Ayvalık ilçesine bağlı Cunda Adasındayız. Pardon! Yani yeni ismiyle "Alibey" adasındayız. Şark İstiklal Mahkemelerinin başkanlarından Ali Çetinkaya'nın isminden müsemma "Alibey Adası".
Cunda'nın iskele mıntıkasından akşam kalabalığına karışmış piyasa yapıyoruz. Birden yanımda yürüyen eşim hemen önümüzdeki genç gruba bir şeyler anlatan yaşını başını almış birini işaret ediyor.
Kulak kabarttım, adam heyecanla anlatıyordu. "Çocuklar bakın burası gavura, düşmana ilk kurşunun atıldığı yer. İşte tam bu noktadan bizimkiler karaya çıkmış. Sonra da Rum Evlerine dağılmışlar," diye heyecanla ve sanki o günleri yaşarcasına anlatıyordu.
Düşündüm ve duyduklarımın sıkıntısıyla Cunda sokaklarında yürüdüm. Kendimi bir garip hissederek. Rum Kiliseleri haraptı. Camsız, çerçevesiz kapı ve pencere demirlerine çaputlar bağlanmıştı, sahipsiz virane kilisenin kim bilir şimdi hangi diyarlarda olan eski sakinlerinin ruhlarından bir şeyler umarak.
Cunda-Alibey ikilemi tam da yerinde. Çok kısa bir zaman önce yeniden dolaştığım başka mekânlardaki aynı minval üzere sıkıntılar depreşti.
Mesela Mardin'le Nusaybin arasındaki en az 2000 yıllık geçmişiyle Roma izleri olan tarihi Dara Şehrini anımsadım. Girişinde koca bir tabela: "Oğuz". Dara'yı "Oğuz" yapmışlardı.
Sonra Silvan-Batman arasındaki 900 yıllık Malabadî köprüsünün girişinde yeni bir tabela: "Çatakköprü".
Halbuki Türkçe sözlü türküde bile diyordu ki, "Malabadi köprüsü, Malabadi Köprüsü, orda başladı bitti, bu garibin öyküsü".
Ama öykü burada bitmiyordu. Birileri isimleri olduğu gibi öyküleri de değiştirip resmileştiriyordu.
Değiştirilenlere inat halk kendi söyledikleriyle direniyordu.
"Deyrê Axtirmanê,
Dîvara Binyanê,
Bedenê Amedê,
Pira Batmanê
Xerab nabe heta axir zemanê"*
İşte bu sebeplerle tıpkı Antalya'nın kandırılmış yabancı turistleri gibi bu yıl doğudan batıya, Doğubeyazıt'tan Ayvalık'a uzanmış bir beni adem olarak hurdaya çıkmış yollardan, yön isim ve mesafe tabelasız yollardan, kimliksizleştirilmiş eski yapılardan yana ben de şikayetçiyim.
Kime bu baptan hesap soracağımı da iyiden iyiye düşüneduruyorum. Hesap sormak da istiyorum. Haberiniz ola..
Akdamar Kilisesi, Bünyan duvarı, Diyarbakır Surları ve Batman (Malabadi) Köprüsü, ahir zamanlara kadar harap olmayacaktır. (ŞD/BA)