Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Alpay Antmen, İstanbul'da gözaltına alınan arkadaşının akıbetini sormak için karakola giden Birol Yıldırım'ın polisler tarafından dövüldüğü iddiasını Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) taşıdı.
CHP'li Antmen, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde "Birol Yıldırım'ın 11 polis tarafından dövülerek öldürüldüğü doğru mudur? Doğruysa bu 11 polis görevlerinden alınmış mıdır? Bu polislerin şu anki akıbeti nedir? Konuyla ilgili idari ve hukuki soruşturma ne aşamadadır?" diye sordu.
Ne olmuştu?
İstanbul'da özel bir güvenlik şirketinde amir olarak çalışan 42 yaşındaki Birol Yıldırım'ın, mesai arkadaşı B.U.'nun bir polis memuruyla tartışıp gözaltına alınması üzerine 5 Haziran'da saat 22:30 sıralarında Esenyurt Karakolu'na gittiği ve burada yaşanan tartışma sonrasında 11 polis tarafından dövülerek öldürüldüğü iddia edilmişti.
TIKLAYIN - Dünyada polis şiddeti ve acil çözüm önerileri
TIKLAYIN - Demokrasi için Hukukçular: Cezasızlık, Polis Şiddetini Arttırıyor
TILAYIN - Polis Şiddetinin Peşi Bırakılmamalı
"Ambulans Yıldırım'ı karakoldan almadan ayrıldı" iddiası
Antmen, Birol Yıldırım'ın, arkadaşı için gittiği karakolda bulunan rütbeli bir memurun, "Bu arkadaşı da alın içeri" talimatıyla saat 23:30 sıralarında gözaltına alındığının; yönetmeliğe aykırı olarak doktor kontrolü için hastaneye sevk edilmediğinin iddia edildiğini belirterek, önergesinde tanık anlatımlarına yer verdi:
"Tanık anlatımlarına göre, gece saat 01:00 sıralarında sivil kıyafetli bir kadın, 'Nabzı yok' diye bağırmış; 15 dakika sonra karakola ambulans gelmiştir. Ambulans 45 dakika kadar karakolda kaldığı, bu sırada sağlık görevlilerinden birinin, 'Ex olmuş' (ölmüş) dediği duyulmuştur. Ambulansın, Yıldırım'ı almadan karakoldan ayrıldığı, bir polis memurunun karakoldan dışarı çıkarak, 'Birol Yıldırım'ı tanıyan var mı? Kendisi polise şiddet uyguladı' diye bağırdığı ifade edilmektedir."
Saat 03:00 sıralarında görevli savcının karakola geldiği; kısa bir süre sonra bir polisin karakoldan dışarı çıkarak tanıklara, "Birol Yıldırım vefat etti. Başınız sağ olsun" dediğinin ifade edildiğini söyleyen CHP'li Antmen, "Yıldırım'ın cenazesinin yakınlarına teslim edildiğinde, burnunun darp nedeniyle göçmüş olduğu; burnundan, gözlerinden ve kulaklarından kan geldiği ifade edilmiştir. İstanbul Valiliği ve Emniyet'ten yapılan açıklamada ise Yıldırım'ın 'odada bekletildiği sırada fenalaştığı' belirtilmiştir. Görevli savcının hazırladığı olay yeri keşif ve görgü tutanağına göre, karakoldaki polisler Yıldırım'ın öldüğü bilgisini savcıya gece saat 1:36'da vermiş ancak savcı olay yerine saat 3:00'da gitmiştir" ifadelerini kullandı.
Antmen'in İçişleri Bakanı Soylu'dan yanıtlamasını istediği sorular şöyle:
*Birol Yıldırım'ın 11 polis tarafından dövülerek öldürüldüğü doğru mudur? Doğruysa bu 11 polis görevlerinden alınmış mıdır? Bu polislerin şu anki akıbeti nedir? Konuyla ilgili idari ve hukuki soruşturma ne aşamadadır?
* Birol Yıldırım'ın gözaltına alınma gerekçesi nedir? Gözaltı talimatı kim tarafından verilmiştir? Karakol kayıtlarına göre Yıldırım kaçta fenalaşmış, kaçta ambulans çağırılmış ve kaçta savcıya bildirilmiştir?
* Birol Yıldırım'ın öldüğü gece olan 5 Haziran'da Esenyurt Karakolu'nun iç ve dış kameralarının tamamı çalışır vaziyette midir? Bu görüntüler incelenmiş midir? Karakolun içerisinde mutfak bölümünün kamer kaydı dışında olduğu ve Yıldırım'ın burada dövülerek öldürüldüğü doğru mudur? Karakolun iç kamera kaydında mutfak kısmı görülmekte midir?
*Birol Yıldırım, gözaltına alındığı saat 22.30'dan sonra neden doktor kontrolü için hastaneye sevk edilmemiştir? Konuyla ilgili karakol amir ve polisleri görevlerini neden yerine getirmemiş ve keyfi biçimde Yıldırım'ı nezarete almışlardır?
*Birol Yıldırım'ın adli tıp raporu ne zaman yayınlanacaktır? Yıldırım'ın cenazesi teslim edildiğinde gözlerinden, kulaklarından ve burnundan kan geldiği doğru mudur? Yıldırım elbiseleri incelenmiş midir? Varsa bu bulgular nelerdir? (KÖ)