DHKP/C’ye finans sağladıkları iddiasıyla, aralarında eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in de bulunduğu 25 kişi “terör örgütünü finanse etmek” suçlamasıyla yargılanmaya başlandı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına saat 11.20’de başlanırken, öğle saatlerinde ara verildi.
İddianamede, Şişli, Ataşehir, Maltepe gibi belediyelerde görev yapmış birçok eski başkan yardımcısı da sanıklar arasında yer alıyor. Savcılık, 8 sanık için 27 yıl 6 aya, 17 sanık için ise 17 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediyor.
Morsünbül: İzinsiz hareket etmem mümkün değil
Tutuklu sanık Melih Morsünbül, savunmasında suçlamaları reddederek, özel kalem müdürü olarak belediye başkanından izinsiz işlem yapamayacağını söyledi.
Morsünbül, “Devlet memuruyum, terör çeteleriyle mücadele ediyorum. Bu milletin bütçesi bana emanet. Beraatımı talep ediyorum” dedi.

Ataşehir, Maltepe, Sarıyer ve Şişli belediyelerine Kazova operasyonu
Ne olmuştu?
Kazova Tekstil üzerinden 2013–2014 yıllarında usulsüz ihaleler yoluyla DHKP/C’ye finans sağlandığı iddiasıyla CHP’li belediyelere yönelik soruşturma başlatılmış, 34 kişiye operasyon düzenlenmişti. Usulsüz ihalelerle elde edilen gelirin örgüte aktarıldığı ileri sürülmüştü. Şükrü Genç dahil 17 kişi tutuklanmış, 17 sanık ise adli kontrolle serbest bırakılmıştı.
Kazova Direnişi
Kazova fabrikası Ocak 2013'te kapandı, 94 işçi tazminatları ve maaşları verilmeden işten çıkarıldı. Patronlar Ümit Somuncu ve Mustafa Umut Somuncu fabrikanın çoğunu bir gecede boşaltarak kayıplara karıştı.
11 işçi önce fabrika önüne çadır açıp direnişe başladı. Sonra işçilerin toplu olarak düzenlediği Cumartesi eylemlerine katıldılar, haklarını alamadan işten atılan diğer işçilerle Taksim'den Galatasaray'a yürüdüler.
1 Mayıs 2013'ten sonra Taksim'de eylem yapmak istediklerinde, polis copu ve biber gazıyla engellendiler. 28 Haziran'da, kendi deyimleriyle "Gezi direnişinden aldıkları güçle" fabrikayı işgal ettiler.
14 Eylül'de fabrikada kalan malzemelerle ilk kez kazak üretmeye başladılar. İlk ürettikleri kazakları, hapisten kendilerine destek mektubu gönderen kadın ve çocuk mahpuslara yolladılar. Kasım 2013'te açtıkları davalardan birini kazanan işçiler, alacaklarına karşılık işgal ettikleri fabrikadaki makinelerin sahibi oldular.
(EMK)


