Evrim Kepenek’in editörlüğündeki biamag’da Bayram günü dedik, her telden çaldık. Sinemadan, kitaplara, fotoğrafların anlatım gücünden belgesellere bu hafta okuyacaklarınız şöyle…
Elbette, adaletli, huzurlu bayramlarınız olsun, dostlukla, kardeşçe, barışla, özgürlükle...
Aygün Atilla, Japonya’da yaşadığı dönemden tanık olduğu yemek kültürünü anlatıyor, kültürlerarası geçişlere kapı aralıyor.
Berna Güler, yazısında “Türkiye’de iktidarın görsel içeriklere yönelik baskısı, imajların toplumsal hafızayı ve politik algıyı dönüştürme gücünden duyulan korkuyla ilgili” diyor.
Nilgün Karataş, Richard Powers’ın Pulitzer ödüllü romanı “Her Şeyin Hikâyesi” isimli kitabını anlatıyor: Romanı bir çevrecilik propagandası gibi okumak yanlış, en azından eksik olur.
Figen Ünlü, “Evrenin bir tasarımcısı var mı?” diye düşündürüyor.
Lara Hancı Handzha’nın gündeminde hava kirliliği var: Türkiye'nin büyük şehirleri de hava kirliliği ile boğuşuyor. İstanbul’da 2022 yılında ortalama PM10 değeri 38,41 μg/m3 olarak ölçüldü.
Hacer Dönümcü Esenli, okumaya sevdalı arkadaşlarının hikayesine odaklanıyor: Bilinsin istedim
Murat Türker, “Toprak ve Kanatlar” filmini gündeme taşıyor.
Metin V.Bayrak, özgürlük ve müzik ilişkisi üzerinden insanı anlatıyor.
Murat Çınar, ETA örgütünün silahsızlanma ve fesih sürecinde merkezi bir rol üstlenmiş olan José Antonio Urrutikoetxea Bengoetxea ile söyleşi. Ercan Jan Aktaş biamag için çevirdi.
Kavel Alpslan, Murat Çınar’ın söyleşisine Barış Tuğrul’un yanıtları ile ek yapıyor:Silahların bırakılması elbette çok önemli, çok olumlu bir gelişme, ama bu olumlu adım kalemin ele alınmasıyla tamamlanmadığı sürece Kürt meselesinin çözümü çok zor görünmekte”
Seyid Fırat, cezaevlerine dikkat çekti, “gençleri serbest bırakın”
Sabahattin Çelik, bireye odaklanıyor toplumu anlatıyor.
Şeyhmus Diken, “sahiden bayram mı?” diye soruyor.
Mustafa Yıldız, İzmir’deki son belediye grevine odaklanıyor.
(EMK)

