Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan beş akademisyen Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşmalarına çıktı.
İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Prof. Dr. Ayşe Huri Özdoğan, Prof. Dr. Nuray Mert ve Galatasaray Üniversitesi’nden Araştırma Görevlisi Zeynep Savaşçın duruşma salonunda hazır bulundu. İstanbul Üniversitesi'nden Araştırma Görevlisi Sami Cankat Tanrıverdi raporlu olduğu gerekçesiyle duruşmaya katılamadı.
Duruşmalarda akademisyeler savunma için ek süre talep etti. Avukatların derhal beraat ve birleştirme talepleri reddedildi. 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dört akademisyenin yargılandığı dava dosyasındaki iddianame, duruşma tutanakları ve Adalet Bakanlığı ile yapılan yazışmaların istenmesine karar verildi.
Şebnem Korur Fincancı ve Ayşe Huri Özdoğan'ın duruşmaları 4 Ekim'e; Nuray Mert, Sami Cankat Tanrıverdi ve Zeynep Savaşçın’ın duruşmaları 9 Ekim'e ertelendi.
İmzacı akademisyenlere yönelik davalar 5 Aralık 2017'de başladı. 6 Mart itibariyle 141 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi.
Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Mahkeme heyeti şu isimlerden oluştu: Mahkeme Başkanı: Erdoğan Şimşek; Üyeler: Kadir Alpar, Serkan Baş; Savcı: Can Tümer Keriş.
1. duruşma
Korur Fincancı: Suçlama haksız fiil niteliğinde
İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı duruşma salonunda hazır bulundu. Derhal beraatini talep eden Korur Fincancı, "Böyle bir suçlamanın hem şahsıma hem de bu alanda emek veren insanlara haksız fiil olarak değerlendiriyorum" dedi.
Ayrıntılı savunmasını sunmak için ek süre talep etti. Avukat Meriç Eyüboğlu söz alarak derhal beraat, akademisyen yargılamalarının birleştirilmesi ve 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) dört akademisyenin yargılandığı dava ile birleştirme taleplerinde bulundu:
"Suçlamaya konu edilen tek delil 11 Ocak 2016 tarihli metindir. Metinde suçtan söz etmek mümkün değildir. Yargıtay'a göre suç unsuru oluşması için şiddete doğrudan çağrı gerekmektedir. Ancak metinden sonra ne kimse sokağa çıkmış ne de şiddet ve nefret uyandıran bir durum ortaya gelmiştir.
"Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) emsal kararlarında çokça geçtiği gibi siyasiler eleştirilebilir. Bu eleştiri normal şahıslara göre daha ağır olabilir. Çünkü siyasilerin daha hoşgörülü olduğu kararlarda ifade edilmiştir. Burada en genel ifade özgürlüğü kullanılmıştır."
13. ACM'deki dosya Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle haklarında TMK 7/2'den açılan davada, savcının talebi üzerine Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinden yargılama yapılması için Adalet Bakanlığı'na yargılama izni için başvuruldu. Henüz yanıt gelmedi. Dört akademisyenin yargılaması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de devam ediyor. TCK 301 Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. |
Duruşma 4 Ekim'de devam edecek
Savcı "hukuki fayda bulumadığı gerekçesiyle birleştirme ve suçun yargılama gerektirdiği gerekçesiyle derhal beraat talebinin reddini" talep etti.
Mahkeme, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müzakkere yazılarak dava dosyasındaki iddianame, duruşma tutanakları, Adalet Bakanlığı ile yapılan yazışmaların istenmesine karar verdi. Derhal beraat ve yargılamaların birleştirilmesi talepleri reddedildi.
Bir sonraki duruşma 4 Ekim saat 11.00'de.görülecek.
2. duruşma
İstanbul Üniversitesi'nden emekli Prof. Dr. Ayşe Huri Özdoğan uruşma salonunda hazır bulundu. Özdoğan, suçlamaları kabul etmediğini söyledi ve savunma için ek süre talebinde bulundu.
Avukat Meriç Eyüboğlu önceki duruşmada sunduğu derhal beraat ve birleştirme taleplerini yineledi.
Mahkeme aynı gerekçeler ve kararla bir sonraki duruşmanın 4 Ekim 11.15'te devam etmesine karar verdi.
3. duruşma
İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nuray Mert duruşma salonunda hazır bulundu. Mert suçlamaları reddedderek derhal beraat talebinde bulundu.
Avukat Serdar Laçin söz alarak 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dört akademisyenin davasıyla birleştirme talebinde bulundu. Talebin reddi halinde 13. ACM'deki dava dosyasının celbini talep etti.
Duruşma 9 Ekim'e ertelendi
Mahkeme, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müzakkere yazılarak dava dosyasındaki iddianame, duruşma tutanakları, Adalet Bakanlığı ile yapılan yazışmaların istenmesine karar verdi. Derhal beraat ve yargılamaların birleştirilmesi talepleri reddedildi.
Bir sonraki duruşma 9 Ekim 09.45'te görülecek.
4. duruşma
Galatasaray Üniversitesi'nden Araştırma Görevlisi Zeyep Savaşçın duruşma salonunda hazır bulundu. Savaşçın'ın Toygar Öztürk avukatı söz alarak 13. ACM'de süren davada Adalet Bakanlığı ile yapılan yazışmaların celbini talep ederek ek süre istedi.
Mahkeme, ek süre ve yazışmaların celbi talebini kabul etti. Bir sonraki duruşma 9 Ekim saat 10.00'da.
5. duruşma
İstanbul Üniversitesi'nden Araştırma Görevlisi Sami Cankat Tanrıverdi raporlu olduğu gerekçesiyle duruşmaya katılamadı. Avukatı Ziya Çelik şu aşamada bir talepleri olmadığını belirterek süre talebinde bulundu.
Bir sonraki duruşma 9 Ekim 10.15'te görülecek.
Ne olmuştu? 1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı. Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları 10 MArt 2016'da basın toplantısıyla paylaştı. Camcı dışındaki üç akademisyen 15 Mart 2016’da; tutuklama kararı çıktığında yurtdışında olan Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada serbest bırakıldı. İlk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu. Ekim 2017'de en az 148 imzacı akademisyen hakkında da iddianame hazırlandı. Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. 6 Mart itibariyle 141 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. |
(TP)