Mardin'in Dargeçit ilçesinde 1990'lı yıllarda 3’ü çocuk 7 sivilin gözaltına alındıktan sonra öldürülmesi ve uzman çavuş Bilal Batırır'ın kaybedilmesiyle ilgili aralarında askerlerinde bulunduğu 18 sanık hakkında verilen beraat kararının gerekçesi açıklandı.
Adıyaman 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi,dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Dargeçit Merkez Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutanı Yardımcısı Haydar Topçam ve Uzman Çavuş Kerim Şahin’in de yargılandığı davada 18 sanık hakkında 4 Temmuz'da beraat kararları verdi.
"Doğrudan gördü tanığı yok"
MA'nın haberine göre; Mahkeme "beraat kararları" gerekçesinde ise; 7 kişiye ait kemiklerin bulunmasına rağmen tanık beyanlarının “yalnızca duyuma dayandığı” iddia etti. “Söz konusu tanıklardan hiçbirinin dosyada mevcut maktulleri dosya kapsamındaki sanıkların öldürdüğüne ilişkin doğrudan bir görgülerinin bulunmadığını” ileri sürdü.
Mahkeme, katledilen kişiler ile sanıklardan alınan DNA incelemesine de değindi ve “hayatını kaybedenlerden elde edilebilen bulgular ile sanıklardan alınacak örnekler arasında doğruluğu yüksek sonuçlar veren moleküler genetik inceleme yapılma imkanının bulunmadığını” belirtti.
"Tanık beyanları doğrulamıyor"
Resmi makamlar tarafından mahkemeye gönderilen yazıların sanıklar aleyhine olduğunu iddia eden mahkeme, resmi yazıların “Tanık beyanlarını doğrular nitelikte olmadığını” öne sürdü.
Mardin İl Jandarma Komutanlığı tarafından 2015’te dosyaya gönderilen ve “cinayetlerin resmi koordinatları” olarak tanımlanan yazıya ise değinmedi. Söz konusu yazıda Mehmet Tire’nin yaralandığı güne ait tutanaklara dikkat çekilmiş, olayın yaşandığı Dîlan köyü doğusundaki (50-51) koordinatların Nedim Akyön ve Davut Altınkaynak’a ait kemiklerin bulunduğu Dîlan köyündeki Pekurt mağaralarının koordinatları ile aynı olduğu bildirilmişti.
"Resmi kaynaklarda kayıt yok"
Mahkeme, Abdurrahman Olcay ve Abdurrahman Coşkun'un serbest bırakıldıktan sonra kim tarafından hangi eylemlerle öldürüldüklerine ilişkin “somut bir delilin bulunmadığı”, Süleyman Seyhan, Mehmet Emin Aslan, Nedim Akyön, Seyhan Doğan ve annesi Hayat Altunkaynak ile gözaltına alınarak annesinin gözü önünde işkence edilen Davut Altunkaynak hakkında ise “resmi kayıtlarda herhangi bir gözaltı işlemine rastlanmadığını” iddia etti.
"Kim öldürdü bilinmiyor"
Mahkeme bulunan kemikler, tanık beyanlarına ilişkin ise; “resmi gözaltı işlemi yapılmaksızın fiilen gözaltına alındıklarını kabulü halinde dahi öldürme eylemlerinin kim tarafından ne şekilde gerçekleştirildiğine ilişkin somut delillerin dosya kapsamında bulunmadığını” belirtti. Bilal Batırır’ın cesedinin bulunmadığını belirten mahkeme, olaya dair delil olmadığını ve sanıkların aralarında yapmış oldukları görüşmelerde herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını öne sürdü.
"Soyut iddialar iddialar..."
Mahkeme, kararının gerekçesinde son olarak şöyle dedi: “Yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında soyut isnat ve iddialar haricinde, sanıkların atılı suçları kanunî tanıma uygun şekilde işlediklerini tereddütsüz ortaya koyabilecek nitelikte, ceza hükmü kurabilmeye elverişli, her türlü kuşkudan arınmış, somut, kesin, inandırıcı delil elde edilemediğinden, yüklenen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle müsnet suçlardan ayrı ayrı beraatlarına karar verilmiştir.”
|
(RT)