*Fotoğraf: Twitter
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında gündemin değerlendirildiği Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından konuştu.
Öztrak, Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın 17-25 Aralık sürecine ilişkin açıklamalarına değinip "İstifasını açıklayan bu eski bakan, görevini kötüye kullandığını kabul etti. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kurucularından eski bir milletvekili 'AKP'lilerin yüzde 90'ı yakında itirafçı olacak' dedi. Bu millet, bakan çocuklarının evlerinden çıkan kasaları unutmadı. Sıfırlanmakla bitmeyen avroları, dolarları unutmadı. Ayakkabı kutularında ele geçirilen rüşvet paralarına faiz işletip rüşveti faiziyle iade edenleri de unutmadı" dedi.
Yargıya çağrı
Dönemin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek'in "Bu dosyalar, Yüce Divan'da görüşülmeliydi" dediğini belirten Öztrak, "Tüm bunlar milletin vicdanında hâlâ kanayan bir yaradır. Bu dosyalar, milletin vicdanında kapanmamıştır. Şimdi bu itirafları, ucu nereye giderse gitsin suç duyurusu kabul edip bu bakanı ifadeye çağırabilecek bir Cumhuriyet Savcısı arıyoruz" diye konuştu.
CHP olarak seçimlerden sonra yapacakları ilk işin "Devletin çökertilen adalet direğini yeniden ayağa kaldırmak" olacağını söylen Öztrak, ayrıca siyasi ahlak yasasını çıkaracaklarını belirtti:
İktidarımızda, Kamu İhale Kanunu'nu, rekabet ve şeffaflığı sağlayacak şekilde yeniden düzenleyeceğiz. Sayıştay'ı gerçek işlevine kavuşturacağız. TBMM'de Kesin Hesap Komisyonu kurup başkanlığını muhalefete vereceğiz. Varlık Fonu ve benzeri paralel hazine uygulamalarına son vereceğiz.
Ne olmuştu?
17-25 Aralık 2013 tarihli yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarında adı geçen, dosyası bulunan dört bakandan biri olan Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Diken'den Altan Sancar ile yaptığı söyleşide şu ifadeleri kullanmıştı:
"Biz 17-25 Aralık operasyonu içinde bulunduk, oradaki operasyonda bize de dosya yaptılar, benim dosyam var. Suçlu olanın cezasını çekmesi lazım, ama şu anda geldiğimiz noktada Allah beni kayırdı ve kurtardı. Şu anda çok iyiyim, atmaca gibiyim.
İşin siyaset tarafına beni fazla sokma. Dosyam var, dosyada ne varsa kabul ediyorum, benim suçum. Telefondaki konuşmalar bana aittir, tapeler bana aittir, renkli çekilen kameralar, teknik takiptekilerin hepsi bana aittir.
"Benim çocuklarımdan tutuklanan olmadı. Benim dosyamdan kimse tutuklanmadı. Dosyamda Cemil Çiçek (eski başbakan yardımcısı), yalvardı onlara. Çiçek de beni sevmez, Erdoğan'ın adamı olduğum için. Çiçek, 'Erdoğan dosyasını buna sokmayın, bu ayıptır. Onların dosyası başka, bunun dosyası başka' dedi. Ama beni de o dosyanın içine soktular."
(DŞ)