Çanakkale Çevre Platformu’ndan Hicri Nalbant 840 megawatt enerji ihtiyacı olan Çanakkale’ye 14 bin megawatt enerji üretecek çok sayıda kömürlü termik santral kurulmak istendiğini, bunun bölgenin doğasının yok olması anlamına geleceğini söyledi.
Çanakkale’de 2000 megawatt’lık kurulu güç bulunduğunu belirten Nalbant planlanan santrallerin bir kısmının seçim öncesi uykuya yattığını, ancak seçimden sonra yapımlarının hızlanacağını vurguladı.
“Özellikle Karabiga’da kurulmak istenen termik santral sayısı çok fazla. Bazılarının yürütmesini durdurduk ama yeni ÇED raporu alıyorlar. Onunla ilgili de dava açıyoruz ama her seferinde yeni ÇED’e göre işlemleri sürdürüyorlar, davalar sürerken santral bitmiş oluyor.”
Bölgenin ihtiyacı yok
Hicri Nalbant bölgeye ihtiyacından çok fazla bu kadar yüksek enerji yatırımı yapılmasını da enerjinin ihraç edilmek istenmesiyle açıkladı.
“Lapseki-Gelibolu arasında boğazın altından enerji hattı geçiriyorlar. Enerji Trakya’ya gidecek ama İstanbul’un, Trakya’nın enerjisi var zaten. Batı ülkelerine temiz enerji satacaklar.
“Çanakkale’de Batı’nın kalorifer kazanı olacak. Hepsi ithal linyitle işleyen termik santraller, sadece biri bu bölgenin kömürünü kullanacak olduğu söyleniyor. Ama o kömürün de kalorisi düşük, kükürdü yüksek...”
“Doğa yok olur”
Yöre halkının tepkisinin giderek arttığını hatırlatan Nalbant’a göre, kurulursa toplam gücü 14 bin megawatt’ı geçecek olan termik santrallerde yılda 40 milyon ton civarında kömür yakılacak, bunun sonucunda yılda 15-20 milyon ton kül birikecek.
“Külleri, tozları, partikülleri, baca gazları, onların oluşturacağı asit yağmurları bu çevreyi bitirir. Tarımı bitirir, hayvancılığı bitirir.
“Kocaeli’nin Dilovası’na benzer burası. Çocuklar astımlı doğar...
“Bu çevrenin yok edilmesi anlamına gelir. Bir tarafta altın tekelleri bir tarafta bu santraller, derken Kaz dağları da yok olur.” (YY)