Program, çocukları korumaya yönelik bütünleştirici stratejilerle devletlerin üstlendikleri sorumlulukları yerine getirmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor.
Avrupa Konseyi ve Monako Prensliği tarafından Nisan başında tüm Avrupa ve Orta Asya'dan çocuklar ve gençlerin de aralarında bulunduğu 250 kişinin katıldığı bir konferans düzenlendi.
Konferansın ana hedefi, hukuki açıdan çocuk haklarını incelemek, varolan yasaların, enstrümanların, ve araçların bir değerlendirmesini yapmak ve üye devletleri desteklemek için gerekli olan eğitim programlarını araştırmaktı.
İkinci bir hedefiyse, BM Çocuklara Karşı Şiddet Araştırması Avrupa ve Orta Asya Bölgesel Konsultasyonu'nun sonuçlarını temel alarak, çocuklara karşı şiddeti incelemekti.
Maud: Yasalar birer araç, tek başlarına sorunu çözemez
Konferansın açılışı, Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Maud de Boer-Buquicchio tarafından yapıldı.
Maud, bölge ülkelerinin çocuklara karşı şiddeti engellemek için belli önlemler aldığını ve çocuk hakları konusunda ilerleme sağladıklarını belirtti. Ancak, yasaların sadece çocuk haklarını korumak için birer araç olduğunu ve tek başlarına sorunu çözemeyeceklerini ekledi.
Maud, "İnşa etmeye çalıştığımız bina için yasalar çok önemli hammaddeleri teşkil eder. Ancak tek başlarına, inşa edeceğimiz evin tüm yükünü taşımaları imkansızdır... Kurumlar kurmalı, politikalar geliştirmeli, araştırmaya, eğitime ve farkındalık yaratmaya yatırım yapmalı ve zorlukları aşmak için yeni araçlar geliştirmeliyiz. Ve bu, aynı zamanda Avrupa Konseyi'nin de rolü!" dedi.
Şiddet Avrupa Konseyi üyesi her devlette var
Maud'a göre bu proje, Avrupa'nın, çocuklar için ve çocuklarla bir Avrupa yaratma çabası.
"Avrupa'da insan hakları standartları gayet iyi bir düzeyde. Ancak Temmuz 2005'te Lubyana'da yapılan BM Çocuklara Karşı Şiddet Araştırması Avrupa Bölgesel Konsultasyonu, şiddetin Avrupa Konseyi üyesi her devlette varolduğunu gösterdi.
"Bu proje işin operasyonel kısmını oluşturuyor. Ne yapılması gerektiği konusunda kesin bir fikrimiz var: 'çocuk haklarının ilerletilmesine yardımcı olmak ve şiddeti ortadan kaldırmak'."
Maud genç katılımcılara, "Bu konuda bir iyi bir de kötü haberim var," dedi.
"İyi haber şu ki, biz samimi olarak çocuklarla bir Avrupa kurmak istiyoruz. Kötü haber ise, bunu nasıl yapacağımızı bilmiyoruz."
Proje dört temel üzerine kurulu
Çocuk ve şiddet projesi dört temel üzerine kuruldu: koruma, önleme, kovuşturma ve katılım.
Koruma: Aşırı sıkıntı veya tehlike içerisinde olan çocukların korunması için hem acil önlemlere hem de problemi kaynağından çözecek uzun vadeli politiklara ihtiyaç var. Zor ekonomik, siyasi veya sosyal şartlar yüzünden risk altında olan çocukların korunması, sosyal bağlılık, eğitim, gençlik ve kültür alanlarındaki politikalarla bir arada yürütülmeli.
Önleme: Demokratik bir toplumda günlük hayattaki şiddeti ele alan Responses (Tepkiler) isimli program (2002-2004) kapsamında 12 ilke belirlendi. Bu 12 ilkenin amacı, şiddeti önlemeyi veya azaltmayı hedefleyen ulusal ve yerel politikalara yol gösterici olmak. Gelecek üç yıl boyunca bu ilkelerin uygulanması ve sonuçları test edilecek. Amaç yetkililere şiddeti önleme stratejileri modelleri sunmak.
Şiddet uygulayanların kovuşturulması: Kişisel dokunulmazlığın kaldırılması, ceza yasasının geliştirilmesi ve kurbanlara tazminat sağlanması. Cinsel istismara karşı uluslararası yasal bir zeminin oluşturulması çok büyük bir adım olacaktır.
Katılım: 2008 yılına kadar, Konsey, okula gitmeyenler ve sosyal olarak dışlanmış olanlar da dahil olmak üzere, çocukların etkili katılımını garanti altına alacak metodolojiler, araçlar ve ağlar geliştirmeyi umuyor.
Hammarberg: Konuşmadan uygulamaya geçme zamanı geldi
Yeni görevine 3 Nisan'da başlamış olan Avrupa Konseyi İnsan Haklarından Sorumlu Komiseri Thomas Hammarberg, konferansın kapanış konuşması sırasında, çocuk haklarına olan güçlü bağlılığını dile getirdi.
Hammarberg, konuşmasına şöyle başladı: "Konuşmadan uygulamaya geçme zamanı gelmiştir. Çocuklara karşı şiddet durdurulmalıdır. Çocukların yetişkinler, ve çoğu zaman da en çok güvendikleri yetişkinler tarafından dövülmesi, itilip kakılması, kabul edilebilir değildir. Çocukların cinsel olarak istismar edilmeleri ve fiziksel cinsel tacize maruz kalmaları da hoş görülebilecek şeyler değildir."
Aynı zamanda Çocuklara Karşı Her Türlü Fiziksel Cezalandırmayı Önlemek için Küresel Girişim'in de eş koordinatörü olan Sayın Hammarberg, çoğu yetişkinin çocukken dayağa maruz kaldığı için, fiziksel cezanın hassas ve kişisel bir mesele olduğunu, politikacılar için pek popüler olmayan bir konu olduğunu ve çocuklara karşı en uç noktalardaki şiddete ve çocuklar tarafından uygulanan şiddete odaklanmanın her zaman daha kolay olduğunu belirtti.
Şiddetten arınmış bir ortam tüm çocukların hakkı
Ancak Hammarberg, "Fiziksel cezayı, yani dayağı haklı göstermek için mahremiyet hakkımızın arkasına saklanamayız" dedi.
"Çocuğun iyiliği hakkındaki endişeler evinin ya da okulunun kapısında sona eremez. Tüm çocukların şiddetten arınmış bir ortamda eğitim alma hakkı vardır."
Hammarberg, eğer insanların birbirine saygı duyduğu bir dünya özleniyorsa, bu yeni programın çok önemli olduğunu vurguladı.
"İnsanların birbirine karşı hoşgörülü olduğu ve anlaşmazlıkların barışçıl yöntemlerle çözüldüğü bir dünya için hepimizin adım atması gerekiyor. Bu nesil bizden bunu bekliyor. Onları hayal kırıklığına uğratmamalıyız."
Hammarberg konuşmasını şöyle bitirdi: "Aile içinde, okulda, ve toplumda çocukların katılımını sağlamanın yanı sıra, daha büyük anlamda, mesela Avrupa Konseyi'nde de çocukların katılımı sağlanmalı. Çocuklara ve gençlere politika oluşturmakta aktif bir rol üstlenme şansı tanımalıyız. Eğer çocuklar için çalışmak konusunda ciddiysek, onlarla birlikte çalışmalıyız." (KÖ)