Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın.
Kanal D’de yayınlanan Beyaz Show’a telefonla bağlanarak “Çocuklar ölüyor, sessiz kalmayın” diyen öğretmen Ayşe Çelik’e destek için İstanbul Bakırköy Adliyesi’ne gidip “Hepimiz Ayşe öğretmeniz” diyerek kendini ihbar eden 30 kişi hakkında “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla dava açıldı.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili İdris Kurt imzalı iddianamede Çelik’in “Ülkenin doğusunda yaşananların farkında mısınız? Sessiz kalmayın, insanlar, çocuklar ölüyor Burada yaşananlar ekranlarda çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun ve artık bize el verin. Yazık; insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın” sözleriyle ilgili şu ifadeler yer aldı:
"Ayşe Çelik'in art niyetli beyanları..."
“Soruşturma başlatılmasına sebep olan Ayşe Çelik'in beyanlarında, ülkemizin her yerinde terör eylemlerini gerçekleştirmeye çalışan ve özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde bombalama, yakma, çocuk ve adam kaçırma, haraç toplama gibi şiddet eylemlerinin ciddi anlamda kamu düzenine zarar vermesi nedeniyle, vatandaşını ve düzenini korumak amacıyla güvenlik güçlerince başlatılan operasyonların masum, sivil halka yönelik operasyonlar olduğu, sadece masum, bebek, sivil ve hamile annelerin öldüğü ve öldürüldüğü şeklinde beyanda bulunulmasına rağmen, terör örgütünün işlediği sayılamayacak sayıda vahşice eylemlerden hiç bahsedilmeyip yerilmemesi, terör örgütünün gayet masum, adeta günahsız bir yapıymış gibi sunulmaya çalışılması amacı güdülmektedir.”
İddianamede, söz konusu davalılar içinse “Ayşe Çelik'in tamamen art niyetli, kesinlikle fikir açıklama amacı dışında güvenlik güçlerinin terör örgütüne yönelik eylemlerini karalayıcı, gerçek olayları çarpıtmak suretiyle terör örgütünün eylemlerinin meşru olduğu ve terör örgütünün masum bir yapı olduğu şeklinde algı oluşturmaya yönelik beyanlarına, kendilerinin de katıldıkları yönündeki beyanlarının açıkça terör örgütü propagandası suçunu oluşturduğu” iddiasıyla örgüt propagandasından yargılanmaları istendi.
30 kişiye dava
“Hepimiz Ayşe öğretmeniz” dedikleri için haklarında dava açılan kişiler şu şekilde:
İbrahim Akın, Mevlüt Ülgen, Oya Engin, Ferhat Tunç, Halim Bulutoğlu, Murat Çelikkan, Gürkan Develi, Kemal Özgül, Şanar Yurdatapan, Gençay Gürsoy, Ayşenur İyidoğan, Gülseren Onanç, Dilek Gökçin Coşkun, Nergis Ovacık, Pınar Önen, Orhan Yılmaz Silier, Osman Gürhan Ertür, Orhan Alkaya, Vecdi Sayar, Ayşe Gül Akış, Türkcan Baykal, Ayşe Erzan Silier, Neşegül Yaşın, Vedi Üner Eyüboğlu, İbrahim Sinemillioğlu, Bahri Bayram Belen, Ergin Cinmen, Nil Özsoy Dindar, Ahmet Dindar, Gülsen Denizhan.
Davanın ilk duruşması 23 Eylül’de saat 9.50’de görülecek.
Ne olmuştu?
Ayşe Çelik isimli öğretmen 8 Ocak akşamı Beyazıt Öztürk’ün Kanal D’de yayınlanan programına katılarak “Çocuklar ölüyor, sessiz kalmayın” dedi.
Yeni Şafak ve Sabah Gazetesi gibi yayınlar haberi “PKK propagandası” olarak duyurdu.
Milli Eğitim Bakanlığı, yayına bağlanan kişinin bakanlık ile bağlantısı olmadığını duyurdu.
Kanal D, 9 Ocak günü yaptığı açıklamada “Bir Provokasyonun Perde Arkası...” başlıklı açıklamasında Doğan TV ve Kanal D’nin ilk günden bugüne devletin yanında yer aldığını vurguladı.
