Kaynak ve fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Toplantısı"nda konuştu.
Bozdağ, "Cezaları, tedbirleri artırdık ama olaylar devam ediyor. Sayı azalsa da bir cinayet bir cinayettir, bir şiddet bir şiddettir" dedi.
TIKLAYIN - Türkiye İstanbul Sözleşmesi'nden çekildi
TIKLAYIN - Faillere mesaj veriliyor: Cezalandırılmayacaksınız
ATO Congresium'da düzenlenen Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Toplantısı'na İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da katıldı.
Aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede, uzun yıllardır hükümetlerin, devlet kurumlarının büyük gayretle çalıştıklarını belirten Bozdağ özetle şunları söyledi:
"Bu iş ancak seferberlikle çözülecek"
"İyi hal indirimi, kravattan, elbiseden, bıyıktan, saçtan, sakaldan değil, suçun failinin gerçek pişmanlığı üzerinden uygulanan bir ceza indirim nedenidir. Eğer yasa gerektiriyorsa yasayı değiştirerek, eğitim gerekiyorsa eğitim yaparak bu konunun önüne geçme konusunda kararlıyım."
"Ceza boyutunun caydırıcılığı yanında, önleyici hukuk sistemini daha güçlü şekilde kurmak, bu suçların işlenmesini önleme konusunda daha büyük çabayı, mekanizmaları birlikte hayata geçirmek zorundayız. Bu iş ancak seferberlikle çözülecek bir iştir. Medyanın, üniversitelerin, kurumların, anaların, babaların, kadınların, erkeklerin, topyekun 84 milyonun seferberliğine ihtiyaç vardır. Cezaları, tedbirleri artırdık ama olaylar devam ediyor. Sayı azalsa da bir cinayet bir cinayettir, bir şiddet bir şiddettir. Hepsi de büyük bir felaket ve insanlık suçudur."
Bozdağ, AKP iktidarları döneminde, bu alandaki zihniyeti dönüştürme konusunda ciddi adımlar attıklarını ifade etti.
Sosyal medya baskısı
Adalet Bakanı Bozdağ, "Sosyal medyanın, kamuoyunun, gazetenin baskısıyla karar alan bir içişleri veya yargı bize zarar verir. Doğru kararı medya, sosyal medya, kamuoyu ayaklanmadan vereceğiz. Onlar bize 'sağ olsunlar' diye teşekkür edecekler. Kamuoyu baskısı ile karar alan, uygulayan değil, doğru olduğu için karar alan ve onu dosdoğru uygulayan hem emniyet hem yargı mensupları olarak biz bu meseleye vaziyet edelim. O zaman milletin, kalben, vicdanen tatmin olmasının önünü açacağız" dedi.
(AÖ)