BM İnsan Hakları ve Terörle Mücadele Özel Raportörü ve uluslararası hukuk profesörü Ben Saul, Tahir Elçi cinayeti davasında yargılanan üç polis memurunun beraat ettirilmesini eleştirdi.
Saul, X hesabından yaptığı açıklamada, haziran ayındaki kararın kendisini “rahatsız ettiğini” belirtti.
Gönderisinde BM raportörleri tarafından 2021 yılında yayınlanan bir raporu da paylaşan Saul, “BM uzmanları, Türkiye'nin olayı düzgün bir şekilde soruşturmadığı konusundaki endişelerini dile getirdiler.” diye yazdı.
I am disturbed that no-one has been held accountable for killing senior Turkish human rights lawyer Tahir Elçi, after three police were acquitted by a Diyarbakır court in June. UN experts expressed concern about Turkey's failure to properly investigatehttps://t.co/yDdjeVj9qU pic.twitter.com/tpF10o07JB
— Prof Ben Saul - UN SR Human Rights & Counterterror (@profbensaul) September 6, 2024
Ne olmuştu?
Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin 2015 yılında bir basın açıklaması sırasında vurularak öldürülmesine ilişkin davada, ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan yargılanan üç polis memurunu beraat ettirmişti.
Mahkeme, temmuzda açıkladığı gerekçeli kararda sanık polisler F. T., M. S. ve S. T.’nin cezalandırılması için “yeterli delil olmadığını” belirtmişti.
27 sayfalık kararda, sanık polislerin “görevleri kapsamında silah kullandıkları, örgüt üyelerinin kaçış güzergahına, Tahir Elçi'nin bulunduğu yöne doğru ateş ettikleri ama başka bir şahsa zarar vermeyecekleri inanç ve düşüncesiyle hareket ettikleri” ifadelerine yer verildi.
“Tahir Elçi'nin ölümüne sebebiyet veren atışın kimin silahından atıldığının tespit edilemediği” ifade edilen gerekçeli kararda, “Sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak kanaat elde edilemediğinden sanıkların beraatlerine karar verilmiştir” denildi.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren ise mahkeme kararını eleştirerek Elçi’nin ölümünden sorumlu olan polis memurunun tespit edilmesinin mümkün olduğunu savunmuştu.
Eren, bianet’e yaptığı açıklamada mahkemenin gerekçeli kararını “cezasızlığın gerekçesi” olarak tanımlamış ve şunları söylemişti: “Oysa biz tüm yargılama boyunca Tahir Elçi’nin kim/kimler tarafından ne şekilde vurulmuş olabileceğini hangi delillerle ispatlanabileceğini ifade ettik.”
“Deliller konusunda yeterli araştırma ve incelemenin yapılmasıyla cinayetin ortaya çıkarılabileceğini söyledik. Ancak mahkeme bizim ileri sürdüğümüz deliller konusunda araştırma yapmamayı tercih etti, yapmadığı gibi dosyayı failsiz bırakma çabasına girdi.” (VK)