*Fotoğraf: Ozan Acıdere
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden öğretim görevlisi ve belgesel sinamacı Can Candan, rektör vekili Naci İnci tarafından işten çıkarılmasına karşı dava açtı.
Eğitim Sen'in de davacı olarak müdahil olduğu davada göreve son verme işleminin yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini talep eden Candan, "İnci'nin bana gönderdiği mesnetsiz suçlamalarla dolu yazısını okur okumaz dava açmaya karar vermiştim ve bugün sendikam Eğitim Sen'in de müdahil olmasıyla davayı açtım" dedi.
Candan: Aynı zamanda bir karalama
"Görevden alınmama sebep olarak gösterilen gerekçelerin hiçbiri gerçeği yansıtmıyor, daha önce defalarca söylediğim gibi. Görevimi layığıyla yerine getirmediğimin ispatlanmasını istiyorum, zira bu aynı zamanda bir karalama" diyen Candan, şöyle devam etti:
"İspatlanamaz, çünkü bu yazı yazılmadan bir hafta önce ders verdiğim bölüm ve fakültenin onayıyla derslerim Güz dönemi ders programına eklendi. Bir bölüm ve fakülte 14 yıl boyunca görevini yerine getirmeyene ders verdirtmez herhalde değil mi?
Derslere onayCandan'ın FA498 – Documentary Cinema (Belgesel Sinema) ve FA350 - Project in Film Analysis ( Film Projesi) başlıklı dersleri, Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü ve Fen Edebiyat Fakültesi'nin 9 Temmuz 2021 tarihli onay yazısıyla bölümün 2021 – 2022 Güz dönemi programına eklenmişti. | |
"Boğaziçi Üniversitesi ciddi bir üniversitedir, akademik liyakata önem verir. Akademik yetkinliğin değerlendirmesini de ilgili birim, bölüm ve fakülteler yapar. Bunları sürekli yinelemek gerekiyor ne yazık ki.
Soruşturma tebliğ edildi mi?
"İnci'nin yolladığı yazıda hakkımda bir disiplin soruşturması açıldığı söyleniyor ama halen bana tebliğ edilmiş bir şey yok. Disiplin soruşturmaları gizlilik esasına dayanır, evet ama burada kastedilen gizlilik böyle bir şey değil.
"Bana soruşturma açılmışsa neden halen resmi olarak tebliğ edilmedi, savunmam alınmadı? Soruşturma sonlanmadan ve iddia edildiği gibi bir disiplin suçu işlemişsem bu ispatlanmadan nasıl oluyor da bu soruşturma bahane edilerek ben görevden alınıyorum?
Öğrencilerin eğitim hakkı için
Otuz yıla yakındır akademinin içindeyim; sadece ders vermedim, yöneticilik de yaptım. Böyle bir sürece hiç tanık olmadım.
Devam eden pek çok öğrenci projesi var danışman olduğum ve Güz döneminde derslerimi almak isteyen pek çok öğrenci var. Ben bu davayla öğrencilerimin eğitim hakkını da savunuyorum ve daha fazla mağdur olmamaları için yürütmenin durdurulmasını ve nihayetinde göreve iademi talep ediyorum.
"Farklı üniversitelerde atanmış yönetimlerin mesnetsiz kararları ile görevden alınan pek çok akademisyen oldu yıllar içinde biliyorsunuz. Bu akademisyenlerin çoğu da verdikleri hukuk mücadelesini kazandı. Ben de haklı olduğumu biliyorum ve görevime iade edileceğimden eminim. Üniversitemi, ilkelerini ve herkes için nitelikli eğitim hakkını savunmaya devam edeceğim."
TIKLAYIN - "Gerçeklere filmle tepki veren" bir akademisyen: Can Candan
TIKLAYIN - Can Candan: Mücadeleden vazgeçmemiz mümkün değil
TIKLAYIN - Boğaziçi akademisyenleri: Candan'ın ve Erçin'in yanındayız
"İşten çıkarma hukuka uygun değil"
Avukat Fırat Kuyurtar da "Asılsız gerekçelerin hepsine açtığımız dava dosyasına sunulan dilekçemiz ve ekleriyle detaylı bir şekilde yanıt verdik.Can Candan, rektör vekili Naci İnci tarafından Boğaziçi'nde istenmiyor. Bunun sebebi de açık! Can Candan, hukuka aykırı rektör atama işlemini protesto edip hukukun uygulanmasını ilgili makamlara verdiği dilekçelerle talep eden akademisyenlerden. Aynı zamanda belgesel sinema yönetmeni olduğundan, akademisyenlerin protestolarının yayımlanmasında rol almış, mağdur kişilere destek vermekten geri durmamış vicdanlı biri" dedi.
Kuyurtar, Candan'ın işten çıkarılmasının hukuka uygun olmadığını da belirtip "Bu işlem nedeniyle bölüm ve fakültede plan program sorunu, öğrencilerde mağduriyetler, devam eden akademik çalışmalarda aksamalar oluşacak. İstanbul İdare Mahkemesi'nin bu hukuksuzluklara dur demesini bekliyoruz" diye konuştu.
Eğitim Sen avukatı İlkay Bahçetepe de şu ifadeleri kullandı:
Candan'ın görevine son verilmesi işlemi anayasal ilkelere aykırı, hizmetin gerekleriyle kamu yararını gözetmekten uzak, keyfi bir işlem olduğu gibi idarenin işlem gerekçesi olarak öne sürdüğü sebeplerin hiçbiri işlemi yapmak için hukuka uygun ve yeterli değildir. Açılan iptal davasında Eğitim Sen olarak üyemiz Can Candan'ı temsil ediyoruz. Bu dava da dahil olmak üzere kayyımlık düzeninin tüm hukuka aykırı uygulamalarına karşı bilimsel özgürlük ve demokratik yönetim anlayışının hayata geçmesi için hukuki mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha saygıyla bildiriyoruz."
(DŞ)