Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Akademi'nin yeni bilgi notu "Siyaseti Suçlulaştırmak: Örgütlenme Özgürlüğüne Yönelik İhlaller" yayımlandı. Demokratik yurttaşlık alanının daraltılması konulu araştırma kapsamında hazırlanan bilgi notu, 2015-2019 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde örgütlenme özgürlüğü ihlallerini inceliyor.
TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin hazırladığı günlük insan hakları raporları taranmasıyla hazırlanan bilgi notuna göre, beş yıllık süre zarfında örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiği toplam 5.498 olay saptandı.
İhlale en fazla maruz kalan parti HDP ve DBP
Beş yıllık süreçte örgütlenme özgürlüğüne yönelik ihlaller kapsamında öne çıkanlar şöyle:
- Vakıf, sendika, federasyon ve konfederasyon gibi 1788 örgüt KHK’lar ve mahkeme kararları ile kalıcı olarak kapatıldı. Bu kapatma işlemlerinden sadece 19’u mahkeme kararına dayanırken, kalan 1769 kapatma işlemi OHAL KHK’leri aracılığıyla uygulandı. Bu kapsamda 1614 dernek, 132 vakıf, 23 konfederasyon ve 19 sendika kapatıldı.
- 127 belediye başkanı görevden alındı ve yerlerine kayyım atandı. 11 milletvekilinin vekilliği düşürüldü. 120 belediye başkanı ve 17 milletvekili tutuklandı.
- Sivil ve siyasi örgütlerin bürolarına ve bu örgütlerin üye ve yöneticilerinin evlerine yönelik 1954 polis operasyonu gerçekleştirildi.
- 495 etkinlik yasaklar, polis müdahaleleri ve diğer yollarla engellendi.
- 522 hak ihlali ise, sivil ve siyasi örgütlerin etkinliklerine ve bu etkinlikleri gerçekleştiren kişilere yönelik soruşturmalar, tutuklamalar ve ceza davaları şeklinde gerçekleşti.
- Bu dönemde örgütlenme özgürlüğüne yönelik ihlaller sonucunda, 15 bin 70 kişi gözaltına alındı, 2 bin 709 kişi tutuklandı. 551 kişiye toplam 32 bin 523 ay hapis cezası verildi.
- Örgütlenme çalışmalarına yönelik sivil kişi ve gruplar tarafından gerçekleştirilen şiddet saldırılarının sayısı ise 428 oldu.
- Sözkonusu dönemde meydana gelen 164 olayda toplam 617 kişi yaralandı. Bu kişilerin 351’i kolluk güçlerinin fiziksel şiddet kullanımı sonucunda, 255’i sivil grupların şiddet saldırıları sonucunda, 11’i ise kendisini “polis” veya “devlet görevlisi” olarak tanıtan kişilerce kaçırılıp zorla alıkondukları süre boyunca maruz kaldıkları işkence ve kötü muamele sonucunda yaralandı.
Bilgi notuna göre, örgütlenme özgürlüğü ihlallerine en fazla maruz kalan parti ise HDP ve DBP oldu.
"Yurttaşlık alanını daraltmanın bir yolu"
Bilgi notunda, şu ifadelere yer verildi:
"Örgütlenme özgürlüğünün etkin biçimde korunması demokrasiyi yaygınlaştırmanın ve derinleştirmenin asli yollarından biri olduğu gibi, bu özgürlüğün keyfi biçimlerde kısıtlanması, yoğun ve sistematik olarak ihlal edilmesi de demokratik yurttaşlık alanını daraltmanın ve demokrasiyi tedricen ortadan kaldırmanın yollarından biri. Nitekim özellikle 2015’ten itibaren Türkiye’nin siyasal rejiminde yaşanan otoriter dönüşüm, diğer hak ve özgürlüklerin yanı sıra kendisini aynı zamanda örgütlenme özgürlüğüne yönelik ihlallerde de gösteriyor."
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
(SO)