Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, "Afet Yasası" olarak bilinen "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasa Tasarısı"nın meclisten geçmesinin ardından kentsel dönüşüme hız vereceklerini söyledi.
Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, Bayraktar'ın "Türkiye'de 20 milyon yapı var. Bunlardan riskli olan 7 milyonunu yıkacağız" sözleriyle ilgili olarak, söz konusu kanunun yapıları değil, alanları riskli kabul ettiğini ve alan riski üstünden devletin tüm yapılara müdahale şansı doğduğunu söyledi.
"Binalar güçlendirilebilir"
Kahraman, Türkiye'de kaçak yapılaşmış ve mühendislik hizmeti almamış çok sayıda yapı olduğunu ve bunlardan bazılarının ciddi şekilde risk arz ettiğini belirtti.
"Ancak bu durum hepsi için geçerli değil. Afet Yasası'nın yapılış tarzına baktığımızda, kanunda yapılar değil, alanlar riskli kabul ediliyor. Bu alan riski üstünden de tüm yapılara müdahale etme şansları doğuyor."
"Burada esas olan, bu yapıların mühendislik anlamında tespitlerinin yapılıp, daha sonra yapıların güçlendirilebilecek olanlarının elden geçirilmesi, elden geçemeyecek kadar kötü durumda olanların yıkılması."
"Ancak kanunla tüm yapıların yıkılıp yeniden yapılması ön görülüyor. Aynı zamanda planlama çalışması olmadan, kentsel yapıya bütüncül olarak bakılmadan tekil ve mikro bölgelemelerle bu projelerin yapılacağını görüyoruz."
"Amaç inşaat sektörünü harekete geçirmek"
Kahraman, sağlam binaların nasıl tespit edileceğinin, nasıl korunacaklarının kanunda belirlenmediğini söylüyor. Riskli alan tanımlaması içinde kalan bölgede kalan tüm binalara müdahale yolunun açıldığını belirten Kahraman, bu uygulamanın inşaat sektörünü hareketlendirmek amacıyla yapılacağı görüşünde.
"Bu kanun inşaat sektörünü harekete geçirmek üzere kurgulanmış bir kanun gibi duruyor. Bir yandan yapıları yıkacaklar, diğer yandan yapılan inşaatları sahiplerine tekrar satacaklar."
Vatandaş yargıya gidebilir ama yürütme durdurulamaz
CNNTürk'ün haberine göre, Erdoğan Bayraktar, dün akşam Hürriyet gazetesinin Emlak eki tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasa Tasarısı" hakkında şunları söyledi:
* Ülke genelinde 20 milyon konut var. Bunların 5 milyonu 1999 depreminden sonra yapıldı ve depreme karşı iyi durumda. Ancak geriye kalan 15 milyon konutun, 7 milyonu gerçekten riskli durumda.
* Mülkiyet anayasal bir haktır. Fakat geldiğimiz nokta itibariyle beklemeye tahammülümüz yok. Şimdi mecliste görüşülen yasanın vitrinine can güvenliğini koyduk."
* Kanunla biz ortamı, iklimi hazırlayacağız. Yaptırım gücü daha fazla olsun diye valileri işin önüne koyuyoruz. Diğer taraftan devlet kanadıyla TOKİ eliyle yürütmeye çalışacağız.
* Vatandaşların idari yargıya gitme hakkı var. Ancak yürütmeyi durdurma verilmemesi noktasında yasanın çıkmasını talep ettik.
* 40 yıl önce Japonya'da insanlar depremde ölüyordu. Şimdi deprem olduğunda çocuklar dalga geçiyor. Biz Japonya'nın 40 yıl önceki durumundayız. (EKN)