Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen davanın yedinci celsesinin dördüncü duruşması başladı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 35 sanıklı davanın bugünkü (11 Kasım) duruşmasında tutuklu sanıklardan Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek ve Ogün Samast ile tutuksuz sanıklar Celalettin Cerrah, Sabri Uzun, Ahmet İlhan Güler ve Reşat Altay bulundu.
Duruşmaya, Yasin Hayal, Hamdi Egbatan, Osman Gülbel, Ali Poyraz, Şükrü Yıldız, Mehmet Ali Özkılınç SEGBİS aracılığıyla görüntülü ve sesli olarak katıldı.
7. Celse DuruşmalarıYedinci celsede 7 Kasım Pazartesi günü İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Güler çapraz sorgusu yapılmıştı. TIKLAYIN - GÜLER: DİNK HAKKINDAKİ "KESİN ÖLDÜRÜLECEK" İFADESİ KASITLI DEĞİŞTİRİLDİ 8 Kasım Salı ile 10 Kasım Perşembe günü eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in sorgusu yapıldı. TIKLAYIN – AKYÜREK: CELALETTİN CERRAH, HRANT DİNK'İN ÖLDÜRÜLECEĞİNE DAİR EVRAKI İMHA ETMEMİ İSTEDİ |
Celalettin Cerrah'ın savunması
Davaya cinayet döneminde İstanbul Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah'ın savunmasıyla devam edildi.
“Akyürek cinayetten sonra bile belgeleri gizledi”
* Cinayetin hemen ardından İstanbul'da yaptığımız, dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, TEM Daire Başkanı ve Savcının da bulunduğu toplantıda, İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek ne F4 raporundan [Dink'in öldürüleceğine dair istihbarat raporu] ne de 17 Şubat 2006 tarihli, bu istihbarata ilişkin Trabzon'un İstanbul'a gönderdiği yazıdan bahsetmedi. Cinayetten sonra bile Akyürek belgeleri gizlemeye devam etti.
* Toplantıda Akyürek dahil herkese ellerinde bilgi olup olmadığını sordum, Akyürek omuz silkerek “yok” dedi.
* Ogün Samast'ın ismi belli olduktan sonra Akyürek sessizce dinlemeye devam etti, yargılamada öğrendik ki aslında o sırada Erhan Tuncel'e sordurtuyormuş.
“Zenit'in Tuncel'in sorgusuna girmemesi jandarma bağlantısını örttü”
* Erhan Tuncel'in Yardımcı İstihbarat Elemanı olduğunu sorguda öğrendik. Elemanın güvendiği biri olsun diye Muhittin Zenit'in İstanbul'a getirilmesinde ısrar ettim. Akyürek'e de Emniyet Genel Müdürü'ne de arattım ama gelmedi. Zenit'in İstanbul'a gelmemesi, Tuncel'in sorgusuna katılmaması soruşturmayı sekteye uğratmış, jandarma bağlantılarının ortaya çıkmasını engellemiştir.
“Koruma görevim yok”
* İddianame Dink'in koruma altına alınması gerekirken alınmadığından, 17 Şubat 2006 yazısından sonra gerekli tedbirlerin alınmadığından hareketle beni ihmalle suçluyor. Koruma altına alınmasıyla ilgili yetkim, görevim yok.
* Gerek İstihbarat Daire Başkanlığı, gerekse Trabzon İstihbarat Şube, bu istihbari bilgi hususunda değerlendirme yaparken koruma kararı alınması gerektiğini düşünüp yazışma yapmamışlar.
“İhmal Daire Başkanı, Trabzon İstihbarat ve İstanbul Valisine ait”
* Ortada görevi ihmal varsa bu İstihbarat Daire Başkanı'nın, Trabzon İstihbarat Şube'nin ve İstanbul Valisi'nin ihmalidir.
* Eğer ben suçluysam, Dink için koruma talebinde bulunmayan Dink avukatları da, Samast Agos'u keşfe geldiğinde onu gören Agos çalışanları da görevi ihmalden suçludur, böyle saçmalık olabilir mi.
* Dink'in İstanbul Valiliğinde Vali Yardımcısı ve MİT çalışanları ile görüşmesini bana kimse söylemedi.
* İl Asayiş toplantılarında Hrant Dink'e yönelik tehdit olduğu hiç konuşulmadı. 12 milyon nüfuslu şehiriz, derinlemesine konular konuşulmaz, terör asayiş kapkaç gibi mevzular konuşulur.
“Hakkımda etkin soruşturma yapıldı”
* Ermeni toplumuna tehdit olduğu ve gereğini yapmadığım ithamı yanlış. Basında çıkan haberlerden tabiki haberim var. Tedbir almadığım hususu doğru değil. Her tedbir alındı.
* Hakkımda etkin soruşturma yapıldı. AİHM kararı soruşturma izni yerine geçmeyeceği için dava ön şartı gerçekleşmedi.
Duruşma Cerrah'ın sorgusuyla devam ediyor.
Celalettin Cerrah hakkında
Merkez Valisi.
2003-2009 arası İstanbul İl Emniyet Müdürü olarak çalıştı.
Cinayet öncesinde ve cinayetin tarihi olan 19 Ocak 2007’de İstanbul’da İl Emniyet Müdürü'ydü.
Dink’in öldürüleceğine dair istihbarat raporları İstanbul’a gönderildiğinde Cerrah Emniyet Müdürüydü. Hrant Dink’in hedef haline gelmesine neden olan 301 davası, Şişli Adliyesi yargılamaları, Agos Gazetesi önünde Dink’e yönelik ölüm tehditleri içeren eylemler başladığında, Ermeni toplumunun kurumları ve kiliselerinin korunması için Patrik II. Mesrop Mutafyan Valiliğe dilekçe verdiğinde de görev başındaydı.
Cerrah, cinayetten sonra terfi ederek Osmaniye’ye vali olarak atandı.
Cerrah, 15 Aralık 2014’te savcılığa ifade verdi.
İfadesinde, “Her ay İstanbul’da, Vali’nin başkanlığında, İl Cumhuriyet Başsavcısı, İl Emniyet Müdürü, İl Jandarma Komutanı, Birinci Ordu Temsilcisi, Merkez Komutanı, MİT, Emniyet’ten terör, güvenlik, istihbarat şube müdürleri ve Jandarma’nın aynı ekipleri toplantıya katılır; o ay içerisinde olan olaylar ve olması muhtemel olaylar, masaya yatırılır ve değerlendirilir. Hrant Dink’e yönelik yapılan protestolardan dolayı gündeme gelmiştir. Ayrıca Ermeni toplumuna yönelik tehditlerden dolayı, Mesrop Mutafyan’ın şikâyet dilekçesi de gündeme gelmiştir” dedi.
5 Şubat 2006'da Trabzon'da Rahip Santoro öldürüldüğünde İstanbul Emniyet Müdürü olan Cerrah'a 17 Şubat 20016'da Yasin Hayal'in Dink'e yönelik eylem yapacağı istihbaratını içeren yazı yazılmıştı.
1 Mayıs 2006’da, Dink’in saldırıya uğradığı 301 davasının Yargıtayca onanmasından sonra, 11 Ekim 2006'da, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrop Mutafyan İstanbul Valiliği’ne dilekçe vermiş ve ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından, Ermenilere yönelik olası saldırılara karşı dikkatli olunması gerektiği ifade edilen 12 Ekim 2006 tarihli yazı da yayınlanmıştı.
İddianamede, Cerrah hakkında, "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis isteniyor. (EA/HK)