* Fotoğraf: Pixabay
Bugün çölleşme tehdidinin yol açtığı sorunlar ve buna karşı yürütülen mücadeleye yönelik belirlenen Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü.
Her yıl insanların çölleşmeyle mücadele konusundaki uluslararası ve ulusal çabalara yönelik farkındalığını arttırmayı amaçlayan Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü bu yıl, çölleşme ve toprak bozulmasının önlenmesinde insanların davranışlarını dönüştürmeye odaklandı.
Konuya ilişkin Anadolu Ajansı’na (AA) konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Şaylan, nüfus arttıkça daha fazla gıda üretme ve beslenme talebi ortaya çıktığını dile getirerek “Bu durum mevcut ekilebilir arazilerin sağlık ve üretkenliğinin azalmasına neden olmakta ve buna ilave olarak ekilebilir arazilerin durumu iklim değişikliği nedeniyle de daha da kötüleşebilmektedir” dedi.
Çölleşme ve kuraklığın dünyada 169 ülkeyi, yaklaşık 1,5 milyar insanı ve dünya kara alanlarının yaklaşık yüzde 25’ini etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Şaylan, “Çölleşme, önümüzdeki 10 yıl içinde dünyada yaklaşık 50 milyon insanı yerinden edebilir. 2030 yılına kadar da, gıda üretimi için 300 milyon hektar daha fazla arazi gerekecek” diye konuştu.
TIKLAYIN - Çölleşme 1,5 milyar insanın hayatını doğrudan etkiliyor
“Etkileri yıkıcı olabilir”
Şaylan, çölleşmenin günümüzdeki en büyük çevresel problemlerden birisi olduğunu vurgulayarak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Çölleşme, iklim değişikliği ve topraktaki besin maddelerini azaltan sürdürülebilir olmayan tarım, madencilik, aşırı otlatma, ormansızlaştırma ve benzeri insan faaliyetleri ile kurak arazilerin sürekli olarak bozulması sonucu meydana gelir. Çölleşme ve kuraklık doğayı, nüfusu, ekonomiyi gibi birçok alanı etkiler.
“Bu nedenle biyolojik çeşitlilik, yoksulluğun ortadan kaldırılması, gıda, sosyo-ekonomik istikrar ve sürdürülebilir kalkınma üzerinde ciddi etkileri olan küresel bir konudur. Çölleşme ve kuraklık arttıkça, insanlar, hayvancılık ve çevre üzerindeki etkileri yıkıcı olabilir.
“Su kullanımına dikkat edilmeli”
“Dünyada ve Türkiye'de tarım alanında aşırı su kullanımının azaltılması gerekmektedir. Tarım, orman, çayır ve mera alanlarının korunması da iklim değişikliği açısından son derece önemli. Yağışın yetersiz, su kaynaklarının kısıtlı olduğu yerlerde su tüketimi fazla olan bitkilerin yetiştirilmemesi, bunun yerine daha az su tüketen bitkilerin yetiştirilmesi çölleşme ve kuraklık ile ilgili alınabilecek önlemlerdendir.
“Türkiye'de tarım arazilerinin büyük bir kısmında kuru tarım yapıldığı için su eksikliği sulamayla tamamlanıyor. Bu durumda ülkemizde sulama suyunu daha verimli kullanan sulama yöntem ve teknolojilerinin daha da yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu konuda ekonomik desteklerin yanı sıra farkındalığın daha da arttırılmasında yarar vardır.
"Salgın tarımın önemini gösterdi"
“Salgın, gıda ve beslenmenin, tarımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu bağlamda çölleşme ve kuraklık konusunda gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.
“Ağaçlandırma ile yeniden ağaçlandırma, su yönetimi, erozyonun önlenmesi, toprakta suyun tutulmasını arttıracak ve buharlaşmayı azaltacak önlemlerin uygulanması çölleşmeyi azaltacaktır.
“İklim değişikliğine göre senaryolar”
“Arazilerin çölleşme riskini azaltacak önlemlerin alınması gıda ve beslenme için son derece önemlidir. İklim değişikliğinin gelecekte ülkemizde bazı bölgelerde ve yerlerde yağışların azalmasına, sıcaklıkların artmasına neden olacağı modeller kullanılarak farklı iklim değişikliği senaryoları ile tahmin edilmektedir.
“Bu durum gelecekte bazı bölgelerde/yerlerde kuraklık problemi ile karşı karşıya kalınacağını, sulama için daha fazla su kullanılması gerekeceğini, kuru tarım yapılan yerlerde verimin azalabileceğini, orman yangınlarının artabileceğini göstermektedir.
“Bu nedenle ülkemizde günümüzden geleceğe farklı modeller ve senaryolar kullanılarak tahmin edilen iklim değişikliği sonuçlarının, özellikle kuraklık ve çölleşme, tarımda iklim değişikliğine uyum, etkilenebilirlik ve meydana gelebilecek zararların azaltılması; orman yangınları, erozyon gibi alanlar üzerine yapabileceği etkilerin analiz edilmesi ve buna göre planlamaların yapılması, tedbirlerin alınması son derece önemlidir.”
Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele GünüBirleşmiş Milletler, “Çölleşme ve kuraklık, dünyanın tüm bölgelerini etkileyen küresel problemlerden biridir” farkındalığıyla, Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) 17 Haziran 1994'te kabul etti. Bundan sonra 17 Haziran, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü olarak ilan edildi. Sözleşme ile çölleşmenin küresel ölçekte ne durumda olduğunu ortaya koyma, ülkeleri çölleşme ile mücadele konusunda çalışmaya teşvik etmek, çölleşmeden etkilenen ülkelerde sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasına katkıda bulunmak, ülkeler arasında bu konudaki iş birliğini geliştirmek çalışmaları desteklemek için ulusal ve küresel fonları harekete geçirme amaçlanıyor. Türkiye, 2018 yılı itibariyle toplam 197 ülkenin taraf olduğu UNCCD'ye, 31 Ağustos 1998'de katıldı. |
(TP)