"Bu yekten kadın düşmanlığı" dedi Fatmagül Berktay Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sözleri için. "Bunu daha incelmiş biçimde ifade etmek mümkün değil."
Milliyet'ten Aslı Aydıntaşbaş yazmıştı Bülent Arınç'ın sözlerini: "BDP'lilerin kadın kotasını arttırmasına neden yok. Onları nasıl kadın sayıyorsunuz? Her biri polis iteliyor, tokat atıyor, her biri otobüs üzerine çıkıp acayip şeyler söylüyor."
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Fatmagül Berktay Arınç'ın söylemini bianet'e değerlendirirken bir anlayışa da dikkat çekti.
"Kafalarında bir kadın fıtratı var. Bu tamamen doğaya dayalı anlayış, ki sadece İslami anlayışta varolan bir şey değildir. Bütün ataerkil zihniyet ve pratiklerde varolan bir anlayış. Kadın doğaya, duygulara aittir ve aynı zamanda en mükemmel biçimde nedeni ve maddeyi temsil eder. "Buna karşılık erkek aklı, zihni, kültürü, uygarlığı temsil eder.
"Binlerce yıldır varolan bu ayırım kadınları tümüyle kamusal alandan dışlamak, yönetim ve yurttaşlıktan dışlamak için kullanılan bir ayırım."
Tehlikeli tutum
Kadınlar incedir, duyguludur, çiçektir içerikli söylemin kadını yüceltir gibi göründüğünü ama aslında bir iktidarı beslediğini vurgulayan Berktay, din tarihçisi Eliade'nin sözünü hatırlattı: Kutsallaşma ya da yüceltme olan her yerde tahakküm gizlidir.
Fatmagül Berktay'a göre Arınç'ın BDP'li kadınlar için söylediği sözler kadın düşmanlığıyla birlikte ırkçılık söylemine de giriyor.
Bu söylemi siyaset kültürü açısından yorumlamasını istediğimiz Berktay, son zamanlarda iktidarın söylemini kibir ve büyüklenme üzerinden değerlendirdiğini söyledi.
"Ben ne yapsam mübahtır, her şeyi söyleyebilirim, her şeyi yapabilirim tutumunu yansıtıyor. Bu herhangi bir siyasal iktidar için en tehlikeli olan şey. Ama tabii bütün toplumu da tehlikeye atıyor. Böyle bir tavır hiçbir siyasi iktidara iyi bir sonuç getirmedi, diye düşünüyorum." (YY)