CHP Parti Meclisi, Meclis'te Atatürk resminin indirildiği iddialarıyla ilgili, Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'yı "partiden kesin ihraç" istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk etti.
CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan Parti Meclisi’nden çıkan karar üzerine yazılı bir açıklama yapıldı. PM’nin açıklamasında, şöyle denildi:
"CHP’li bir milletvekilinin TBMM makam odasının duvarındaki Mustafa Kemal Atatürk resmini indirdiğine ilişkin, asılsız ve gerçeğe aykırı iddialar ortaya atarak, CHP’nin kamuoyunda tartışılmasına neden olan Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Aylin Nazlıaka’nın, parti tüzüğünün 68/A ve F ile 70/A-a-b hükümleri uyarınca tedbirli olarak kesin ihraç istemeyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesine karar verilmiştir."
YDK süreci
Nazlıaka, parti tüzüğü gereği YDK'dan karar çıkana kadar CHP'nin hiçbir toplantısına katılamayacak; hiçbir oy ve imza yetkisine sahip olmayacak. Bu süreçte parti içindeki hiçbir komisyon ya da kurul için seçme ve seçilme hakkı da bulunmuyor. 15 kişilik YDK'de ihraç için salt çoğunluk gerekiyor; yani 8 üye ihraç kararı yönünde oy kullanırsa Nazlıaka partiden ihraç edilecek. YDK'nin süreli uzaklaştırma ya da uyarı cezası verme seçenekleri de bulunuyor.
Aylin Nazlıaka’dan açıklama
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki toplantıya, Nazlıaka da katıldı. YDK'ya gidip gitmeyeceğine ilişkin kapalı oylamanın yapıldığı sırada toplantıdan çıkan Nazlıaka, gazetecilere açıklamada bulundu. Yaklaşık 4 saat süren toplantıda, hemen hemen herkesin söz alarak görüşlerini dile getirdiğini belirten Nazlıaka, şöyle devam etti:
"İsim açıklamam konusunda çok yoğun bir baskı yapıldı. İsim açıklamadığım takdirde, bu konunun inanılırlığı konusunda bir sorgulama yapıldı. Şunu bilmenizi isterim; bu olay, ismimin Aylin Nazlıaka olduğu kadar gerçek. Ancak olayın daha sonrasında basına servis edilişi ve basında işleniş biçimiyle yön değiştirmesi, maalesef algısal boyutuyla, gerçekleştirilen olay arasında fersah fersah fark yaratmıştır. Yani olay olmuştur. Ama bunu yapan arkadaşımız, bir Atatürk düşmanlığı amacıyla bunu gerçekleştirmemiştir. CHP, kurucu iradeye, liderine, bağımsızlığın kurucusu, Cumhuriyet'in mimarı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e bağlıdır. Tüm milletvekillerimiz de bu bağlılığı devam ettirmektedir."
Nazlıaka açıklamasında üyeliği koparılsa bile CHP için çalışmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi.
Necati Yılmaz: "İddialardaki kişi benim"
Nazlıaka'nın PM'yi terketmesinin ardından Ankara Milletvekili Necati Yılmaz ayağa kalkarak odasındaki Atatürk portresi indirildi iddiasına konu olan kişinin kendisi olduğunu söyledi.
Necati Yılmaz, kürsüden o gün kendisini ziyarete gelenlerin isimlerinin polisteki kaydını, o gün odada çekilen fotoğrafları göstererek dakika dakika neler yaşandığını anlattı. Yılmaz'ın Meclis personelinden "Duvara monteli resim üzerinde işlem yapılmamıştır" belgesini de kanıt olarak sundu.
Bu açıklama üzerine bir PM üyesi Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na "Aylin Hanım'ın size verdiği isim Necati Yılmaz mıydı?" diye sordu. Kılıçdaroğlu da "Evet, ancak Aylin Hanım bizim yüzleştirme davetimize icabet etmedi, ortada bir kanıt yok" dedi.
Ne olmuştu?
Turktime’da Talat Atilla, 14 Aralık 2015 tarihinde, "CHP'li Nazlıaka Atatürk’ü sildi" başlıklı bir yazı yazdı. Yazıda Atilla, Nazlıaka’nın 10’a yakın CHP milletvekiline bir CHP milletvekilinin odasında otururken duvardaki Atatürk resmini "Artık yeni şeyler söyleme zamanı" diyerek indirdiğini söylediğini aktardı.
Talat Atilla'nın bu yazısından sonra Nazlıaka, Aydınlık yazarı Sabahattin Önkibar'a konuşarak, resmi indirenin kendisi değil bir başka vekil olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 27 Ocak’ta bazı basın yayın kuruluşlarında partiye mensup bir milletvekilinin Meclis’teki odasında asılı Atatürk fotoğrafını indirdiği iddialarının araştırılması için Bartın Milletvekili Muhammed Rıza Yalçınkaya, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ile Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’dan oluşan muhakkik heyeti görevlendirdi.
Heyet, ilgili vekiller ve Aylin Nazlıaka ile görüştü. Nazlıaka, olayın doğru olduğunu belirtirken, vekilin ismini vermeyeceğini söyledi. (HK)