Anadolu Ajansı, 9 Ocak’ta Ayşe Çelik hakkında soruşturma başlatıldığını, Çelik’in MEB’e bağlı olmadığını, halk eğitim merkezinde ücretli öğretmen olduğunu belirtti.
“Polis Haber” isimli bir sosyal medya hesabından ise “Özel Harekat Polisi” şapkalı yüzü kapalı birinin okuduğu “Beyaz’a açık mektup” diye bir görüntü yayınlandı.
Beyazıt Öztürk, programına telefonla bağlanan ve Diyarbakır’da bir öğretmen olduğunu belirten Ayşe Çelik isimli vatandaşın “Çocuklar ölüyor, sessiz kalmayın” sözlerinin ardından özür diledi. (EA)
Programda ne konuşuldu? |
Ayşe Çelik.: Ülkenin doğusunda güneydoğusunda neler olup bittiğinin farkında mısınız? Burada doğmamış çocuklar, anneler, insanlar öldürülüyor. Sanatçı olarak insan olarak bir şekilde siz de yaşananlara sessiz kalmamalısınız ve bir şekilde dur demelisiniz. Ayrıca bir şey daha söylemek istiyorum. Ölen çocuklara sevinen zavallı insanlar var. Ben bu insanlara, daha doğrusu biz bu insanlara hiçbir şey söyleyemiyoruz, yazıklar olsun demekten başka. Beyazıt Öztürk.: Doğru. A. Ç.: Bir şey daha söylemek istiyorum, kusura bakmayın. Ben öğretmenim öğrencileri terk eden öğretmenlere seslenmek istiyorum. Bir daha oralara nasıl dönecekleri o güzel masum tertemiz yürekli çocukların yüzüne, gözlerinin içine nasıl bakacaklar. Ben konuşamıyorum. Gerçekten. Burada yaşananlar ekranlarda medyada her şey çok farklı aktarılıyor. Yani gerçekten konuşamıyorum, sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün duyun artık bize el verin. Yazık insanlar ölmesin. Çocuklar ölmesin. Anneler ağlamasın. Söyleyeceklerim bu kadar. Çok teşekkür ederim. B. Ö.: Ayşe hanım… Bir alkış alalım öncelikle Ayşe hanıma. A. Ç.: Aslında çok şey söylemek istiyorum. Duygu yoğunluğundan dolayı hiçbir şey söyleyemiyorum. B. Ö.: Pardon duyamıyorum, pardon. A. Ç.: Siz de fark ediyorsunuz sesim titriyor. B. Ö.: Farkınayız, evet. A. Ç.: Bomba seslerinden, kurşun seslerinden… insanlar susuzlukla, açlıkla mücadele ediyor. özellikle bebekler çocuklar. Lütfen siz de ziyade olun sessiz kalmayın lütfen. B. Ö.: Çok çok teşekkür ediyoruz Ayşe hanım. Öncelikle… A. Ç.: Ben çok teşekkür ederim beni bağladığınız için. B. Ö.: Rica ederiz rica ederiz ne demek. A. Ç.: Bir nebze de olsa sesimizi buradan duyurabildiysek ne mutlu bize. B. Ö.: Çok iyi yaptınız çok teşekkür ediyoruz. Hassasiyetiniz için de ayrıca size çok teşekkür ediyoruz gerçekten de elimizden geldiğince de duyurabildiğimiz yerlerden biz de elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Emin olun. Ama bu söyledikleriniz bir kere daha bize ders oldu. Daha da fazla yapmaya gayret edeceğiz. Buradan oradaki herkese selam olsun. İnşallah en kısa zamanda bütün o söylediğiniz barış dilekleri bizim için de geçerli. Biz de diliyoruz. En kısa zamanda bütün bunlar çözülsün istiyoruz. Çok teşekkür ederiz Ayşe hanım. Sağ olun. A. Ç.: Ben teşekkür ederim. B. Ö.: Elinize yüreğinize sağlık. Teşekkür ederiz. Evet devam edelim. Kaldığımız yerden. Ama gerçekten Ayşe hanıma çok çok teşekkür ediyoruz sağ olsun. Ama bütün bunların bir şekilde konuşuluyor olması da lazım. Yeri zamanı neresi olursa olsun bazı şeylerin dile getiriliyor olması lazım. Bugün Ayşe hanım yarın başka birisi başka bir yerlerde başka programlarda sesinin titremesi bile bence, bence bir alkışı daha hak ediyor bence. |