* Fotoğraflar: Canva.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) Akdeniz'in 73 kıkırdaklı balık türünün yuvası olduğu belirterek bu köpekbalığı ve vatoz türlerinin yüzde 58'inin tükenme tehlikesi altında bulunduğunu ve bir bölümünün çok kısa bir süre sonra yok olabileceğini duyurdu.
WWF-Türkiye Deniz ve Yaban Hayatı Müdürü Ayşe Oruç "Denizlerin besin zincirinde ve karbon döngüsünde yeri doldurulamaz rolleri olan köpekbalıkları ve yassı kıkırdaklılar yıllardır aşırı avlanıyor. Oysa bu türleri yaşatmanın sayısız faydası var. Onları sonsuza kadar kaybetmek istemiyorsak şimdi harekete geçmeliyiz. Köpekbalıkları, vatozlar, rinalar, folyalar, kemaneler ve denizkartalları gibi kıkırdaklı balıkları korumak için artık yeni yöntemlerimiz ve araçlarımız var. Bunları etkin şekilde kullanmanın zamanı geldi," dedi.
Yok oluşun önüne geçmek
Köpekbalıklarının ve vatozların devam eden kaybına neden olan yaygın ve aşırı avlanmayı, riskli bir Jenga oyununa benzeten Oruç, dönüşü olmayan bir yıkım ve yok oluşun önüne geçmek için bu "riskli oyundan acilen vazgeçilmesi" gerektiğini söyledi.
WWF-Türkiye, sağlıklı köpekbalığı popülasyonlarının sağlıklı deniz ekosistemleri anlamına geldiğinin altını çizerken köpekbalıklarını kaybetmenin kıyı topluluklarını geçim kaynakları, yiyecek ve turizm fırsatlarından mahrum bıraktığını da vurguladı.
Umut veren gelişmeler
Öte yandan, köpekbalıkları için umut artıran gelişmeler yaşandı.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) Köpekbalığı Uzmanları Grubu, Akdeniz'den Karadeniz'e uzanan geniş bir deniz alanında kıkırdaklı balıklar için önemli bölgeleri belirleme çalışmasını tamamladı.
Türkiye'den de Ege Denizi'nde Edremit Körfezi ile Marmara Denizi'nde kuzey kıta sahanlığı ve Prens Adaları çevresi IUCN'in listesine eklendi. Kısaca ISRA (Important Shark and Ray Areas) olarak adlandırılan bu bölgeler, köpekbalıklarının ve yassı kıkırdaklıların yaşam döngülerinde önemli süreçlerin geçtiği ve bu nedenle korunması gereken bölgeler olarak kabul ediliyor.
Marmara Denizi
WWF-Türkiye Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Hakan Kabasakal konuyla ilgili değerlendirmesinde "Kriterler göz önüne alınarak bakıldığında, büyük beyaz köpekbalığının (Carcharodon carcharias) üreme bölgesinin bulunduğu Edremit Körfezi'nin ISRA ilân edilmesi bizleri şaşırtmadı. Ancak, Marmara Denizi'nde de iki bölgenin –kuzey kıta sahanlığı ve Prens Adaları çevresi– ISRA ilân edilmeleri, kıkırdaklı balıkların nesilleri için taşıdığımız umutları artırıyor," dedi.
ISRA ilânı ülkeye bir yaptırım getirmese de kıkırdaklı balıkları koruma çalışmalarında alansal farkındalık yaratan ve tutarlı sınırlar çizen bir uygulama olarak dikkate alınıyor.
Her üç kıkırdaklı balık türünden biriinin tükenme tehlikesi altında olduğu ve bu gerçeğin önemli nedenlerinden birinin habitat tahribatı ve kaybı olduğu günümüzde ISRA inisiyatifi, yaşam umutlarını artıran ve insanları harekete geçmeye çağıran bir girişim.
(TY)