Çözüme Evet Koalisyonu bugün bir toplantıyla kuruluşunu ilan etti. Toplantıda çözüm sürecinde herkesin katkısının olması gerektiği vurgulandı.
Kürt sorununda ilk kez çözüm kapısının net bir şekilde aralandığının ifade edildiği toplantıda çatışmaların sona ermesinin öncelikle ölümlerin durması anlamına geleceği dile getirildi.
Çözüme katkı sağlamanın herkesin görevi olduğu anlatıldı.
“Herkesin ve tüm kimliklerin ortak geleceğinin eşitlik içinde inşası açısından bu can alıcı meselenin çözümüne katkı sağlamanın insanlık borcu olduğuna inanıyoruz.”
Çözüm zamanı
İstanbul’da, Taksim Hill Otel’deki toplantıda basın metnini gazeteci Balçiçek İlter okudu.
“Bizler, çözüm sürecine gözümüz gibi bakmamız gerektiğine inanıyoruz.
“Biliyoruz ki çözüm yönünde atılan her adım, ölümün bu topraklarda yarattığı kasvetli havanın bir kader olmadığını herkese, hepimize gösterecek.”
Çok sayıda kurum ve kişinin katıldığı toplantıda kurucu imzacıların bazıları kısa konuşmalar yaptı.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’ndan Yıldız Önen Çözüme Evet Koalisyonu’nda farklı meslek grupların insanların biraraya geldiğini, geçtiğimiz kasım atından bu yana toplantılar düzenleyerek birçok konuda tartıştıklarını söyledi.
“Sürece ne demek gerekirden bu sürece nasıl katkıda bulunmak gerekire kadar pek çok konuda tartıştık. Hepimizin üzerinde anlaştığı bir şey var:
“Şimdi sorunları demokrasi çerçevesi içinde çözmenin zamanı. Hepimizin yapabileceği bir şey var diye düşündük. Onun için biraraya geldik.”
Çoğulcu barış
Halkların Demokratik Kongresi’nden Garo Paylan ise çözüm sürecinin öneminden ve geri dönüşü olmadığından söz ederken bazı kaygıları olduğunu da dile getirdi.
“Barış çoğulcu bir barış mı olacak, yoksa Türk’ün ve Kürt’ün barışı mı olacak?
“Gayrikürt” olan herkesi Kürt veya “Gayritürk” olan herkesi Türk olarak tanımlayan bir barıştan söz ediyoruz...
“Ben bu barışın çoğulcu bir barış olmasını hayal ediyorum. Çoğulcu bir barış olması için bugünden kullandığımız dilin de ayrımcı olmamasına ve en azından nefret suçu işlememesine dikkat edilmesi gerekiyor.
“Bu dikkatle birlikte Ermeni’nin de Türk’ün de Kürt’ün de sayamadığım onlarca halkın da yaşadığı acıların ve geçenlerde bakanın Türkiye’ye geri gelin dediği gayrimüslimlerin oraya gelemeyeceği bir barış, barış olmayacaktır.
“Ermenilerin meselesini halletmeden, Süryanilerin meselesini halletmeden, 1915’e dokunmayan bir barış, barış getirmeyecektir.”
“İşi siyasilere bırakmamalı”
Yazar Oya Baydar Çözüme Evet Koalisyonu’nun kendisini akil insanlara alternatif olarak görmemesi gerektiğini söyledi.
“Barış ve çözüm sadece hükümetlere, devletlere, siyasilere bırakılmayacak kadar önemlidir ve sivil toplumun sırtındadır.
“Bu barış demokratikleşmeyle tamamlanmazsa eğer tam bir barış olmayacaktır. O yüzden işimizi siyasilere bırakmamalıyız.
Baydar yanlış anlaşılmak istemediğini belirterek akil insanlar komisyonunun karşısında olmadığını, koalisyonun her an onlarla iletişim içinde olması gerektiğini de ekledi.
Milliyetçilerin de sorunu
Sivil Dayanışma Platformu’ndan Ayhan Ogan da yaptığı konuşmada “bu sorun ülkesini seven milliyetçi insanların sorunu değil mi” diye sordu.
“Dört aydan beri bu ülkede bomba patlamadı, karakollar basılmadı. Bu çok önemli bir kazanç değil mi? Barışı konuşmak güzel değil mi?” Neden korkular, endişeler üzerinden bize 80 yıldır yaşadıklarımızı hatırlatmaya çalışılsın? Herkesin bu muhasebeyi yapması lazım.”
Batıdan doğuya
Koalisyonun planladığı aktiviteleri aktaran İHH Hukuk Komisyonu’ndan Avukat Gülden Sönmez “ateş bu coğrafyada yaşayan herkesin yüreğine düştü. Gelecek kuşaklara yakıcı bir sorun olarak devretmemek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Sönmez’in aktardığı aktiviteler arasında kitlesel yürüyüşler, batıdan doğuya doğru yapılacak salon toplantıları, üniversitelerde gerçekleşecek etkinlikler ve doğudan batıya yapılacak bir tren yolculuğu da vardı. (YY)
Çözüme Evet Koalisyonu'nun ilk imzacılarının listesine ulaşmak için tıklayınız.