Basın meslek örgütleri, 212 sayısı Basın İş Kanunu'nun kabul edilmesinin yıl dönümü olan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle açıklama yaptı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) açıklamalarında ortak fikir "gazetecilik mesleğinin koşullarının her geçen gün zorlaşması, hapis gazetecilerin salıverilmesi ve Terörle Mücadele yasası başta olmak üzere hukuki düzenlemelerin bir an yapılması" yönünde oldu.
TGC: Mesleğin sürdürülebilirliği zorlaştı
TGC "Gazetecilerin çalışma koşullarının yanı sıra, ifade özgürlüğü düzeyinin de her yıl biraz daha geriye gittiğini" ifade etti.
Gazetecilerin çalışma koşullarının giderek zorlaştığını belirten TGC'nin açıklaması şöyle:
"Bilimsel olmayan gerekçelerle yıpranma payının da kaldırılmış olması gazetecilik mesleğinin sürdürebilirliğini daha da zorlaştırmıştır."
"Gazetecilik faaliyetlerinin özellikle Terörle Mücadele Yasası'nın son dönemdeki yorumlarla 'Terör Suçu' kapsamında değerlendirilmesi, demokratik ülkelerde benzerine rastlanmayan bir durumunda yaşanmasına yol açmıştır."
"İfade özgürlüğü konusundaki eksiklikler giderilmezken, Türkiye'nin hapisteki gazeteci sayısı yönünden dünyada ilk sırayı alması da bu yılki anmanın en üzücü yanını oluşturmaktadır."
Uzun tutukluluk sürelerinin cezaya dönüştüğünü belirten TGC, eksikliklerin giderilmesi için TBMM'yi göreve çağırdı.
ÇGD: AKP iktidarı sansür dönemidir
ÇGD ise yaptığı açıklamada "Bu koşullarda kutlayacak günümüz yok" dedi.
AKP iktidarınının 10 yıllık dönemini gazeteci ve yazarlar için sansürlü bir dönemin adı olduğunu belirten ÇGD şunları ifade etti:
"Olağanüstü hal ve darbe dönemlerinde yürürlüğe konulan Terörle Mücadele Yasası ülkemizde hala yürürlüktedir. Bu yasa nedeniyle en sıradan eleştiri, yorum ve haberler bile bu yasa nedeniyle gazetecilerin, yazarların tutuklanmasına, ağır cezalar almalarına neden olmaktadır.
"Darbe dönemlerinin "Özel Yetkili" mahkemeleri, bugün de ismi değiştirilerek yaşatılmaya devam etmektedir. Türkiye'de ne yazık ki, Başbakan gazetecileri bir savcı gibi açıktan suçlamakta, işten atılmaları için talimatlar verebilmektedir."
"Ülkemizde medya kurumlarının ezici çoğunluğu artık iktidarın denetimine sokulmuştur. Ülkemizde hala kitaplar ve gazetelerin dergilerin yayını yasaklanmaktadır."
"İktidarın yanında olmayı, özgür gazeteciliğe tercih eden gazetecilere de bir mesajımız var. Sizleri de, haksızlığa uğrayan, mesleklerinden ve ailelerinden uzaklaştırılan cezaevlerindeki arkadaşlarımıza; işten atılan, güvencesiz çalıştırılan meslektaşlarımıza sahip çıkmaya, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmaya çağırıyoruz."
"Ülke, fikir özgürlüğünün, emeğin ve gerçek demokrasinin büyük baskılar altında kaldığı günlerden geçiyor. ÇGD'nin bu koşullarda kutlayacak günü yoktur; mücadele azmi ve çağrısı vardır."
Sertel: Gazeteciler en sancılı dönemi yaşıyor
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel de yaptığı basın açıklamasında gazetecilerin en ağır, en sancılı dönemlerden birini yaşadığını ifade etti. Gazetecilerin ekonomik ve editöryel bağımsızlıklarını yitirdiklerini söyleyen Sertel hapis gazeteciler, sendikasızlık ve yıpranma hakkının geri çekilmesi konularına değindi.
"Özetlediğimiz bu sorunlar buzdağının yalnızca görünen kısmıdır. Gazeteciler bugün mutsuzdur. Kamuoyunun doğru bilgilenmesi adına neredeyse günün 24 saati görev yapan meslektaşlarımız, özlük haklarından ve özgürlüklerinden ödün vererek çalışmak zorunda bırakılmışlardır."
Sertel de TBMM'yi gazetecilerin "özlük ve özgürlük" hakları için göreve çağırdı.
PMD: Haberleşme özgürlüğüne tehdit sürüyor
Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD), de basın açıklamasında, haberleşme özgürlüğüne yönelik tehditlerin sürdüğünü belirterek şunları söyledi:
"Baskılar arttıkça bazı meslektaşlarımız zarar görüyor, bazıları işini kaybediyor, kalemler yazamaz hale getiriliyor. Sansür ve oto sansür tehlikesi kaygı verici sinyaller veriyor. Bazı yasalar 2013 Türkiye'sinde halen ifade ve basın özgürlüğünü kısıtlayabiliyor. Çok sayıda gazeteci ve medya kuruluşu hakkında hapis veya para cezası talebiyle açılan davalar ve soruşturma sayıları her geçen gün artıyor"
PMD, açıklamasında, "gazetecilerin olmadığı, özgürce çalıştırılmadığı, yasaklanıp, sansürlendiği toplumlarda, demokrasiden söz edilemez. Gazetecilerin susturulduğu toplumlarda sokaktaki insan "kör, sağır ve dilsiz" demektir" dedi.
GÖP: Silivri'de panel
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) da 10 Ocak sebebiyle Silivri'deki çadırlarda "Çalışan Gazetecilerin Sorunları ve İfade Özgürlüğü" konulu bir panel düzenleyecek. Panelde, Türkiye'de ifade özgürlüğü alanında yaşanan sorunlar ve gazetecilerin çalışma koşullarındaki gerileme ile çözüm önerileri ele alınacak. Katılımcılar, panel sonrasında, Ergenekon davasında tutuklu ve tutuksuz olarak yargılanan gazetecilerin yarınki duruşmasını da izleyecek. (EA)