Sadece çaylar geliyor soğuğa karşı, bir de bayramdan kalma şekerler; çünkü anneler de grevde.
Cezaevlerindeki açlık grevlerinde 49. gün.
Anneler Okmeydanı'ndaki çadırda, sayıları 700'ü bulan çocuklarına destek için üç günlük grevde.
Üzerlerinde "Yaşam hakkı kutsaldır" ve "An Azadi" (Özgürlük) yazan beyaz önlükler, başlarında beyaz başörtüleri ve kırmızı bandanalar. .
Namaz kılıp tespih çeken bir yanda, geceden kalan battaniyelere sarılan öte yanda; çünkü mevsim kışa döndü.
İşte o ördek
Feride Akdoğan'ın bir kızı dağda, bir kızı cezaevinde açlık grevinde.
Kızı Şehnaz, son görüşmelerinde yakın bir zamanda açlık grevine gireceğini söylemiş ve annesinden destek istemiş.
"Ne diyecektim ki, mecbur, destek olacağım tabii" diyor anne Akdoğan.
İlk iş bayramda kızının kaldığı Bakırköy Cezaevi önüne gitmiş. Bayramda paylarına gaz yemek düşmüş. Bana tam bunları anlatırken dışarıda yürüyüş yapmak isteyen BDP'li grubu polis gazla dağıttı. Gaz kokusu eşliğinde hiçbir şey olmamış gibi devam ettik.
"Orada taşları, silahları yoktur, bir canları var. Kızım hep bana dedemler, babamlar zamanında bir şeyler yapsaydı; biz şimdi özgür olurduk der."
Bir yıldır cezaevindeki kızı için "Neyle suçlanıyor" diye sorunca, anca sonunda anlayabildiğim bir ördeği anlatmaya başladı.
"En küçük çocuğum altı yaşında. Şehnaz arkadaşından bir ördek getirmiş, balkonda leğene su koyduk. Bizim küçüğü oynatacağız ama boşuna; bizimki korktu ördekten, hiç oynamadı. Şehnaz aradı arkadaşını 'gel al ördeği valla dokuz kat indiremem' dedi. İşte o ördek iddianamede 'şifre' diye geçmiş."
Sekiz yıldır dağdaki kızından hiç haber alamamış ama açlık grevindeki kızının sesi olmak için her sorana sakin sakin anlatıyor talepleri.
Grevdekilerin anadil talebi için kısa konuşuyor: "Anadil, Allah vermiştir."
"Öcalan peygamber değildir ama..."
Ayşe Sarıhan, 50 yaşında, beş çocuğu var.
Bir oğlu 18'inde dağa çıktı, 18'ini cezaevinde dolduran kızı Evin ise açlık grevinde.
Kızı Evin doğduğu gibi koruculuğu kabul etmedikleri için Batman'dan İstanbul'a gelmişler.
Anne Sarıhan, bir yıldır KCK'den cezaevinde olan kızının greviyle ilgili "700 çocuğum grevde, tek kızım değil" diyor.
"Dağdaki terörist, Kürt vatadanşım ise kardeşimdir" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyor Sarıhan.
"Senin terörist dediğin benim oğlumdur, kardeşimdir, ailemdir. Şimdi dağda olmayan ben senin kardeşin mi oluyorum?"
Grevdekilerin ilk talebi PKK lideri Abdullah Öcalan'ın muhatap alınması ile ilgili yapılan eleştirilere de Sarıhan'ın bir yanıtı var.
Salavat getirerek konuşuyor, "Peygamber gibi görüyormuşuz Öcalan'ı. Peygamber değildir ama onun sayesinde biz bugünlere gelebildik. Sokakta Kürtçe konuşmaya başlayabildiysem onun sayesindedir. Öcalan muhatap alınsın, yol göstersin ki barış gelsin, cenazeler gelmesin."
"Bir candır kalmış, gündüz de karanlıktır" diyor anne Sarıhan, "Başkaları bizim yaşadıklarımızı görmesin; herkes gibi yaşasınlar diye bu mücadele."
Bir daha bana bakıp "Türkçem çok iyi değil, doğru anladın mı? Asla kan istemiyoruz" diyor üstüne basa basa.
Çadırdan çıktığımda yürüyüş yapmasına izin verilmeyen kitle gazla dağıtılmış; ara sokaklarda çatışmalar devam ediyordu. Ben ayrıldıktan sadece yarım saat sonra annelerin olduğu çadıra da gaz atılıp çadır dağıtılmış. Beyaz tülbentleriyle gazla mücadele eden anneler yeni baştan kurmuşlar çadırı. (NV)