Haberin Kürtçesi için tıklayın
Barış Vakfı ve Kadınlar İçin Eşitlik Platformu-EŞİK, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutladı.
*1 Eylül, 1939’da faşist Hitler ordularının Polonya'yı işgalinin başladığı gün. İşgal sonrası gerçekleştirilen büyük katliamları anmak ve anımsamak, ve bir daha öyle acılar ve savaşlar olmasın diyerek, barışın güzelliğine ve kıymetine dikkat çekmek üzere 1981’den beri 'Dünya Barış Günü' olarak kutlanıyor.
*Birleşmiş Milletler, 2001 yılındaki Genel Kurulu’nda, yeni bir karar ile her yılın 21 Eylül'ünü, Dünya Barış Günü/Uluslararası Dünya Barış Günü olarak kabul etti.
“Türkiye en karanlık dönemleri geçiriyor”
Barış Vakfı, “Barış Hakkı Vazgeçilemez ve Engellenemez” başlıklı açıklamasında özetle şunları belirtti:
*Türkiye’de ise, Kürt savaşının şiddetlendiği ve yaygınlaştığı 1990’ların ilk yarısından itibaren kutlanmaya başlanan 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle on binlerce insan meydanlarda ve salonlarda toplanarak “Barış” özlemini ve huzur talebini dile getirdi. Aslında “Barış” ve “huzur”un sağlanması çok insanî ve çok doğal bazı koşulların yerine getirilmesiyle mümkündü: Çatışmaların, şiddetin ve savaşın durdurulması; Kürt sorununun diyalog ve müzakere yöntemiyle demokratik çözüme kavuşturulması.
*İki binli yılların başından itibaren barış ve çözüm için yapılan girişimler ise maalesef hedefine ulaşamadı. 2013-2015 Çözüm sürecinden sonra ne yazık ki Türkiye yakın tarihinin en karanlık döneminden geçiyor.
*İnsanlığın vaz geçilemez değeri ve uluslararası insancıl hukukun en başında yer alan “barış hakkı” bugün ülkemizde ayaklar altında.
*Bu duruma son vermek bütün insanlarımızın öncelikli sorumluluğudur. Önümüzdeki bir yıl, bu bakımdan da çok kritik ve önemlidir.
*Herkesin barış içinde eşit ve özgür yaşam hakkını savunanların, bu süreci, bu duyarlılık ve sorumlulukla değerlendirmeleri hayati öneme sahiptir.”
EŞİK: Barış ısrarından vazgeçmeyeceğiz
EŞİK, "feminist dış politikaya" dikkat çekti ve şöyle seslendi:
"Kalıcı, sürdürülebilir bir barışı elbirliğiyle kurmak için ortak mücadeleden ve savaşsız, şiddetsiz hayat hakkımızdan asla vazgeçmeyeceğimizin bir kez daha altını çiziyoruz. Yaşasın Türkiye ve dünya kadınlarının dayanışması!Yaşasın barış, özgürlük, eşitlik, demokrasi ve adalet mücadelemiz!"
(EMK)