Cumartesi Anneleri/İnsanları 518. kez kaybedilen sevdikleri için Galatasaray Meydanı’ndaydı.
21 yıl önce gözaltında kaybedilen Cüneyt Aydınlar'ın akıbetini soran Cumartesi Anneleri/İnsanları perşembe günü hayatını kaybeden Kiraz Şahin’i andı.
Cezasızlık
Üniversite öğrencisi Cüneyt Aydınlar 10 Şubat 1994 tarihinde bir arkadaşıyla buluşmak için gittiği İncirli/Ömür durağında Terörle Mücadele polisleri tarafından gözaltına alınarak Gayrettepe’deki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüş ve gözaltına alınmış bir kişi olarak kayıtlara geçmişti.
Polis tarafından ağır işkence gören Aydınlar, yer gösterme bahanesi ile Beyoğlu Çukurcuma Kadirler Yokuşu’na getirilmişti. Mahalle sakinleri otuz kadar polis eşliğinde getirilen Cüneyt’in elleri kelepçeli, kan içinde, bir ayağı kırık ve yürüyemez halde olduğunu gördü. Ama o gün polisler ayakta duramayan Aydınlar’ın yer gösterme esnasında firar ettiğine dair tutanak hazırladı.
Cüneyt Aydınlar o günden beri kayıp.
Adalet için Aydınlar Ailesi’nin ve İnsan Hakları Derneği’nin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı.
Hakim ve savcılar da sorumlu
Bugün basın açıklamasını okuyan Maside Ocak, başkomiser Ahmet Erkut, polisler Doğan Özdemir, Mehmet Yalın, Ali Cinal ve İstanbul Emniyet Terörle Mücadele Şubesi’ndeki 3 no’lu TİM’de görev yapan polisler dışında şüpheliler hakkında kovuşturma yapılmamasına yer olmadığına karar veren Cumhuriyet Savcısı Abdulaziz Özaltan, etkin soruşturma yapmayan Cumhuriyet Savcısı Naim Öztürk ve hakim Refah Ceran’ın da suça ortak olduğunu söyledi.
Ayrıca İstanbul İl Disiplin Kurulu Kararı ile polisleri koruyan İstanbul Vali Yardımcısı N. Kemal Eren, İl Hukuk İşleri Müdürü Ümit Esmer, Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Çağlar, Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir ve Personel Şube Müdürü Ümit Bavek’in deAydınlar’ın gözaltında kaybedilmesinden sorumlu olduğu belirtildi.
Geçmişle yüzleşmek
Basın açıklamasında ‘’Bu topraklarda huzur ve barış içinde yaşamanın yolu, geçmişle yüzleşmek ve hesaplaşmaktan geçer. Bu da yaşanan hak ihlallerinin ortaya çıkarılması, faillerin yargılanması ile mümkündür. İnsan haklarını esas alan bir irade ile mümkündür. Yurttaşın haklarını esas alan demokratik bir devlet yapısı ile mümkündür’’ denildi.
Kiraz Şahin uğurlandı
19 yıldır kaybedilen eşi İsmail Şahin’in akıbetini soran Kiraz Şahin, perşembe günü bir yıldır mücadele ettiği kanser hastalığı nedeniyle 40 yaşında hayatını kaybetmişti.
Buluşma boyunca Cumartesi İnsanları Kiraz Şahin’i de andı.
“İsmail’i aramaya devam edeceğiz’’
Kiraz Şahin’in kuzeni Ali Kenanoğlu yaptığı konuşmada, “yıllarca eşi İsmail Şahin’in hesabını sormak için burada oldu. Kiraz, babasının yanında toprağa verildi çünkü eşinin yanında toprağa verilecek bir mezarı yoktu” dedi.
“Kiraz daha kırklı yaşlardaydı ve yirmi yılını acılarla geçirdi. Belki de çocuklarının akıbetini görüp, torunlarını sevecekti ama hayat ona bu şansı tanımadı.
“Biz Kiraz’ın mücadelesini devam ettireceğiz, Kiraz bir Türkmen ve Alevi kızıydı, birçok kez bu Kürtler ile ne işin var, dediler. Kiraz acılarımızı, dilimiz farklı olsa da ağıtlarımızı birlikte paylaştı. Kiraz bu açından semboldü aramızda.”
“Burada olacağız”
Hüseyin Taşkaya'nın oğlu Şerif Taşkaya ‘’biz mücadeleyi buraya kadar getirdik. Devlet Ermenileri, Alevileri, sosyalistleri kaybederken sıra bize gelene kadar kimse ses çıkarmadı. Eşlerimiz, çocuklarımız, babalarımız kaybedildiğinde biz buna izin vermeyeceğiz diye sokağa çıktık. Biz son kişiye kadar bu devlet Ermeni, Kürt, Alevi, sosyalistleri kaybedilmesin diye bedenimiz var olana kadar burada olacağız‘’ dedi.
Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren de Şahin’i anarken onun çocuklarını bu meydanda büyüttüğünü söyledi.
“Kiraz Şahin eşini evinden uğurlayıp, işine göndermişti. Yıllarca geri gelmesini bekledi ama olmadı.
“Biz her hafta Kiraz ile beraber kayıplarımızı aradık ve insanların devlet eli ile kaybedildiğini duyurmaya çalıştık. Biraz başardığımızı sanıyorum.”
Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise“Bize en çok acı veren aradığını bulamadan gitmesi oldu. Fakat diyoruz ya son nefesimize kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.
Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız da Şahin’in sekiz yaşında annesini, 20 yaşında eşini kaybettiğini hatırlattı.
“Hepimizin saçları burada ağırdı. Kiraz oğlumun yaşıtı ama saçları benden çabuk ağardı.
“Şimdi soruyorum şimdi daha ne kadar susacaksınız? Sizler saraylarda köşklerde çocuklarınıza ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz, bize bir soğuk mezarı çok görüyorsunuz. Siz hiç mi utanmayacaksınız? Yeter diyoruz. İstiyoruz ki içimizdeki ateş bir gün de sizi yaksın.” (BZ/YY)