaset ve siyasetçinin de ciddi bir taban desteği ve devlet içi destek pozisyonu yakalaması gerekir. Mevcut çoğulculuk, Kürt sorunu konusunda bir aralık yaratabilir, ama mevcut çoğulculuk, henüz Kürt sorununu çözebilecek vizyon, taban desteğini buna uyarlaması meselesi konusunda henüz erken gibi."
(AEK)