*Fotoğraflar: Özge Elif Kızıl/ Ankara/ AA
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Açlık grevleri, İstanbul seçimleri, Halfeti'deki işkence gibi konulara değinen Buldan şunları söyledi:
"Bugün grup toplantımızı yaşamın kazandığı, geleceğe dair umut ve beklentilerimizin biraz daha arttığı bir ortamda yapıyor olmanın büyük bir sevincini yaşıyoruz.
"Evet, tecride karşı Leyla vekilimizin 8 Kasım'da, cezaevlerindeki binlerce siyasi tutsağın da 27 Kasım'da başlattığı, Hewlêr'den Strazburg'a kadar yayılan açlık grevi ve ölüm orucu Sayın Öcalan'ın çağrısıyla 26 Mayıs itibariyle sona ermiştir.
TIKLAYIN - Öcalan, Açlık Grevlerinin Sonlanması Çağrısı Yaptı
"Yaşamak direnmektir, direnmek yaşamaktır"
"Açlık grevi ve ölüm orucunun daha fazla can kaybı ve kalıcı sağlık sorunu yaşanmadan sona ermiş olması, hepimizi ve tüm demokratik kamuoyunu umutlandıran önemli bir gelişme olmuştur.
"Hukuksuzluğa karşı bedenini açlığa yatıranların vermiş olduğu bu mücadele demokrasiye, barışa ve tüm Türkiye halklarına kazandıracaktır.
"En nihayetinde yaşam kazanmıştır! Artık şunu herkes bilmelidir ki, halkların taleplerine asla karşı durulamaz. Ve halklar da şunu iyi bilmektedir. Direnmek yaşamaktır, yaşamak direnmektir!
"Tecrit ülkeye dört yıl kaybettirdi"
"Çözüm sürecinin sonlandırılıp tecrit politikasının devreye konulmasıyla birlikte ülke darbe ortamından OHAL sürecine, bölgesel savaştan, derin ekonomik ve toplumsal krize varıncaya kadar her alanda kaos ve krizlerle karşı karşıya getirildi.
"Oysa çözüm sürecinde Türkiye çok daha farklı bir noktadaydı. Umutlar ve geleceğe dair güven hem artmıştı hem de devam ediyordu.
"Can kayıpları ve gözyaşları durmuştu. Annelerimiz artık ağlamıyor, gencecik evlatlarımız toprağın altına girmiyordu. Barışa yaklaşılmıştı. Cumhuriyetin demokratikleşmesi süreci hız kazanacaktı.
"Demokratik çoğulcu bir anayasa ile yönetiliyor olacaktık eğer o süreç sekteye uğratılmasaydı. Ancak ne yazık ki sürecin bitirilmesi Türkiye'ye ve topluma tam 4 yıl kaybettirdi.
"Çözüm ve barış olmadan düzlüğe çıkamayız"
"Bir kez daha vurgulamak isterim ki demokratik çözüm ve barış olmadan bu ülkenin düzlüğe çıkamayacağını, tam tersine daha da dibe vuracağını bu dört yıl içinde bir şekilde göstermiştir.
"İmralı tecridinin tümden kaldırılarak, diyalogun biran önce başlatılması; Kürt sorunu, demokrasi sorunu başta olmak üzere gerek içeride kangrenleşen sorunları gerekse Türkiye merkezli bölgesel sorunları demokratik müzakere yoluyla ve barışçıl bir perspektifle çözme imkânını yaratacaktır.
"Gerekçeli karar yazılacak, merak etmeyin"
"Evet herkes YSK'yi bekliyordu, irade gaspını nasıl savunacak diye bir beklenti içerisindeydi. 250 sayfa uydurdular. Çünkü savunamadılar.
"Minareyi çaldılar ama kılıfına uyduramadılar. Her şey ortada. AKP Genel Başkanı ne diyordu? "Organize oy hırsızlığı var" diyordu. YSK kararında tek bir oy hırsızlığından söz edilmiyor.
"Çünkü ortada oy hırsızlığı yok, organize bir şekilde İstanbul halkının iradesinin YSK eliyle gasp edilmesi var. Şunu unutmasınlar: Asıl gerekçeli kararı İstanbul halkı 23 Haziran'da sandıkta yazacak, hiç kimse merak etmesin!
"Gelin farkı 250 bin yapalım"
"Ben İstanbul halkına da buradan bir çağrı yapıyorum: YSK'nin 250 sayfalık hukuksuzluğuna karşı gelin 23 Haziran'da öyle güçlü bir cevap verelim ki aradaki fark tam 250 bin olsun. Bunlar başka türlü anlamayacak çünkü. O farkı 250 bin yapalım ki felekleri şaşsın.
"Haksızlık ve hukuksuzluk sadece İstanbul'da yapılmadı. Bizim belediyelerimize karşı her türlü hukuk dışı yol ve yöntemlere başvuruyorlar.
"Sandıkta kazanamadıklarını gayri meşru yollarla almaya çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğimizi her toplantıda söyledik bugün bir kez daha tekrar ediyoruz.
"7/24 irade nöbeti tutarız"
"Gerekirse halkımızla birlikte belediyelerimizin önünde 7/ 24 saat irade nöbeti tutarız ve o belediyelerimizi yine size teslim etmeyiz. Bu irade hırsızları şunu da bilsin ki çalınan oylarımızın da gasp edilen belediyelerimizin de hesabını 23 Haziran'da sandıkta bir bir soracağız.
"23 Haziran İstanbul seçimleri bizim için aynı zamanda Şırnak seçimidir, Muş seçimidir, Bitlis, Tatvan seçimidir, Bağlar seçimidir! Gasp edilen 6 belediyemizin seçimidir. Hırsızlığa karşı halk iradesinin galip geleceği bir seçim olacaktır 23 Haziran seçimleri."
"Gezi ruhu canlılığını koruyor"
"3 gün sonra 31 Mayıs Gezi Direnişi'nin başladığı tarihtir. Bu vesileyle Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük başta olmak üzere Gezi'de yaşamını yitirenleri saygıyla anıyorum.
"Buradan ayrıca tutuklu bulunan Sevgili Sırrı Süreyya Önder'e de özel selam ve sevgilerimizi yolluyoruz. Evet Gezi direnişi, halklarımızın eşitlik, özgürlük ve adalet talebiydi. Gezi ruhu bugün de aynı canlılığını korumaktadır.
"Bu ruh 7 Haziran'da, 1 Kasım'da, 16 Nisan'da, 24 Haziran'da, 31 Mart'ta halklarımıza ve demokrasiye kazandırdı. 23 Haziran'da da aynı özgürlük ruhuyla halklarımız kazanmaya ve destan yazmaya devam edecektir.
"Grup toplantımızı sonlandırırken, şimdiden hepinizin mübarek Ramazan Bayramı'nı tebrik eder, barışa ve kardeşliğe vesile olmasını dilerim." (PT)