Chomsky, BBC'den George Arney'nin sorularını yanıtladığı röportajda, nükleer savaş tehdidinin yanı sıra, Irak'ın işgaline de değindi.
"[ABD] silahlı kuvvetlerinin saldırı amaçlı silahlanma kapasitesinde büyük bir artış var. Buna uzayın askerileştirilmesi de dahil" diyen Chomsky, bu dönüşümün, Amerika'nın potansiyel karşıtlarını da saldırı amaçlı silah kapasitelerini güçlendirmeye ittiğini söyledi.
"Ruslar, Bush yönetiminin Washington'da iktidara gelmesinden bu yana, nükleer yeteneğini büyük ölçüde artırdı. Çin de aynı şeyi yapıyor. Ve, bu yeni nükleer silahlar büyük ölçüde otomatik uyarı sistemlerine bağlı. Stratejik analiz yazılarında her an bir kaza olabileceğine işaret ediliyor. ABD'deki sistemlerin sürekli yanlış alarm verdiğini ve bir füzenin otomatik olarak ateşlenme tehlikesinin insan müdahalesiyle önlendiğini biliyoruz. ABD'nin karşıtlarının sistemleri ise daha az güvenli ve bir kaza çıkma olasılığı yüksek. Bütün bunlardan dolayı nükleer savaş tehlikesinin giderek büyüdüğünden bahsetmek hiçbir şekilde felaket tellallığı değil."
"İşgal enerji kaynaklarının kontrolünü ele geçirmek içindi"
Chomsky, ABD ve Britanya'nın Irak'ı işgal etmesinin nedeniniyse, "Bizim komplo teorisi yapmak suçlamasıyla karşılaşmamak için söylemeye çekindiğimiz, fakat beyni normal çalışan herkesin bildiği bir şey" diyerek şöyle açıkladı:
"ABD ve Britanya, Irak'ın büyük enerji kaynaklarının kontrolünü ele geçirmek ve dünyanın en önemli enerji kaynakları bölgesindeki hakimiyetlerini güçlendirmek amacıyla Irak'ı işgal etti."
Chomsky, "Irak işgalinden bazı olumlu sonuçlar çıktığı söylenemez mi? Irak şimdi, Saddam Hüseyin döneminden daha iyi bir yer haline gelmedi mi?" sorusuna da şöyle yanıt verdi:
"Bu konuda makul bir tartışma yapabilmek için, her şeyden önce kendimizi katı Batı doktrininden kurtarmamız gerekir. Irak iki acımasız rejim altında eziliyordu. Bir değil, iki...
"Bunlardan biri, hakkında konuşmamıza izin verilen, Saddam Hüseyin'in diktatörlüğü.
"İkinci acımasız rejim ise, ABD ve Britanya tarafından yıllarca uygulanan yaptırımlar rejimidir. Bu uygulama, yüz binlerce insanın ölümüne, toplumun yıkıma uğramasına, tiranın güçlenmesine ve halkın, yaşayabilmek için Saddam'a bağlı olmak zorunda kalmasına neden olmuştur.
"Eğer yaptırım rejimi olmasaydı, Saddam da büyük bir olasılıkla, ABD ve İngiltere tarafından desteklenen diğer eşit derecedeki cani ve acımasız diktatör gibi devrilip gitmiş olacaktı." (TK)