Fotoğraf: HDP Basın
Diyarbakır Dağkapı Meydanı'nda yapılan oturma eylemine katılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kayyım atamaları ve eş başkanların tutuklanmasına yönelik konuşan Buldan şunları söyledi:
"Amed halkı bir kez daha iradesine sahip çıkacaktır"
"Bugün 3 gündür HDP milletvekilleri, yöneticileri ve halkımızla birlikte, burada, bu sokaklarda, hem kayyım, hem tutuklama, hem tecrit hem de savaş politikalarına karşı parlamentodan çıktık, 3 günlüğüne parlamentoya ara verdik ve Diyarbakır'a geldik. Biz biliyoruz ki yıllardır, yüzyıllardır bu ülkeyi yönetenler sürekli Kürtleri ezdiler, inkar ettiler, yok saydılar ve her türlü baskı ve şiddet politikaları ile ezmeye çalıştılar."
"Bugün 'Kürtlerle düşmanlığımız yok, Kürt halkıyla bir sorunumuz yok' diyenler vicdanlarını biraz sorgulasınlar. Bu kentlerde Kürtlere her türlü zulmü yapacaksınız, Kürtlerin seçilmişlerini cezaevine göndereceksiniz, Kürt halkının elde etmiş olduğu kazanımı gasp etmeye çalışacaksınız ama şunu bilin ki yarın bu meydana bir kez daha sandık kurulsa Amed halkı Diyarbakır halkı, bir kez daha kendi iradesine sahip çıkacaktır."
"Dolmabahçe Mutabakatı'nı tanımış olsaydınız..."
"Suriye topraklarına yapılan müdahalenin, yapılan savaşın yanlış olduğunu, gereksiz olduğunu, orada yaşayan halkların barış içinde kardeşçe yaşadıkları, hiç kimseye zerre kadar zararı olmadığını birçok kez, birçok yerde söyledik. Oraya gitmeyin, müdahale etmeyin dedik. Bu yaptığınız savaş politikası yanlıştır dedik. Halkları, Kürt halkını, Suriye halklarını kendi topraklarından çıkarmayın dedik. 8 yıldır Afrin başta olmak üzere Suriye topraklarında elde edilen bütün kazanımlarına yönelik her türlü müdahaleyi yaptınız. Ama en son geldiğiniz nokta Rusya ile 10 maddelik bir mutabakatı imzalamak oldu. Keşke, başından beri 2015 yılında yapılan Dolmabahçe Mutabakatı'nı tanımış olsaydınız o mutabakatı inkar etmemiş olsaydınız bugün Rusya ile yeni bir mutabakat imzalamak zorunda kalmayacaktınız. Dolmabahçe mutabakatı Türkiye'nin, Suriye'nin demokratikleşmesi Ortadoğu'nun demokratikleşmesi anlamına geliyordu."
"Bu kentin yiğit evlatlarını cezaevine koydunuz"
"Ne olduysa zaten o günden sonra oldu. Bu savaş ısrarı ile çatışma süreçleriyle birlikte güvenlikçi politikaları önünüze koydunuz, demokratikleşmeden, insan haklarından uzaklaştınız ve her türlü zulmü uygulamaya devam ettiniz. Amed halkının seçtiği sevgili Selçuk Mızraklı'yı başta olmak üzere bu kentin yiğit evlatlarını cezaevine koydunuz. Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak hala cezaevinde. Onları cezaevine koydunuz, fakat hemen sonra kurulan sandıklarda sizin kayyımlarınız değil bu halkın iradesi kazandı. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçmenizi, çatışma ve savaşla değil bir kez de Kürtlerle barışmayı, diyalogu ve müzakereyi sizlerden bekliyoruz. Bu ülke hem Kürtlerin hem de Türklerin ülkesi. Suriye Kürt halkının, orada yaşayan halkların ülkesi. Herkesin birbirine saygı ve sevgili ile yaklaşması gereken bir süreçten geçiyoruz. Bu sürecin mutlaka kazananı olacaktır. Bu sürecin kazananı Kürtler olacaktır." (AÖ)