Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye Düşünce Özgürlüğü Ağı, Beyaz Show’daki konuşması nedeniyle “terör örgütü propagandası” iddiasıyla yargılanan öğretmen Ayşe Çelik’in duruşmasına katılma çağrısı yaptı.
Çağrıda “Barış isteyen, ‘çocuklar ölmesin’ diyen Ayşe öğretmeni yalnız bırakmayalım, görelim, duyalım, el verelim! Davanın takipçisi olalım, duruşmaya katılalım. Katılamıyorsak, sosyal medyada bu videoyu, #AyşeYalnızDeğil ve #AyşeDoğruyuSöyledi etiketleriyle paylaşalım, sesine ses katalım!” dendi.
Davanın üçüncü duruşması 1 Mart'ta, Bakırköy Adliyesi, 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 14:00'de.
Ne olmuştu?
Çelik, 8 Ocak 2016 Cuma akşamı Kanal D’de yayımlanan, Beyazıt Öztürk’ ün sunduğu Beyaz Show adlı eğlence programına Diyarbakır’dan telefonla katılan öğretmen Ayşe Çelik, Kürt illerinde yaşananlara dikkat çekmek adına söyledikleri nedeniyle, hakkında "terör örgütü propagandası" suçlamasıyla soruşturma açılmıştı.
Barış talebinin suç olmadığını savunan, yazar, sanatçı, akademisyen ve aydınlardan oluşan bir grup sivil itaatsiz de "Ayşe Öğretmen'in sözleri suçsa, biz de bu suça ortak oluyoruz" diyerek kendilerini ihbar etmişlerdi.
Kendilerini ihbar edenler
Ahmet Dindar, Ayşe Erzan Silier, Ayşegül (Akış) Devecioğlu, Ayşegül İyidoğan, Bayram Bahri Belen, Dilek Gökçin, Ercan İpekçi, Ergin Cinmen, Ferhat Tunç, Gençay Gürsoy, Gülseren Onanç, Gülşen Denizhan, Gürhan Ertür, Gürkan Develi, Halim Bulutoğlu, İbrahim Akın, İbrahim Sinemillioğlu, Kemal Özgül, Mahmut Konuk, Mehmet Tursun, Mevlüt Ülgen, Murat Çelikkan, Nazmiye Özen, Nergiz Ovacık, Neşe Yaşın, Nil Özsoy Dindar, Orhan Alkaya, Orhan Silier, Oya Baydar, Perihan Pulat, Pınar Önen, Şanar Yurdatapan, Sibel Özbudun Demirer, Süleyman Eryılmaz, Temel Demirer, Türkcan Baykal, Üner Eyüboğlu ve Vecdi Sayar.
Dava 23 Eylül'de başladı
Ayşe Çelik, kanal sorumlusu ve sivil itaatsizlere açılan dava 23 Eylül'de başlamış, Çelik sözlerinin arkasında durduğunu, barış istemenin suç olamayacağını savunmuştu.
Çelik’e destek oldukları için yargılananlar da savunmalarında Güneydoğu'da Kürt bölgelerinde yaşananlara dair tanıklıklarını aktararak, barış isteklerini yinelemişlerdi. (EA)